Almanya'da İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in Suriyeli sığınmacıların statüsünün değiştirilmesi ve yakın akrabalarını yanlarına almalarının kısıtlanması önerisi yoğun tartışmalara yol açtı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu şöyle:
“Sığınmacıların sayısı o kadar fazla ki, bir de bir o kadar akrabayı kabul edemeyiz. Almanlara da, sığınmacılar ve ülkelerindeki akrabalarına da şu an verilmesi gereken sinyallerden biri bu. Tehdit altındakiler ve takibata uğrayanlara hemen kucak açılmalı. Ama geri kalanların hepsi ailesini yanına getiremeyecek. Konu sadece rakamlar değil. Sorun, akının yeterince kontrol edilememesi. Gerçek Suriyeli kim? Ya da bu soruyu sormaya izin yok mu? Sorun sınırda. Transit bölgelerin mümkün olduğunca fazla sığınmacı için adil ve hızlı bir prosedür sağlaması öngörülüyordu. Ama şimdi yine farklı görüntüler söz konusu. Koalisyonun kararlılık göstermesi gerek. Sınır hala açık.“
Süddeutsche Zeitung ise İçişleri Bakanı'nın tutumunu eleştiriyor.
“Thomas de Maiziere, İçişleri Bakanı olarak aynı zamanda Anayasa bakanıdır. Ama açıkça görünen o ki, Başbakanın sığınmacı politikasını uygulayacak durumda değil. İsteksiz bir bakan. Uzayıp giden kıvrımlı yolların bakanı. Kıvrımları ve kör düğümleri, Büyük Koalisyonun sığınmacıları uzak tutmak için üzerinde uzlaştığı konseptin dışına taşıyor. Bakanı anlayabildiğimiz kadarıyla sığınmacı politikasında Hristiyan Sosyal Birlik partisinin çizgisini savunuyor. Ama bunu öylesine kaba ve beceriksizce yapıyor ki, sonuçta kendi kendini tökezletiyor.“
Bielefeld kentinde yayımlanan Neue Westfälische Zeitung ise Volkswagen'deki emisyon skandalı ile ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler ışığında, eski yönetim dönemindeki şirket kültürünü sorguluyor:
“Korku! Volkswagen skandalının nedenini böylesine kolayca açıklamak mümkün olsa gerek. Dizel motorlar ve karbondioksit salınımındaki hilenin ayrıntıları kamuoyuna yansıdıkça şirket kültüründe birşeylerin yanlış gittiği açığa çıkıyor. Bir zamanların güçlü patronu Martin Winterkorn'un kısa vadede zararlı gaz salınımını yüzde 30 oranında düşürecekleri açıklaması mühendisleri çaresizliğe düşürüyorsa şu soru ortaya çıkıyor: Niye hiç kimse şefe bu iddialı planın güçlükleri konusunda bilgi verecek cesarete sahip değildi? Volkswagen teknisyenleri, ‘olmaz diye birşey yok‘ kafasıyla büyük baskıya maruz bırakıldı. Bunun sonuçları ise artık ortada. Yeni başlangıçta umut var. Hilenin detaylarını kamuoyuyla paylaşan mühendis Volkswagen'de çalışmaya devam edebilecek.“
Braunschweiger Zeitung ise Volkswagen skandalından çıkarılacak dersleri irdeliyor:
“Volkswagen krizinin geri planını anlayabilmek ve gelecekte hilelerin önüne geçebilmek için gerekli olan, sadece Volkswagen'ın değişmesi değil. Şirketin ibraz ettiği yanlış verilere bakıldığında burada hile yapmanın ne kadar kolay olduğu görülüyor. Kontrol edilen, özel olarak hazırlanmış bir otomobil ve tüm resmi makamlarca onaylanan rakamlar hayal ürünü. Bu, hileye gerekçe olarak anlaşılmasın. Ama bu testler imkanları zorlamaya davet ediyor. Havalandırma parçaları ve köşelerin üstünün yapıştırılmasına izin veriliyor. Otomobilin neredeyse hiçbir teçhizatı yok ve dolayısıyla hafif. Niye derhal bir adım daha ileri gidilmesin ki!“