"KARŞIT EVREN"İN KANITLARI ARANACAK  CENEVRE (A.A)

-"KARŞIT EVREN"İN KANITLARI ARANACAK  CENEVRE (A.A) - 25.08.2010 - Yörüngedeki Uluslararası Uzay İstasyonu'na yerleştirilecek olan dev bir "atom altı parçacık saptayıcısı" ile karşıt evrenin (anti-evren) varlığına dair kanıtlar elde edilmeye çalışılacak.  Gelecek yıl istasyona yerleştirilecek olan, 8,5 tonluk Alfa Magnetik Spektrometre (AMS) Cenevre'de, ABD Hava Kuvvetleri'ne ait Süper Galaksi adlı kargo uçağına yüklendi. Evrenin anlaşılmasını amaçlayan araştırma programı, 20 yıllık bir geçmişe sahip. AMS, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ne götürülerek burada test edilecek.   AMS, bu cihazı uzay istasyonuna götürecek uzay mekiğine, şubat ayında yüklenecek. Ting ve meslektaşlarının yoğun lobisi sonucu ABD Kongresi bu yolculuğa onay vermişti.  AMS, merkezi Cenevre'de bulunan CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Örgütü) tarafından geliştirildi. CERN, atom altı parçacıkların yapısını anlamak üzere Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile deneyler de yürütüyor.   AMS projesi ABD, Çin ve 14 Avrupa devletinin katılımıyla yürütülüyor.  Nobel ödüllü Amerikalı bilimci Samuel Ting, Cenevre'de düzenlenen basın toplantısında, "eğer bir karşıt evren varsa, belki de bizim evrenin sınırlarının ötesinde bir yerdedir, uzaya yerleştireceğimiz bu detektör sayesinde onun varlığının izlerini bulabileceğiz" dedi.  Fizikçiler, madde karşıtı bir anti-maddenin olması gerektiğini, bu iki yapının teması halinde birbirlerini yok edeceklerini ve enerji açığa çıkacağını, evrenin ortaya çıkmasını sağlayan, 13,5 milyar yıl önceki büyük patlama sırasında madde ve anti-maddenin eşit oranda ortaya çıkmış olması gerektiğini düşünüyor. Buna karşın bilinen evren, maddeden oluşuyor.  Bilimciler, AMS'nin, anti-maddeye ne olduğunun yanıtını verebileceğini veya evrende tamamen anti-maddeden oluşmuş yerler olup olmadığının belirlenmesine yardımcı olabileceğini ileri sürüyor. Böyle yerler varsa bunların evrenimizin kıyısında olması, yapısının da, evrenimizin aynadaki aksi gibi olması gerektiği, evrenimizdeki yaşam dahil her şeyin aynadaki görüntüsü gibi bir yapısının olması gerektiği düşünülüyor.