-"Enerji tüketimi yüzde 80'e kadar azaltılabilir" ANKARA (A.A) - 11.10.2011 - Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından hazırlanan Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği raporuna göre, ağır sanayiden ulaşıma, binalardan bireysel tüketime kadar geniş bir alanda maliyet etkin dönüşümler ve yeni tasarımlar devreye sokularak enerji tüketimi yüzde 30 ila 80 arasında azaltılabilir. WWF-Türkiye, enerjinin verimli kullanılması ve enerji tüketiminin iklim değişikliğine olası etkilerini içeren, Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Raporu hazırladı. Her dönemin kendine özgü zorlukları ve sorunları bulunduğu, çağın en büyük sorununun da küresel iklim değişikliği olduğu ifade edilen raporda, küresel sıcaklık ortalamalarının, sanayi devrimi öncesindeki düzeyin 2 santigrat derece üzerine yükselmesini engellemenin yaşamsal öneme sahip olduğu vurgulandı. Atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazlarının çoğunun enerji üretiminden ve kullanımından kaynaklandığına işaret edilen raporda, ''Enerji verimliliği, enerjide yüzde 73'ler seviyesinde olan dışa bağımlılık oranımızın azaltılmasında ve iklim değişikliğiyle mücadelenin etkinliğinin artırılmasında büyük bir önem taşır. Enerji ihtiyacını, dolayısıyla emisyonlarımızı azaltmanın en ekonomik ve etkin yolu enerji verimliliğinin sağlanmasıdır'' ifadesi kullanıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının, 1990 ila 2007 yılları arasında yüzde 119 artış gösterdiğinin altı çizilen raporda, İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi'nde belirtilen sera gazı emisyon senaryolarına göre, önlem alınmaması durumunda Türkiye'nin emisyonlarının 2020 yılı itibariyle 2007 yılına göre yaklaşık ikiye katlanacağının öngörüldüğü bildirildi. -''Önemli düzeyde enerji tasarrufu potansiyeli tespit edildi''- Raporda, Türkiye'de, bina sektöründe yüzde 30, sanayi sektöründe yüzde 20 ve ulaşım sektöründe yüzde 15 olmak üzere önemli düzeyde enerji tasarruf potansiyeli olduğunun tespit edildiği belirtilerek, bu potansiyelin değerlendirilmesi ve enerji verimliliğinin artırılması amacıyla 2007 yılında Türkiye'de Enerji Verimliliği Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak 2008 yılında Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği anımsatıldı. Ağır sanayiden ulaşıma, binalardan bireysel tüketime kadar geniş bir alanda maliyet etkin dönüşümler ve yeni tasarımlar devreye sokularak enerji tüketiminin, yüzde 30 ila 80 arasında azaltılabildiği ifade edilen raporda, şu bilgilere yer verildi: ''Evlerde harcanan enerji, Türkiye'deki toplam enerji tüketiminin yüzde 13'ünü oluşturur. Evlerde enerji tüketiminin azaltılması, hem iklim değişikliğiyle mücadelede hem de masrafların düşürülmesi için gereklidir. Yapılan araştırmalar, binaların çatılarından yüzde 7, dış duvarlarından yüzde 40, döşemelerinden yüzde 6, pencerelerinden yüzde 30 ve kapılarından yüzde 17 oranında ısı kayıpları gerçekleştiğini gösterir. Konutların yalnızca yüzde 14'ünde merkezi ısıtma sisteminin bulunduğu; yüzde 10'unun çatısında ısı yalıtımının olduğu ve yüzde dokuzunun çift camı olduğu yine araştırmalar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Evlerde kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 20'si elektrikli ev aletleri tarafından tüketilir. Enerji verimli ev aletlerinin kullanımı bu tüketimi en az düzeye çekebilir. Elektrik İşleri Etüd İdaresi'ne göre; ev içi elektrik tüketiminde ilk sırayı yüzde 30'luk payla buzdolabı alır. Buzdolabını, yüzde 28 ile aydınlatma takip ederken, elektrikli fırınlar yüzde 10 ile üçüncü sıradadır. Televizyon, ortalama bir ailenin elektrik tüketiminde yüzde 10, çamaşır makinesi yüzde 7, bulaşık makinesi yüzde 7, ütü yüzde 4, elektrikli süpürge yaklaşık yüzde 2 ve saç kurutma makinesi yüzde 2 paya sahiptir.'' Enerjinin sanayide de verimli kullanılmasının önemine işaret edilen raporda, ''ABD üretimini 1970'teki enerji yoğunluğu düzeyinde sürdürseydi, 2000 yılındaki enerji tüketimi yüzde 80 artacaktı. Bu durum; piyasa değeri 1 trilyon doların üzerinde olan 13 milyar varil petrole eşdeğer ek enerji kullanmasına neden olacaktı. Kısaca; ekonomik faaliyetlerimizi gerçekleştirirken harcadığımız enerjiyi, yaşam standardımızdan ödün vermeden düşürmek için önemli bir potansiyel bulunmaktadır'' denildi. -Tasarruf önerileri- Evlerde enerjiyi verimli kullanmanın, ülke genelindeki enerji tüketimini azaltmaya yönelik önemli bir adım olacağı ifade edilen raporda, ev içi enerji tüketimini ve enerji masraflarını azaltmaya yönelik önerilerden bazıları şöyle: ''-Ampulleri, enerjiyi verimli kullanan ampullerle değiştirin. Akkor telli lambaların yerine kullanılan KFL'ler (Kompakt Flüoresan Lamba) yüzde 80'lere varan enerji tasarrufu sağlayabilir. Her evde üç lambanın değiştirilmesi, iki Keban Barajı büyüklüğünde santral yatırımını amorti edebilir. -Kullanacağınız ev aletlerini satın alırken yalnızca fiyat olarak değil, enerji tasarrufu açısından da değerlendirin. Evlerde kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 20'sinin elektrikli aletler tarafından tüketildiğini unutmayın. -İşiniz bittiğinde elektrikli cihazlarınızı düğmesinden kapatın. Cihazlar, kumandadan kapatılması halinde, bekleme konumunda enerji tüketmeye devam eder. Harcanan enerji, yaklaşık olarak cihazın çalışırken tükettiği enerjinin yüzde beşi kadardır. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, evsel elektrik tüketiminin ortalama yüzde beşi, bekleme konumundaki aletlerden kaynaklanıyor. Bu rakam yüzde bire düştüğünde, elektrik tüketiminde gerçekleşecek azalma, kömürle çalışan 17 yeni enerji santralinin kurulmasını engelleyebilir. -Saç kurutma makineleri çok fazla elektrik tüketir. Saç kurutma makinelerinin 15 dakika çalışması 75 wattlık bir lambanın üç saat boyunca yanmasına eş değerdir. Dikkatli kullanımla yüzde 10 enerji tasarrufu yapılabilir. -Ülkemizde enerjinin yüzde 26'sı ısınma amaçlı kullanılır. Oda sıcaklığını bir derece düşürürseniz, evinizin ısınma masrafı yüzde 10 azalacaktır. -Apartmanların yalıtımının iyileştirilmesi enerji verimliliği açısından çok önemlidir. Isınma için kullanılan enerjinin üçte biri yalıtımı yetersiz olan bölgelerden kaçar. Evlerde kullanılan kalorifer peteklerinin arkalarına konulacak yalıtım malzemeleri kolay, ucuz ve etkili yalıtım sağlar. -Pencerelerinizde iki ya da üç katlı cam kullanın. Tek camlı pencerelerde ısı kaybı yüzde 20'dir. Çift cam kullanarak bu kayıp, yarıya indirilebilir. AB ülkelerinde çift cam kullanımı minimum yüzde 50 oranındadır. Danimarka ve İrlanda'da bu oran yüzde 80'e, Finlandiya ve İsveç'te ise yüzde 100'e çıkar. -Kullanılmayan odaları düşük ısıda tutun. Soğumuş odaları ısıtmak, bu odaları sürekli olarak düşük bir ısıda tutmaktan daha fazla enerji harcamasına neden olur. -Uzun süreli banyo yapmak yerine duş yapmayı tercih edin. Banyo yapmak yerine duş almak, yüzde 30'a yakın enerji tasarrufu demektir. Düşük debili duş başlıklarını tercih edin. Dört kişilik bir ailede herkes günde beş dakikalık duş alsa, haftada 2 bin 500 litreden fazla su kullanılır. Bu miktarı, su akışını yüzde 50 veya daha fazla azaltırken yeterli su tazyiki sağlayan duş başlıkları kullanarak yarıya indirebilirsiniz. Bu sayede sera gazı emisyonunu yılda 135 kilogramın üzerinde azaltabilir, su ve elektrik giderlerini düşürebilirsiniz. -Evinize, güneş enerjisi kullanan sıcak su sistemi monte edin. Elektrikli termosifonla ısıtılan her 13 litre su, yaklaşık bir kilo sera gazı emisyonuna neden olur. Güneş enerjisi ile çalışan sıcak su sistemleri her yıl 2,5 tonun üzerinde karbondioksit emisyonunun oluşmasına engel olur. -Çöpleri geri dönüşüme uygun olarak ayrıştırın. Alüminyum bir kutunun geri dönüştürülmesi, yeni bir kutu yapmak için gereken enerjinin sadece yüzde beşiyle mümkündür. Cam ürünlerin geri dönüştürülmesi yüzde 50 daha az enerji gerektirir. Geri dönüştürülen her bir ton kağıt, yüzde 60 enerji tasarrufu sağlayarak 17 ağaç ve 26 bin 500 litre suyu kurtarır; 27 kilogram hava kirliliğinin önlenmesini sağlar. -Araç kullanırken gereksiz olarak gaza basmak ve fren yapmak yüzde beş daha çok yakıt tüketimi demektir. Saatte 120 kilometre hızla giderken, 105 kilometredekinden yüzde 15 daha fazla yakıt harcarsınız.''