"SAVCILAR TAKIM TUTAR GİBİ DAVA TUTMAZ" ANKARA (A.A)

-"SAVCILAR TAKIM TUTAR GİBİ DAVA TUTMAZ" ANKARA (A.A) - 13.07.2011 - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, adalete güvenilmesi gerektiğini belirterek, "Savcıların takım tutar gibi dava tutmaları söz konusu değildir" dedi.  Bakan Suat Kılıç, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül ile Spor Toto Teşkilat Başkanı Bekir Yunus Uçar'ın da katılımıyla Spor Toto Teşkilat Başkanlığında gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Kılıç, ''Futbolda şike soruşturmasına'' yönelik bir soru üzerine, konunun sadece Fenerbahçe'ye yönelik operasyon gibi değerlendirme yanlışına düşüldüğünü söyledi. ''Soruşturmanın adı futbolda şike soruşturması'' diyen Kılıç, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla sadece Fenerbahçe boyutu yok. Fenerbahçe dışında da varsa iddialar, bütün bu iddiaların araştırılması özel yetkili cumhuriyet savcısının görevi şeklinde cereyan edecektir. Konu bir yargı sürecidir, adli süreçtir ve ilgili özel yetkili savcı kendisine intikal eden bütün belge, bilgi, duyum iddia ve ihbarları süreç içerisinde soruşturmayı derinleştirmek yönünde mutlaka değerlendirecektir. Bunun dışında ifadesine başvurulan kişilerin isimlerini zikrettiği isimler de hemen akabinde ifadeye çağrılmaktadır, çağrılabilecektir. Birisi bir isimden bahsettiği zaman o isim de savcı tarafından ifadeye çağrılmakta ve dolayısıyla soruşturma derinleştirilmektedir, kapsamı genişletilmektedir. Bu süreci bir yargı süreci olarak anladığımız, idrak edebildiğimiz sürece emin olun hiçbir problem yaşanmayacaktır.'' -''BİR SAVCININ, BİR HAKİMİN...''- Adalete güvenilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, ''Savcıların takım tutar gibi dava tutmaları söz konusu değildir. Bir savcının, bir hakimin, bir hukuk adamının duyguları, taraftarlığı kesinlikle dava sürecine karıştırılabilecek bir duygusallık değildir. Dolayısıyla burada yargının atacağı adımlara yönelik güveni günden güne artırma mecburiyeti var'' diye konuştu. Kılıç, Futbol Federasyonunun verdiği kararların tartışıldığını, ancak başka yönde karar vermiş olsa dahi bunların da tartışılabileceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Federasyonun kararı doğrudur, yanlıştır diyemem. Böyle bir karara doğrudur demem halinde siyaseti, bu sürecin doğrudan aktörü haline getirmiş oluruz. Oysaki başından beri özen gösterdiğimiz, bir numaralı konu şudur; siyaset bu sürecin dışındadır, bu süreç siyasi değil, hukuki bir süreçtir ve siyaset bu sürecin dışında kalmaya devam edecektir. Biz bugüne kadar dışında kaldık. Bundan sonra da dışında kalacağız. Dışında kalmak demek, sorumluluktan kaçmak demek değildir. Kanun yetkiyi yargıya veriyor ve kanun ayrıca yetkiyi federasyona veriyor. Kanunun hükümete, bakanlığımıza ya da siyaset kurumuna bu konularla ilgili söz söyleme, karar alma, uygulama yetkisi tanımak gibi bir düzenlemesi kesinlikle söz konusu değildir.'' -''DOĞRUDUR, YANLIŞTIR DİYEMEM''- Sürecin sonunu bekleyeceklerini ve sürecin sonunda ortaya çıkan karara göre de federasyonun gereğini yerine getirmekle mükellef olacağını belirten Kılıç, ''Karar doğrudur, yanlıştır şu aşamada bu karar üzerine yorum yapabilmek mümkün değildir. Ama bu gibi süreçler, önemli, kritik süreçlerdir. Verilen karar, varılan netice ne olursa olsun, mutlak suretle, bir tarafından eleştirilecektir'' dedi. Bakan Kılıç, ''Bu konuyla ilgili yayınlar yapılırken, özellikle medyamızın camiaları incitmemeye özen göstermesi gerekiyor'' uyarısında buldu.  Kılıç, şu ifadeleri kullandı: ''Fenerbahçe, Trabzonspor gibi Galatasaray, Beşiktaş gibi Bursaspor da şampiyon olarak bu kervana, şampiyonlar kulübüne dahil oldu. Bu kulüplerin arkasında, Süper Lig'deki diğer şehir takımlarının arkasında da büyük önemli camialar var. Yayınlar yapılırken, soruşturma kapsamında tutulmalı ve orada kalınabilmeli. Yayınlar yapılırken kapsamı camiaları incitecek boyutlara ulaştırılırsa bu maalesef kırıcı ve incitici olabilir ve geniş milyonlar bu durumdan rencide olarak, üzülebiliyor. O nedenle yayınlara sizlerin de dikkatli olması gerekiyor. Nasıl ki siyasiler beyanlarına dikkat ediyorsa, medya mensuplarının da yayın ve yorumlarında camiaları incitmemeye ve soruşturmanın sınırları içinde kalmaya özen göstermesi gerekiyor.''