-"Müzakere sürecini zehirleyecek adımlar atmayın" LEFKOŞA (A.A) - 15.10.2011 - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafını, müzakerelere odaklanarak, petrol ve doğalgaz gibi konularla müzakere sürecini zehirleyecek adımlar atmaktan kaçınmaya davet ederek, ''Ancak buna riayet etmeyeceklerse, biz bu kez protesto etmekle kalmayıp haklarımızı bizzat kendimiz arayacağız'' dedi. Cumhurbaşkanı Eroğlu, kendi girişimiyle, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla oluşturulan Halk Konseyi'ne Kıbrıs müzakereleri hakkında bilgi verdi. Kıbrıs Türk halkını devletsiz bırakmayacak bir anlaşma peşinde olduklarını vurgulayan Eroğlu, ''Kıbrıs Cumhuriyeti'nden dışlandık. 'Buraya geçici olarak Barış Gücü gelecek' dediler ama Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Rumlara teslim ettiler. Dolayısıyla yapılacak bir anlaşmanın başına gelenler, 1960 Anlaşması'nın başına gelenler olursa, Kıbrıs Türk halkının devletsiz kalmayacağı, yani 'Devlet kim olacak, Türkler de mi kalacak, Rumlar da mı kalacak?' tartışmasının yaşanmayacağı bir anlaşma arayışı içerisindeyiz'' dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun katılımıyla New York'da 30-31 Ekim'de dördüncü üçlü Kıbrıs zirvesi yapılacağını anlatan Eroğlu, BM Genel Sekreteri ile üçlü formatta zirve yapmanın Türk tarafının önerisi olduğunu, bu çerçevede bir yıl dolmadan dördüncü zirvenin yapılıyor olmasının son derece önemli ve dikkat çekici olduğunu kaydetti. -''İki kesimliliğin sulandırılmadığı yeni bir ortaklık''- Bu tür toplantıların Kıbrıs konusunu uluslararası camianın önüne taşıyarak süreçte bir kıpırdanmaya neden olduğunu belirten Eroğlu, şöyle konuştu: ''Bizim hedefimiz, Kıbrıs Türk halkının belirsizlik ortamından kurtarılması, sonu gelmeyen müzakere süreçlerine mahkum edilmemesidir. 1968 yılından bu yana devam eden Kıbrıs müzakerelerinin ucu açık şekilde yürütülmesi ve bu süre zarfında da Kıbrıs Türk halkının sürekli hırpalanarak, statüsüz bırakılması adil değildir ve hiç bir şekilde haklı gösterilemez. Müzakere süreci sonunda adil ve kalıcı, iki eşit kurucu devlete sahip, iki kesimliliğin sulandırılmadığı yeni bir ortaklık kurabilirsek, biz bunun arkasında dururuz. Ancak bunu sadece Kıbrıs Türk tarafının istemiyle başarmak mümkün değildir. Rum tarafının da artık üzerine düşeni yapması, müzakere masasında eşitliğimize ve iki kesimlilik ilkesine halel getirecek, çözümün Avrupa Birliği içerisinde uluslararası mahkemeler önünde erozyona uğramasına neden olacak pozisyonlarını gözden geçirmelidir.'' -Petrol konusunda Rum tarafına uyarı- Kıbrıs Rum tarafının petrol ve doğalgaz sondaj çalışmalarına da değinerek, gelişmeler hakkında Halk Konseyi'ne bilgi veren Eroğlu, ''Bugün bölgemizde, yakın gelecekte Kıbrıslı Türklerin haklarını doğrudan etkileyecek nitelikte bir takım hayati gelişmeler yaşanmaktadır. Bu konuda çok açık bir mesaj vermek istiyorum. Kimse, Kıbrıslı Türklerin hakları bahis konusu olduğunda, yaşanan gelişmeleri oturup izlememizi beklemesin. Eğer bugünden kararlı adımlar atmazsak, yakın gelecekte Kıbrıslı Türklerin hakları erozyona uğratılır'' dedi. Türk tarafının petrol ve doğalgaz konusunda barışçı bir siyaset izlediğini, Rum tarafına erteleme önerisinde bulunduğunu ve ertelemenin olmaması durumunda bu kaynakların adil şekilde ''birlikte'' kullanılması gerektiğini teklif ettiğini, bunda da Türk tarafının samimi olduğunun herkes tarafından bilindiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, şunları belirtti: ''Önceliğinin Kıbrıs sorununu çözmek olduğunu söyleyen Kıbrıs Rum tarafını, müzakerelere odaklanarak, petrol ve doğalgaz gibi konularla müzakere sürecini zehirleyecek adımlar atmaktan kaçınmaya davet ediyorum. Ancak buna riayet etmeyeceklerse, biz bu kez protesto etmekle kalmayıp, haklarımızı bizzat kendimiz arayacağız.'' -''Arkasında güç yoksa bir anlaşmaya imza koyması mümkün değildir''- Kıbrıs Rum kesiminde 11 Temmuz'da askeri deniz üssünde meydana gelen patlama, ardından oluşturduğu gelişigüzel hükümet ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın arkasındaki gücün giderek azaldığına işaret eden KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, ''Arkasında güç yoksa bir anlaşmaya imza koyması mümkün değildir. Ancak o kişi, zamana oynayabilir. Bugün Hristofyas'ın zamana oynadığını söylemek mümkündür'' dedi. Annan Planı'na Hristofyas'ın da kendisinin de ''hayır' dediğini anımsatan Eroğlu, Hristofyas'a, ''Senin yerinde ben olsam Annan Planı gibi bir planı havada kapardım, sen niye kabul etmedin'' diye sorduğunda Rum liderin ''toprak azdı'' dediğini aktararak, ''Toprak azdı dediğine göre çok daha fazla toprak istiyor demektir'' dedi. Şu ana kadar devam eden görüşmelerde Türk tarafının suçlanan taraf olmadığını, olmaması için de çaba sarf ettiklerini anlatan Eroğlu, ''Ekim ayı sonunda yapılacak toplantıya kendimize güvenerek, bugüne kadar attığımız adımlarla Kıbrıs Türk halkını en iyi şekilde savunur öneriler ortaya koyduğumuzun bilinci içerisinde katılacağız'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun konuşmasının ardından, Kıbrıs görüşmelerinde gelinen son noktanın ayrıntıları ve katılımcıların görüş ve önerilerinin ele alındığı, basına kapalı toplantıya geçildi.