"İdeolojilerin değil milletimizin eseri" KIZILCAHAMAM (A.A)

-"İdeolojilerin değil milletimizin eseri" KIZILCAHAMAM (A.A) - 15.10.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, ''Yeni anayasamız bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri olacaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'da düzenlenen ''18. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada, 12 Haziran seçimlerinde yeni bir anayasa için kendilerine hayati bir görev verildiğini söyledi. AK Parti hükümetinin önündeki en öncelikli meselenin yeni anayasa çalışmaları olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Konu TBMM'nin ve siyaset kurumunun en önemli gündem maddesidir'' dedi.  ''İstiyoruz ki milletçe gelin bu üzümü yiyelim, bağcıyla uğraşmayalım, bu işi bitirelim. Çünkü biz söz verdik, bu sözü yerine getireceğiz'' diyen Başbakan Erdoğan, milletin eliyle yapılacak yeni anayasa için siyaset kurumu başta olmak üzere bütün toplumsal kesimlerle birlikte son derece pozitif bir iklimin mevcut olduğunu belirtti.  Başbakan Erdoğan, ''İyi bir başlangıç yapılmıştır, inşallah bir irade zaafına uğramadan, politik rekabete feda etmeden Türkiye'ye yaraşır bir vakar ve olgunlukla bu işi tamamlayacağız'' diye konuştu. -''Bir 'mukavele değil toplumsal mutabakat metni''-  ''Yeni anayasamız bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri olacaktır'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bugünkü ihtiyacımıza ister yeni bir 'kontrat' diyelim, ister yeni bir 'mukavele' diyelim, ister adına 'yeni bir toplumsal sözleşme' diyelim, demokrasimizi geliştiren, özgürlük alanlarını genişleten yeni bir anayasa şart olduğunda herkes hemfikirdir. Biz, 'kontrat' gibi, 'mukavele' gibi, 'sözleşme' gibi kavramların hepsinin sınırlayıcı ve yetersiz olduklarını düşünüyoruz. Zira, millet eliyle yapılacak olan bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarına kendi ülkelerinde 'ev sahibi' olduklarını hissettiren, vatandaşlık aidiyetlerini perçinleyen bir anayasa olacaktır. Bu anayasa, 'kiracı' ile 'ev sahibi' arasında bir 'mukavele' değil, istisnasız her vatandaşımızın hukukunu güvenceye alan bir 'toplumsal mutabakat metni' olmalıdır.''