"İyi bir fikir mi, zaman gösterecek"

"İyi bir fikir mi, zaman gösterecek"

Hannoverische Allgemeine Zeitung'daki yorumda Suriye'de acilen bir çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekiliyor:

"Bir şeyler olmak zorunda, bu konuda herkes hemfikir. Fakat ne? Ve hangi gerçekçi, ortak hedefle? Esad'ın acımasızlığı ve Putin'in sinikliği Batı'yı köşeye sıkıştırıyor. Muhtemelen katlanması çok zor görüntüler ve uzlaşılar ortaya çıkacak. Merkel, Obama ve Hollande'ın onayıyla Esad'ın bir süre daha iktidarda kalması ve iktidarını IŞİD'le mücadeleye dayandırması olası. Fakat müzakerelerin yürütülmesi gerekiyor. 250 bin ölü Suriyeli... Olan bitene seyirci kalmak doğru değil."

Mittelbayerische Zeitung'un yorum sütunlarında da kilit ismin Putin olduğunu savunan bir yorum yer alıyor:

"Suriye'de Rusya'sız bir çözüm olamayacağı yönündeki nesnel analiz artık gerçeklik kazanmaya başladı. Dolayısıyla Putin'le görüşmelere başlamak yerinde olur. Bunu zafiyet olarak görenler, tarihte 'prensiplere sadık kalma' ilkesinin çok fazla mezar taşına mal olduğunu görmezden geliyor demektir. Suriye'de çaresizlik ve acı karşısında cinayetleri sona erdirmeye çalışılmalı. Bu amaca doğru giden ilk adım Obama ile Putin'in doğrudan diyalog kurması. Böylece, Moskova'daki güç ve iktidar politikacısının asıl niyetinin ne olduğu da anlaşılabilir."

Der Tagesspiegel gazetesinde Rusya-Batı ilişkileri ele alınıyor:

"Sert bir menfaat politikası izlemek Rusya'nın bildiği bir iş. Rusya, bir tarafta işbirliği teklif ederken öbür tarafta çatışma yaratma konusunda idmanlı. Ukrayna krizi ve yaptırımlara karşın, uzay araştırmaları konusundaki işbirliği sürüyor, Kremlin İran'la nükleer müzakereleri de destekledi ve NATO'ya Afganistan'da destek oldu. Batı da Rusya'ya karşı aynı şekilde tarafsız olmalıydı. Müzakerelere evet, hatta belki de Esad'la da. Fakat Ukrayna'nın doğusunda yeniden barış sağlanana ve Kırım konusunda da makul bir çözüm bulunana kadar yaptırımlar yürürlükte kalmalı."

Thüringische Landeszeitung, Suriye konusunda Batı'nın tutumunun birkaç hafta içerisinde 180 derece değişmesine atıfta bulunuyor:

"Diktatör Esad'la işbirliğinin gerçekten iyi bir fikir olup olmadığını zaman gösterecek. Neticede Esad, iç savaşta zehirli gaz veya misket bombası kullanmaktan imtina etmedi. Fakat Suriye krizinin çözümü, onunla birlikte gelişen mülteci krizi de hesaba katıldığında hiç de kolay olacağa benzemiyor. Esad, Suriye'de nüfuz sahibi olan ve hemen ulaşılabilecek bir aktör. Batı veya Rusya için bunun alternatifi, sayısız ayrılıkçı grupla Esad'a veya IŞİD'e karşı ittifak kurmak olur. Ancak bu çok fazla zamana mal olur, oysa AB ülkeleri yüz binlerce mülteci nedeniyle aşırı sağ tehlikesi ile karşı karşıya iken AB'nin artık hiç zamanı kalmadı. Dolayısıyla, Berlin'de giderek daha fazla sayıda üst düzey diplomatın Esad ile müzakereleri çare olarak görmeleri anlaşılır. Birkaç hafta öncesine kadar bu ihtimal kesinlikle gündemde değildi, esasında doğru olan da buydu."