"PEYGAMBERİMİZİN SEVGİSİNE İHTİYAÇ VAR" KAYSERİ (A.A)

-"PEYGAMBERİMİZİN SEVGİSİNE İHTİYAÇ VAR" KAYSERİ (A.A) - 14.04.2011 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, dünyanın birçok yerinde savaş ve acılar yaşanmakta. Peygamberimizin öğretilerinin, bu süreçte çok daha anlam kazandığını ve onun tüm insanlığı kucaklayan sevgisine daha fazla ihtiyaç duyulduğunu görmekteyiz'' dedi.  Yıldız, 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanacak Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yayımladığı mesajında şunları kaydetti: ''İçinde bulunulan haftada, insanları güzel ahlak, doğruluk ve huzurla buluşturan İslam'ın, evrensel ve çağlar üstü mesajını ulaştıran Hazreti Muhammed'in, kutlu doğumunu idrak ediyoruz. Bütün insanlık için örnek bir şahsiyet Peygamberimizi daha iyi tanıdıkça ve anladıkça, inanıyorum ki mesajının mahiyeti de doğru anlamıyla çok daha güçlü bir şekilde dünyamızda karşılık bulacaktır. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, dünyanın birçok yerinde savaş ve acılar yaşanmakta. Peygamberimizin öğretilerinin, bu süreçte çok daha anlam kazandığını ve onun tüm insanlığı kucaklayan sevgisine daha fazla ihtiyaç duyulduğunu görmekteyiz. Umuyorum ki Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle düzenlenen etkinliklerin, bu yoldaki çabalara önemli katkıları olacaktır. Bu düşüncelerle, Peygamberimizin kutlu doğumunun, tüm insanlık için bir kez daha kutlu olmasını diliyor, O'nun evrensel sevgi ve barış çağrısında buluşmayı diliyorum.'' -"MEDENİYETİMİZ MUHAMMED İLE MUHABBETİ BİRLEŞTİRDİ" Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ''Kutlu Doğum Haftası'' etkinlikleri kapsamında Beyoğlu Sanat Galerisi'ndeki ''Ustalardan Hilye-i Şerif Sergisi''nin açılışında yaptığı konuşmada, dinin, bir açıdan bakıldığında bir ruh sanatı ve ruh inceliği olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Sanat ve estetik, inancın ve imanın güzelleştirdiği ruhtan, çok daha farklı bir şekilde neş'et eder. Onun için bütün ilahi dinlerin, tarihi, kültürü ve medeniyetinde bir sanat ve estetik boyutu vardır. Hilye-i Saadet, biraz da bizim kültürümüz ve medeniyetimizin İslam dünyasına armağan ettiği sanat şaheserleridir. Bizim medeniyetimiz, Muhammed ile muhabbeti birleştirmiş bir medeniyettir. Biz muhabbet ile Muhammed'i birbirinden ayırmayan bir medeniyetin çocuklarıyız.''  Pertevniyal Valide Sultan'ın ''Muhammed'den muhabbet oldu hasıl/Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl'' sözünü hatırlatan Görmez, şöyle devam etti: ''Eğer, bir muhabbetin içinde Muhammed yoksa, oradan biz sevgi adına ne elde edebiliriz ki? Gerçekten biz sevgili Peygamberimize karşı ve diğer tüm peygamberlere karşı, şu salona 'İsimleriniz ne?' diye sorsam, Adem'den İbrahim'e, Musa'dan İsa'ya, Yusuf'tan İshak'a ve Eyüb'e kadar hemen hemen her peygamberin ismi vardır. Biz millet olarak da adeta bütün peygamberlere olan sevgimizi, sevgili Peygamberimizin miraçtan bize hediye olarak getirdiği 'Biz peygamber arasında ayrım yapmayız' ilkesini aynı zamanda çocuklarımıza isimler vererek işletmişiz. Biz toplum olarak peygamberler ailesi olmuşuz ama bizim peygamberimiz açısından da baktığımızda sevgi merkezli bir peygamber tasavvurumuz var. Biz bu sevgimizi, sanatın ve estetiğin bütün boyutuyla dünyaya göstermişiz.'' Görmez, Hilye-i Saadet'in bunlardan biri olduğunu ifade ederek, Fuzuli'nin, peygamber sevgisini ''Su Kasidesi'' ile Süleyman Çelebi'nin, Hz. Muhammed'i Bursa'nın bir köyünde dünyaya gelen biri olarak izah ettiğini, Türk edebiyatı, naatı ve şiirinde, Hz. Peygamber'e olan sevgi ve muhabbeti ifade ettiğini söyledi.  Hilye-i Saadetleri yapan ustaların emeklerini takdir eden Görmez, ''Bizim kültürümüzde Peygamberimizi ve diğer peygamberleri tasvir ile somutlaştırmayız. Diğer geleneklerden farkımız bu. Biz, ancak Hilye-i Saadet ile Resul-u Ekrem'in şimalini, onun güzelliğini, yazı güzelliğiyle beraber ortaya koymuşuz. Bir yazı sanatıyla Peygamberimizin gözünü, kaşını, yüzünün güzelliğini ortaya koymuşuz'' diye konuştu. Hilye-i Şerifler'deki bilgilerin birçoğunun Hz. Ali tarafından rivayet edildiğini dile getiren Görmez, Hz. Ali'nin çocukluğunu İslam Peygamberi Hz. Muhammed ile geçirdiğini ve onun en güzel hallerini anlatmanın Hz. Ali'ye nasip olduğunu söyledi. Görmez, hilyelerden birinin rivayetinde, Hz. Muhammed'in eşi Hz. Hatice'nin ilk kocasından olan çocuğuna ait olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Peygamberimizin bütün güzelliğini anlatan başka bir rivayeti de biz o çocuktan öğreniyoruz. Üvey baba olarak o çocuğu, ne kadar kucağına aldığını, onunla ne kadar ilgilendiğini, ona nasıl bir sevgi, rahmet ve şefkat gösterdiğini biz o rivayetten öğreniyoruz. O çocuk, kendi babasının güzelliğini anlatır gibi Resul-ü Ekrem'in güzelliğini anlatmıştır.'' Görmez, konuşmasının ardından Yahudi ve Hristiyan cemaat önderleriyle sergiyi gezdi.  Bu arada, Görmez'e, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından üzerinde lale motifi bulunan bir tablo hediye edildi.