"KRİPTO KODLARINI ELE GEÇİRMELİYİZ" İSTANBUL (A.A)

-"KRİPTO KODLARINI ELE GEÇİRMELİYİZ" İSTANBUL (A.A) - 23.02.2011 - ''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarıyla ilgili hazırlanan iddianamede, TSK'da güvenli telsiz haberleşmesini sağlamayı amaçlayan projeyle ilgili ele geçirilen bir notta, ''Dağ kadrosu için tehlikeli, hava, yer haberleşmesi kriptolu olacak, durduralım, hiç olmazsa yavaşlatalım, kripto kodlarını ele geçirmeliyiz'' gibi ifadelerin yer aldığı belirtildi.  İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde yapılan aramada el konulan DVD'de yer alan ve sanıklardan Ebru Nilhan Bozkurt tarafından oluşturulduğu anlaşılan ''Ebru Nilhan'' isimli klasörde, ''Topel görüntü'' başlığıyla 6 adet video dosyası olduğu ve bu dosyalarda TSK'ya ait savaş ve nakliye uçaklarının apronda park edilmiş haldeyken gizlice çekilmiş görüntüleri ile uçak bakım atölyeleri ve uçak hangarlarına ait görüntülerin bulunduğunun anlaşıldığı kaydedildi.  Söz konusu video dosyasındaki görüntülerin, ''açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken'' görüntüler olduğunun tespit edildiği aktarılan iddianamede, ''Topel görüntü-önemliii'' adlı metin belgesinde, ''Tüm saha sorumluları Haziran 2010 sonuna kadar birliklerden önemli yerlerin görüntülerini kamera kaydı yaparak, kuryeler aracılığıyla bana ulaştırsın, görüntülere açıklayıcı not eklemeyi unutmayın. Gerekli cihazları Erkan Demir'den temin edebilirsiniz'' şeklinde Zeki Mesten'in talimatı olduğu belirtilen notun bulunduğu dile getirildi. ''Topel görüntü'' adlı klasördeki görüntülerin sanık Ebru Nilhan Bozkurt'a bağlı hareket eden kişiler tarafından gizli bir şekilde çekildiği ve daha sonra Bozkurt tarafından örgüt yöneticisi Zeki Mesten'e teslim edildiği belirtilen iddianamede, Mesten'in de bu verileri İbrahim Sezer'e gönderdiğinin anlaşıldığı aktarıldı. Bozkurt'un suç örgütü üyesi olduğu, örgüt yöneticisi Mesten'in talimatlarıyla birden fazla TSK personeli ve sivil şahıslar hakkında kişisel verileri hukuka aykırı şekilde kaydettiği, video görüntüleriyle gizli belgeleri temin ederek örgüte teslim ettiği sonucuna varıldığı ifade edilen iddianamede, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen sanıklardan Tamer Zorlubaş'ın da Araştırma Merkez Komutanlığında yürütülen faaliyetlerle ilgili değerlendirmeler yaptığı, bu çerçevede kendisine bağlı örgüt üyelerine faaliyetleri karşılığında yapılacak ödemelerin veya ödüllendirmelerin nasıl olacağını organize ettiği ve tüm bunları sanık İbrahim Sezer'e bildirdiğinin anlaşıldığı kaydedildi. -YÜCEL ÇİPLİ- İddianamede, sanık Emrah Küçükakça'dan ele geçirilen bir CD'de ''Proje Sav San'' adlı şifresi çözülen klasörde, TÜBİTAK Başkanlığı tarafından TSK'nın çeşitli birimlerinde kullanılmak üzere üretilen ''Arge98'' projesine ait çeşitli verilerin bulunduğu ve bu isimde bir klasör olduğunun görüldüğü aktarılarak, söz konusu klasöre konulan ''gorkem0987654321'' şifresiyle ilgili çalışmalarda, şifrede yer alan ''görkem'' adının, sanıklardan TÜBİTAK'ta Daire Başkanı olan Yücel Çipli'nin oğlu Görkem Çipli olduğunun anlaşıldığı dile getirildi.  Ele geçirilen CD'deki söz konusu klasörde bulunan dijital verilerde, GES Komutanlığı, Araştırma Merkez Komutanlığı, TÜBİTAK, Havelsan ve Aselsan gibi kurumların geliştirdiği ve TSK'nın yürütmekte olduğu birçok proje ve sistemden bahsedilerek, ülke güvenliğiyle alakalı bu proje ve sistemlerin ''durdurulması, engellenmesi ya da yavaşlatılması'' gerektiğine dair notların yer aldığı ve bu kurumlar ile Savunma Sanayi Müsteşarlığında çalıştığı anlaşılan yaklaşık 4 bin 300 kişiye ait özel bilgilerin de hukuka aykırı olarak kaydedildiği anlatıldı. İddianamede, ''TÜBİTAK içerisinde faaliyet gösteren örgüt üyelerinin elde etmeye çalıştığı projelere ulaşmak maksadıyla TÜBİTAK çalışanlarına çeşitli menfaatler temin ettikleri ve örgüt menfaati çerçevesinde bazı çalışanlara işe girerken yardımcı oldukları veya yürüttükleri faaliyetlere engel olabileceğini düşündükleri şahısların özel yaşamlarıyla alakalı verileri kaydettikleri yönünde notlar olduğu anlaşılmıştır'' denildi. Söz konusu klasörde yer alan ''prj list.xls'' adlı excel belgesinin 6 Kasım 2007'de ''Yücel'' adlı bir bilgisayar kullanıcısı tarafından oluşturulduğu ve 24 Eylül 2009'da da son olarak kaydedildiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, sanık Yücel Çipli'nin 27 Ekim 2010'da polise verdiği ifadede, bilgisayarının kullanıcı adının ''yucelcipli'' olduğunu beyan ettiği ve bu durumun, belgenin sanık Yücel Çipli tarafından oluşturulduğunu net olarak ortaya koyduğu ifade edildi. -TERÖRLE MÜCADELE PROJELERİNİN DURDURULMASI GEREKTİĞİNE DAİR NOTLAR- Sanık Yücel Çipli'nin, Genelkurmay Başkanlığı, TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Havelsan ve Aselsan'a ait birtakım gizli projelere ait belgeleri, kendisine bağlı olarak hareket eden örgüt üyeleri Aysam Akses, Cüneyt Hakan Bağcıoğulları ve Merdan Metin ile örgüte yardım eden Ali Sabri Şanal'dan temin ederek, örgütün kurye faaliyetlerinde de çalışmaları olan Ekrem Saltuk Baysal'a verdiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, ''Söz konusu 'prj.list' isimli excel belgesinde, TSK'nın, ülke güvenliği ve terörle mücadele amaçlı gerçekleştirmeye çalıştığı birçok proje ve sistemlerden bahsedildiği, bu proje ve sistemlerin yanına, konuyla ilgili değişik açıklamalar ve değerlendirilmeler yazıldığı, özellikle ülke güvenliği ve terörle mücadelenin daha etkin yapılmasını amaçlayan proje ve sistemlerin durdurulması, engellenmesi ya da yavaşlatılması gerektiğine dair notların yazılı olduğu görülmüştür'' ifadesi kullanıldı. ''Milsec-3'' adlı, TSK'da güvenli telsiz haberleşmesini sağlamayı amaçlayan projeyle ilgili bir notta, ''Dağ kadrosu için tehlikeli, hava, yer haberleşmesi kriptolu olacak, durduralım, hiç olmazsa yavaşlatalım, kripto kodlarını ele geçirmeliyiz'' ile başka bir notta ''Kesinlikle sekteye uğratılması gereken bir proje, geçişler sekteye uğrayabilir, trafik ve taşımacılığa dikkat... dağ kadrosu sert çıkıyor'' gibi ifadelere yer verildiği anlatılan iddianamede, Yücel Çipli'nin oluşturduğu ''2007-2009-projeleri.xls'' adlı excel belgesinde, ''Sheet2'' adlı çalışma sayfasında gizlenmiş bir şekilde yer alan notlarda da Birdem Çetinkaya adının karşısında ''yabancı bir ülkeye bilgi sızdırdığı'' yönünde açıklamaların yer aldığının anlaşıldığı aktarıldı. İddianamede, şu ifadelere yer verildi: ''Şüpheli İbrahim Sezer'den ele geçirilen flash bellekte bulunan 'Doouments' isimli klasördeki 'notlarim.xls' isimli excel dosyasının, 'notlarım' isimli çalışma sayfasında, 'Birdem Çetinkaya'ya ulaştırılacak gizli belgeler paketi ücret 3 bin dolar'' yazdığı tespit edilmiştir. Emrah Küçükakça'dan ele geçen 'g.kore-cn-235_Simulator' isimli belgenin şüpheli Yücel Çipli tarafından kaydedilmiş olması, Çipli tarafından yazıldığı anlaşılan Birdem Çetinkaya ile ilgili notlar ve diğer bir örgüt yöneticisi olan İbrahim Sezer tarafından da aynı konuyla alakalı notlar tutulması birlikte değerlendirildiğinde, Yücel Çipli'nin suç örgütü tarafından yürütülen casusluk faaliyetleri içerisinde yer aldığı net olarak anlaşılmıştır.'' -YURT DIŞINA SATILMASI PLANLANAN BELGELERE KURYE- Sanık Yücel Çipli'nin görev yaptığı birimdeki kişilerle ilgili çalışmalar yaptırdığı ve elde ettiği bu verileri kaydedip örgütün arşivine koyduğunun açıkça ortaya çıktığı anlatılan iddianamede, ele geçirilen ve incelenen notlarda, örgütün özellikle TÜBİTAK ve Aselsan'da kadrolaşmaya çalıştığı, bu yolla kurumlarda üretilen projeleri elde etmeyi planladığı, bu amaçla kurumda çalışan bazı kişilere kadın ve para temin edildiği, örgüt üyelerinin etkin görevlere getirilmesi amacıyla kurslara gönderilmesi veya kurum içinde kayrılması yönünde çalışmalar yapıldığı, özellikle halen devam eden bazı davalarda teknik raporların lehlerine düzenlenmesi amacıyla bilirkişilerin mensuplarından atanması planlarının yapıldığı ve özellikle gizliliğe azami ölçüde dikkat edilmesi için kriptolu telefon kullanılması yönünde örgüt üyelerinin uyarıldığının anlaşıldığı ifade edildi. İddianamede, sanıklardan Birdem Çetinkaya'nın casusluk faaliyetleri kapsamında yurt dışına satılması veya gönderilmesi planlanan gizli belgelerin yerine ulaştırılması hususunda kurye olarak görevlendirildiği, ancak soruşturma aşamasında somut olarak gönderdiği bir belgenin tespit edilemediği ve Çetinkaya'nın örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek maddi menfaatler karşılığında yardım ettiğinin anlaşıldığı belirtildi. -TUĞAMİRAL ŞAFAK YÜREKLİ VE FAHRİ CAN YILDIRIM- İddianamede, sanıklara ait evlerde yapılan aramalarda el konulan verilerin incelendiği ve sanık Tuğamiral Şafak Yürekli'nin suç örgütünün yöneticilerinden olan sanık İbrahim Sezer ve suç örgütü üyeleri Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak ve Burak Çetin ile irtibatlı olduğu, ilgili yerlere gönderilmek üzere örgüt üyelerine bazı CD ve ''gizli'' ibareli askeri belge ve sunumları ulaştırdığının anlaşıldığı anlatıldı. Sanık Deniz Mehmet Irak'a ait bir hard diskin içerisinde, ''Ben bizzat kendim, deniz, gönderilecekler'' adlı belge ile ''Şafak Alb'' adlı klasörün de olduğunun görüldüğü belirtilen iddianamede, söz konusu ''Şafak Alb''adlı klasörde 11 adet ''gizli'' ibareli, askeri içerikli belge ve sunu dosyaları olduğu, bu sunu ve belgelerin Şafak Yürekli adlı kullanıcı tarafından oluşturulduğu ve ''Deniz'' adlı kullanıcı olan sanık Deniz Mehmet Irak tarafından son olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarıldı.  Şafak Yürekli tarafından oluşturulduğu anlaşılan 12 gizli askeri belgenin, Genelkurmay Başkanlığından gelen yazıya göre, ''Açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken'' belgelerden olduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, sanık Yürekli'nin temin ettiği gizli belgeleri örgüt üyelerine vermek suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği sonucuna varıldığı anlatıldı. İddianamede, sanık İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde yapılan aramada el konulan flash belleğin adının ''f can'' olduğunun tespit edildiği ve yapılan incelemede 4 adet word dosyasının ''Can Yıldırım'' adlı kullanıcı tarafından oluşturulduğunun belirlendiği aktarılarak, ''dosyalar'' adlı klasördeki ''Pire.doc'' ve ''Deniz Kuvvetleri.doc'' adlı word belgelerinde, Fahri Can Yıldırım ile ilgili internetten alındığı değerlendirilen bazı haberler olduğunun görüldüğü de dile getirildi. Söz konusu flash belleğin sanık Fahri Can Yıldırım'a ait olduğu ve sanık İbrahim Sezer'e gönderildiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, flash bellekteki pornografik içerikli video dosyalarının bulunduğu klasör isimlerinin ''f can yıldırımın getirdiği 1.arşiv'' şeklinde belirtildiği, bu klasördeki bazı video dosyalarıyla sanık İbrahim Sezer'in adresinde yapılan aramada ele geçirilen ve Fahri Can Yıldırım'a ait olduğu anlaşılan ''F Can'' adlı flash bellek içerisindeki video dosyalarının aynı olması hususları birlikte değerlendirildiğinde şüpheliler arasındaki örgütsel irtibatın açıkça ortaya çıktığı aktarıldı. İddianamede, sanık Yıldırım'ın askeri okulda hakkında disiplin işlemi yapılan bazı öğrencilerin atılmasını engellemek amacıyla girişimde bulunduğu ve bunu örgüte ilettiğinin anlaşıldığı vurgulanarak, Yıldırım'ın örgüt yöneticisi İbrahim Sezer ile irtibatlı olduğu, elinde bulunan bazı bilgi ve görüntüleri dijital ortama kaydederek örgüt yöneticisi Sezer'e ilettiği ve böylece örgüte bilerek isteyerek yardım ettiğinin anlaşıldığı anlatıldı.  İddianamede, aralarında iş adamı Sadettin Saran'ın da bulunduğu 14 şüpheliyle ilgili olarak, şüphelilerin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olduklarına veya bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine dair haklarında kamu davası açmayı gerektirecek nitelikte somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.