-"Gölcük" dosyası üst mahkemede İSTANBUL (A.A) - 23.08.2011 - Koramiral Kadir Sağdıç'ın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 10 sanığın Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgelere ilişkin yargılandığı davaya bakan mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim taleplerinin değerlendirilmesi için dava dosyasının üst mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Kadir Sağdıç'ın avukatı Murat Ergün, komplo ve sözde delillerle kamuoyununa yansıtılan belgelerin geçen sürede yetkin kurumlar tarafından incelendiğini belirterek, bu kurumlarca hazırlanan bilirkişi raporlarında bu belgeler üzerinde oynama yapıldığına yönelik defalarca bilirkişi raporları hazırlandığını söyledi. Kadir Sağdıç isminin bu soruşturmada geçtiğini öğrendikten sonra 3 Şubat 2011 tarihinde bir dilekçe vererek bu sahte delillerin Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında delil olarak kabul edilmemesini talep ettiklerini belirten Ergün, söz konusu dilekçeyi mahkemeye tekrar sundu. Ergün, İstanbul Cumhuriyet Savcısının Kadir Sağdıç hakkında 2 kez müebbet isterken Sağdıç'a ''Sen ne düşünüyorsun?'' diye sormadığını öne sürerek, müvekkiline suçlamalara ilişkin cevap hakkı bile verilmediğini kaydetti. Poyrazköy'de el geçen mühimmatlara ilişkin iddianame ile bu iddianamenin taban tabana zıt olduğunu öne süren avukat Ergün, ''Mahkeme birbirini çürüten 2 ayrı iddianameyi kabul etmiştir'' dedi. Avukat Ergün, sanıklar hakkında karalayıcı yayınlar yapılmış olmasının mahkeme heyetinin açık hukuksuzlukları görmemesine neden olduğunu ifade ederek, ''Mahkemenizin objektif yargılama yapamayacağınız kanaati oluşmuştur. Bu sebeple heyetinizin davadan çekilmesini, çekilmemesi durumunda ise heyetinizi reddediyoruz'' şeklinde konuştu. Sanık Kadir Sağdıç da söz alarak emniyetin tespit tutanaklarında yanlı ve yargıyı yanıltıcı yorumlara devam ettiğini savunarak, dönemin hukuksuzluğun hüküm sürdüğü karanlık bir dönem olduğunu ileri sürdü. Savcının yeni HSYK'ya rüşdünü ispatlamak için var gücüyle çalıştığını savunan Sağdıç, ''Hiçbir eylemim olmaksızın ve tespit yapılmaksızın 'eylemine uyan' gibi bir klişeyi kullanarak 'cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmak ve yine cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmak' gibi vahim cürme dayalı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etme insafsızlığını nasıl gösterirsiniz'' dedi. Türk milletine 40 yıldır gece-gündüz hizmet ettiğini belirten Sağdıç, masum ve mağdur olduğunu savunarak, kendi şahsında TSK'nın mağdur edildiğini kaydetti. Sağdıç, ekonomik iflastaki Yunanistan'ın ordunun ve özellikle amiral ve subaylarının yarısı tutuklu Deniz Kuvvetlerinin durumundan cesaret alıp Kıbrıs bölgesindeki doğal rezervleriyle ilgili araştırma sahaları konusunda uyarılarda bulunma cesareti gösterdiğini söyledi. Kadir Sağdıç ve İsmail Bak'ın avukatı Hüseyin Ersöz de mahkemenin objektif ve tarafsızlığını kaybettiğini düşündüklerini belirterek, mahkeme heyetini reddettiklerini ifade etti. Bazı tutuklu sanık avukatları da müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. -Dosya üst mahkemeye yollandı- Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık avukatları Murat Ergün ve Hüseyin Ersöz'ün heyetteki hakimlerin reddini talep ettiklerini belirterek, avukatların gösterdikleri ret sebeplerinden öncelikle iddianamenin kabul edilmesi ve kendilerince talep edilmesine rağmen mahkemece sanıklar lehine olan bazı delillerin toplanmaması ve mahkemece bunların değerlendirilmemesini gerekçe gösterdiklerini kaydetti. Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre iddianamenin mahkemece kabul edilmesinin sanıkların suçluluğu, reddedilmesinin de sanıkların beraati anlamına gelmeyeceğinin açık olduğunu belirten mahkeme heyeti, delillerin değerlendirilmesinin mahkemenin taktirinde olduğu hususunun CMK'nın temel unsurlarından olduğunu kaydetti. Mahkeme heyeti, bir kısım sanık ve avukatlarının mahkeme heyetinin reddine yönelik talepleriyle ilgili itirazın incelemek üzere dava dosyasının, mahkeme başkanı ve üyelerinin görüşlerini içeren beyanları da eklenerek yetkili ve görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Reddi hakim talebi nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilen dosyanın bu mahkemece karara bağlanmasının zaman alacağını ve bu aşamada ret hususunda bir karar verilinceye kadar gecikmesinde sakınca olan işlemlerin yapılabileceğini gözönüne alan mahkeme heyeti, daha önce alınan 26 Ağustos Cuma günü duruşma yapılmasına ilişkin kararın da kaldırılmasına hükmetti. Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.