-"KAÇ TANE DOĞRU SÖYLEDİN ONU SÖYLE" BİNGÖL (A.A) - 08.06.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şimdi CHP Genel Başkanı televizyonlara reklam vermiş. Ne diyor biliyor musunuz? 'Yalan nedir bilmem ben.' Allah aşkına bay Kemal bir senedir CHP Genel Başkanısın sana kaç tane yalan söylediğini sormuyorum. Kaç tane doğru söyledin onu söyle'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisince Bingöl'de PTT kavşağında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerde bulundu. ''CHP zihniyetinin koyduğu tüm o yasaklara biz son verdik. Ahmedi Hani'nin Memu Zin'ini kim yasakladı? CHP. Şimdi biz bunu Kültür Bakanlığı olarak yayınladık'' diyen Erdoğan, şunları söyledi: ''Ya kasetleri yasakladı bu CHP, biz serbest bıraktık. Farkımız bu. Bunlar camileri kapattılar. Bu CHP. İbadet etmeyi yasakladılar. Konya'da Alaaddin Camii'ni ahır haline getirdi bu CHP. Restorasyonu bize nasip oldu. Aynı zihniyetle devam ediyorlar. Şimdi sayın Kılıçdaroğlu diyor ki, ben yeni CHP'nin genel başkanıyım. Siirt'te çıkıyor diyor ki, statükonun Allahı Ankara'dadır. Kim diyor bunu? Kılıçdaroğlu. Partisinden bir tanesi çıkıyor, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığının kapısında 'her nefis ölümü tadacaktır' yazıyor, diyor ki, sinir bozucu. Profesör bir de. Ya sen ne biçim bir profesörsün? Ayet olduğunu biliyorum, diyor. Kılıçdaroğlu'ndan en ufak bir ses yok. Bahçeli'den en ufak bir ses yok, diyor. Yarın öleceksin musalla taşına geleceksin. Tabutun üzerinde bir örtü. Örtünün üzerinde ne yazıyor? 'Küllü nefsün laikatün mevt' yazıyor. Ne demek o? 'Her nefis ölümü tadacaktır.' Orada da o yazıyor, ondan daha doğal ne olabilir? Değerli kardeşlerim enteresan olan her zaman söylüyoruz cumhurbaşkanı olsak, başbakan olsak, trilyarder olsak, profesör olsak ne yazar. O musalla taşına geleceksin ve hoca efendi cumhurbaşkanı niyetine demiyor, başbakan niyetine demiyor, milletvekili niyetine, trilyarder niyetine demiyor, profesör niyetine demiyor. Er kişi niyetine, diyor. Hatun kişi niyetine, diyor. Ondan sonra iki metreküpe gömüyorlar, ayrılıyorlar.'' -''BİZ KULA KUL OLMAYACAĞIZ''- Erdoğan, ''Onun için biz kula kul olmayacağız. Dün Mardin'de de söyledim. Biz sadece hakka kul olacağız. Halka hizmeti hakka hizmet olarak bileceğiz'' dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Bursa'da okuduğu pankarta değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Genel Başkan Bursa'da çıkıyor bir pankart okuyor. 'AK Parti'ye oy vermiyorum çünkü benim beynim var.' Herhalde arkadaş beyninden şüphe ediyordu. Kılıçdaroğlu da bunu gururlanarak orada okuyor. Bu ne demek biliyor musunuz? 22 Temmuz'da yüzde 71 oy alan AK Parti'ye oy veren 78 bin 407 kardeşime 'siz beyinsizsiniz' diyor, 16 milyon oy verene 'siz beyinsizsiniz' diyor. Çünkü bunların milli şefi de Ankara'da köşkün balkonuna çıkıp 'nankör Ankara' diye bağırmıştır. Bunlar bu. Aynı kafa, aynı zihniyet değişen bir şey yok.'' ''Şimdi CHP Genel Başkanı televizyonlara reklam vermiş. Ne diyor biliyor musunuz? 'Yalan nedir bilmem ben.' Allah aşkına bay Kemal bir senedir CHP Genel Başkanısın sana kaç tane yalan söylediğini sormuyorum. Kaç tane doğru söyledin onu söyle'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: ''Değerli kardeşlerim bütün bunlarla beraber şimdi bazı yazarlar elbirliği etmişcesine, dil birliği etmişcesine şunu söylüyorlar; sayın Başbakan çok sert konuşuyor, diyorlar. Sevgili kardeşlerim şimdi bakınız, konuşmama dikkat edin, hitabım ortada ama seçtiğim kelimelere lütfen dikkat. Bunlar galiba diğer genel başkanları dinlemiyorlar. Belli ki bay Kemal televizyonlara çıkınca bu yazarlar hemen kanal değiştiriyorlar. Bir 10 dakika dinleseler, kimin sert konuştuğunu kimin nezaketten zerre kadar nasibini almadığını görecekler. Buradan Bingöl'den ben CHP Genel Başkanına bir de hatırlatma yapmak istiyorum; biliyorsunuz İstanbul mitinginde çıktı son derece kaba ve nezaketsiz bir biçimde ne dedi biliyor musunuz? Onun dişlerini sökeceğim. Meğer sadece hesap uzmanı değilmiş, sahte diş hekimliği diploması da varmış. Bay Kemal, AK Parti bu ülkede işkenceye son vermiştir. AK Parti döneminde işkenceye sıfır tolerans böyledir ama CHP'nin tek partili iktidar dönemlerinde bu ülke işkencelerle hep iç içe olmuştur. CHP demek işkence demektir. Koalisyon dönemlerinde bile onların, bu ülke hep CHP'nin iktidara ortak olduğu dönemler dahil maalesef işkenceleri yaşamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu sen eski CHP günlerini özlüyor olabilirsin ama biz artık buna izin vermeyeceğiz. Sevgili kardeşlerim, Türkiye'de özgürlükleri genişletmek, bunun için çok büyük mücadele verdik. Çetelerler mücadele ettik, darbe sevdalılarıyla mücadele ettik. 27 Mayıs darbesini kim bayram ilan etti? CHP. CHP, 27 Mayıs devrimini, yani Menderes'in, Hasan Polatkan'ın, Fatin Rüştü Zorlu'nun idam edildiği günü bayram ilan ettiler. Ah kardeşlerim ah biz hukuk dışılıkla mücadele ettik. Özgürlükleri en ileri standartlara kavuşturmak için birçok reform yaptık.'' -İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ- Başbakan Erdoğan, ''Bugün bizim özgürlük anlayışımızı eleştiren yazarlar bizden önce talimatla yazı yazıyorlardı talimatla, buna biz son verdik. Sekiz buçuk yıl önce yazılamayanlar bugün yazılıyor, tartışılamayanlar bugün tartışılıyor, konuşulamayanlar bugün konuşuluyor'' diye konuştu. Kendilerinin özgürlüklerin ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının ne olduğunu bildiklerini belirten Erdoğan, ''Onun için yasaklarla mücadele ettik. İşte onun için isteyen istediğini yazsın neyi konuşmak istiyorsa konuşsun dedik ama başkasının özgürlük alanına girmesin dedik. Herkes dilediği gibi özgür olsun istedik. Biz bunu asla yeterli görmüyoruz. Özgürlükleri çok daha ileriye taşımak istiyoruz, onun için de yeni anayasa diyoruz'' dedi. Erdoğan ayrıca, ''Yeni anayasayla temel hak ve özgürlüklerin egemen olduğu bir Türkiye'yi inşallah 12 Haziran'da daha da güçlendirerek, devam ettireceğiz. Biz sadece özgürlük, sadece demokrasi diyoruz. Yola böyle çıktık, böyle devam edeceğiz'' diye konuştu. -BİNGÖL'DE YAPILANLAR Bingöl'e bugüne kadar birçok hizmet kazandırdıklarını ve kazandırmaya da devam edeceklerini belirten Erdoğan, Erzurum'u Diyarbakır'a bağlayacak otoyol çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Yarım katrilyon harcanarak tamamlanacak otoyolun Karadeniz'i GAP'a bağlayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Havaalanı inşaatı devam ediyor. İnşallah bu sene pistini bitireceğiz. Bingöl Üniversitesini kim kurdu? Biz kurduk. Bingöl Üniversitemiz bölgenin en hızlı gelişen üniversitesi. Üniversitemiz bünyesinde 4 fakülte, 2 enstitü, 1 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulu hizmete girdi. 3 bin öğrenci sayısını en kısa zamanda 10 bine ulaştıracağız. Bunlar Bingöl'e bir hava getirecek. Deprem yaşandı. Allah bir daha göstermesin. Yeni Bingöl'ü inşa ettik mi? Anında yaptık mı? Diğer ilçelerde meydana gelen artçı depremlerde de oralara gereken müdahaleyi yaptık mı? İşte biz buyuz. Anında yanınızda olduk. 24 saatte şahsım, tüm arkadaşlarım burada olduk. İşte biz buyuz. Organize sanayi bölgesinde biz geldiğimizde hareket yoktu. Şimdi talepleri karşılayamaz hale geldi. Et ve balık kurumu toparlandı. Şimdi orada makineleri yeniliyoruz. Bingöl'e özel sektör tarafından kurulan çağrı merkezinde şu anda 200 kişi çalışıyor. Bu sayının önce 300'e, ardından 1000'e çıkarılacağını öğrendik. Bu da güzel bir gelişme. İnşallah Bingöl turizmde de güzel bir gelişme yapacak. Üniversitemiz Ilıcalar için yeni bir proje hazırlıyor. Yeni bir kayak tesisi yapılması için ihale süreci başladı. Benim Bingöllü kardeşim, Gülbahar barajını inşa ediyoruz. Yılda 450 milyon kilowatt saat enerji üretecek olan Kiğı Barajı ve Hidroelektrik Santrali projesi, 112 bin dekar araziyi sulayacak olan Karlıova Kale Göletinin inşaatlarına süratle devam ediyoruz. Yeter ki güven olsun, huzur olsun, istikrar olsun, inanın çok daha fazlasını yaparız.'' Başbakan Erdoğan, ''Kardeşlerim bir şey soracağım, Allah aşkına şu bağımsız aday veya adaylar ne yapıyor? Sizce Bingöl'e ne getirecekler? Soruyorum, ne getirecekler? Getirebileceği bir şey var mı? Sizin gümbür gümbür iktidara getirdiğiniz AK Parti'nin Bingöl'e neler getirdiği ortada. Bu bağımsızlardan değişik illere seçilenler oldu, acaba o illere ne getirdi bir sorun bakın'' diye konuştu. ''İnanın bunlar sadece Mecliste bağırmak için varlar. İşlerine geldiği zaman gelirler, işlerine gelmediği zaman uğramazlar'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ortalığı karıştırmaktan başka da bir iş yapmazlar. Şimdi ben Bingöllü kardeşlerime soruyorum. Hiçbir hizmete yaramayacak olan bu bağımsız aday veya adaylara benim kardeşlerim inanıyorum ki oy vermeyecekler, demokrasi ve özgürlük deyip de demokrasiyi katledenlere, özgürlüklerin karşısına geçenlere ben inanıyorum ki benim Zaza kardeşim, Bingöllü kardeşim oy vermeyecek. Her zaman ifade ediyorum; değerli kardeşlerim oyumuz şüphesiz ki namusumuzdur, her şeyimizdir ama değerli kardeşlerim, yatırım rantabl olan arazilere yapılır biz oyumuzu öyle kullanmalıyız ki, bu hizmet siyaseti üretsin. Oyumuzu verip de bunu çöpe mi atalım? Oyumuz yok mu olsun? İşte ben diyorum ki, oyumuzu öyle verelim ki, onunla adeta Bingöl'ü o bolluk bereketli arazilerine tohum ekelim. İşte bu da AK Parti.'' -''TAKIM TUTAR GİBİ PARTİ TUTMAYALIM''- ''Sevgili kardeşlerim futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Parti neticedir. Parti eserdir. Buna dikkat edelim'' diyen Erdoğan, kendilerini anlatmalarına artık gerek olmadığını ve sekiz yıldır eserlerinin kendilerini anlattığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''163 bin derslik yaptık bu ülkede. 13 bin 600 kilometre duble yol yaptık. Sevgili kardeşlerim sadece Bingölümüze eğitimde 8 yılda 1192 derslik yaptık. 4 bin 158 adet bilgisayar gönderdik. Şimdi Bingöl'den derece yapan çocuklar çıkıyor değil mi? Şu anda bilişim teknolojisi sınıfları var mı? Var. Tüm öğrencilerimize kitaplarını ücretsiz verdik mi? Sosyal güvencesi olmayanlara ilköğretimde erkek çocuklara 30 lira, kız çocuklara 35 lira veriyor muyuz? Annelere 150 lira veriyor muyuz? Yakıtını veriyoruz, erzakını veriyoruz. Özürlü varsa özürlünün eğitimini veriyoruz. Biz dertliyiz, biz size sevdalıyız. Bunları biz çözeriz.'' -MİTİNGDEN NOTLAR- Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ve Bingöl milletvekili adayları ile birlikte vatandaşları selamlayarak, partisinin ''Aynı yoldan geçmişiz biz'' şarkısının da bir bölümünü seslendirdi. Erdoğan'ın, mitingdeki konuşmasının bir bölümünde ''Bingöl'' yerine ''Diyarbakır'' diye seslendiği dikkat çekti. Miting alanında yoğun güvenlik önlemleri alındığı ve vatandaşlara sık sık su dağıtıldığı gözlendi. Ayrıca, sıcak nedeniyle fenalaşan bazı vatandaşlara sağlık ekipleri müdahale etti.