-"TERÖR ÇEKİLMEMİZLE BİTECEKSE ÇEKİLİRİZ" BALIKESİR (A.A) - 30.07.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğer, bu ülkede, benim vatanımda eğer terör bizim iktidardan çekilmemizle bitiyorsa çekiliriz'' dedi. Erdoğan, Kuvayi Milliye Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Bursa İnegöl'de ve Hatay Dörtyol'da son günlerde bazı üzücü olaylar yaşandığını, İnegöl'de küçük bir kıvılcımın sokak olaylarına neden olduğunu, Dörtyol'da 4 polisi şehit eden terörist saldırının bu ilçede tatsız olayların çıkmasına zemin hazırladığını anlattı. Bu olayları her bir Balıkesirlinin iyi değerlendirmesini ve iyi analiz etmesini isteyen Erdoğan, şunları söyledi: ''Gerek terör örgütünün bu saldırıları, gerek ilçelerimizde sahnelenen bu provokasyonlar, sinsi bir planın devreye konulmaya çalışıldığını gösteriyor. Terör örgütü, tam da 12 Eylülde, Türkiye'nin demokrasi adına, geleceği adına çok önemli bir karar vereceği halk oylamasının hemen öncesinde eylemlerine hız vermeye çalışıyor. Taşeron terör örgütü Şemdinli'de, Çukurca'da, Reşadiye'de, Samsun'da, Hatay'da güvenlik güçlerimize saldırırken, muhalefet partileri maalesef bunu bir fırsat gibi değerlendiriyor. Onlar da eş zamanlı olarak hükümete saldırmaya... Ya bu terörle mücadele sadece AK Parti'nin işi mi? Bunu hep beraber yapacağız. Medyasıyla, sivil toplumu ile hep beraber yapacağız. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür mücadeleler iktidar mücadelesi olarak gerçekleşmedi. İktidarı ile muhalefeti ile... Ama biz de bu iş çirkin gidiyor; 'AK Parti yıkılsın da ne olursa olsun'. Her zaman benim bir sözüm var, yine aynı şeyi söylüyorum. Eğer, bu ülkede, benim vatanımda eğer terör bizim iktidardan çekilmemizle bitiyorsa çekiliriz. Ama biz bunları gördük. Terör bu ülkede 84'te başladı. 84'ten bu yana her yıl teröre verdiğimiz şehidimizin sayısı belli ve şu ana kadar yaklaşık teröre verdiğimiz sayı 7 bin ve bunu şöyle diğerleriyle ortaya koyduğumuzda terörle mücadelede teröristlerin bu noktadaki sayısını da ele aldığımızda bu kadar şehit verdik, bu mücadele bu şekilde devam etti ve şu son 7, 7.5 yılda da bu mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Ama şimdi ne yapıyorlar. Sesi yükseltiyorlar. Yükselten kim, medyası, muhalefeti hep beraber iş birliği halinde bunu sürdürüyorlar.'' -''TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANI ŞANTİYE''- Türkiye'nin ekonomik noktada düzene girdiğini, şu anda dünyada belli bir saygınlığı yakaladığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bundan rahatsız oluyorlar. Bakınız göreve geldik, Türkiye'nin IMF'ye olan borcu 23,5 milyar dolardı ve o zaman iktidarda MHP, DSP ve ANAP vardı. IMF'den aldıkları borç 30 milyar dolardı. Ödedik, ödedik, ödedik ve şu anda 7 milyar dolar borcumuz var. Merkez Bankamızın kasasında 26,5 milyar dolar vardı, şimdi 75 milyar dolar var. Çıkıyorlar bakıyorsunuz şu anda anamuhalefeti de yavru muhalefeti de söyledikleri ne? Söyledikleri şu. Diyorlar ki, 'milleti yoluyorlar'. Ya yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsa, bu borçlar neyle ödenecek? Milli bankamız Merkez Bankasının kasası nasıl dolacak? Siz kasayı boşalttınız biz kasayı doldurduk ve şu gördüğünüz biraz sonra söyleyeceğim yatırımları biz yaptık bu ülkede.'' -''BİZ BİRİZ, BERABERİZ''- Halk oylamasında ''hayır'' dedirtebilmek için sokağı tahrik edenleri, gençleri tahrik edenleri, ülkenin huzuruna kastedenleri, milletin ferasetine, basiretine ve takdirine havale ettiğini söyleyen Erdoğan, ''Polisime saldıran, polisimi şehit eden anlayış ne kadar tehlikeliyse polis araçlarını ateşe veren, polislerimize karşı koyan anlayış da o kadar tehlikelidir. Polise taş atan anlayış ne kadar kötüyse, polis merkezlerini taşa tutan, esnafa zarar veren, cam çerçeve indiren anlayış da o kadar kötüdür. Ne demek ya bu iş yeri benim Kürt kökenli vatandaşıma ait. 'Gidelim onun dükkanını indirelim' olmaz böyle bir şey, olmaz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla biz biriz, beraberiz'' diye konuştu. ''Yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü'' diyerek yola çıktıklarına işaret eden Erdoğan, ''Hiç kimse kanun kural tanımadan hak hukuk tanımadan sokakları çatışma yerine çeviremez. Masum vatandaşlarımıza zarar veren nümayişler çıkaramaz. Bu infialleri, bu gösterileri haklı gibi göstermek, meşru gibi göstermek büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Siyasetçilere düşen, toplumu gerecek, toplumu birbirine düşürecek açıklamalar yapmak değil, birlik ve kardeşlik mesajları vermektir'' diye konuştu. -ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ- Erdoğan, 1914-1917 arasında Balıkesir Lisesinin hiç mezun vermediğini çünkü bu öğrencilerin Çanakkale cephesine koştuğunu anlattı ve cepheye giden 100 öğrencinin sadece 3'ünün geri dönebildiğine dikkate çekti. Balıkesirli gençlerin, Çanakkale şehitlerinin mezarlarını ziyaret ederek Fatiha okumalarını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Oralarda yatanların nerelerden geldiğine lütfen dikkat edin. O mezar taşlarında Trablusgarp'ı göreceksiniz, Cezayir'i, Silistre'yi, Şam'ı, Selanik'i, İşkodra'yı, Kudüs'ü, Üsküp'ü göreceksiniz. Ta o uzak diyarlardan gelen yiğitlerin, 81 vilayetimizden gelen kahraman askerlerimizle, Mehmetçiklerimizle omuz omuza vatan topraklarını müdafaa ettiğine şahit olacaksınız. Çanakkale Şehitliği'nde Dumlupınar, Sakarya, Sarıkamış şehitliğinde, Edirneliyle, Diyarbakırlının, İstanbulluyla Muşlunun, Yozgatlıyla Vanlının, Balıkesirliyle Batmanlının yan yana yattığını göreceksiniz. Onların şahadet şerbetini birlikte içtiğine şahit olacaksınız. Biz birbirimize öyle kardeş olduk ki, hiçbir terör eylemi, hiçbir provokasyon bizi birbirimizden ayıramaz, bizi birbirimize hasım edemez. Biz bir elin parmakları gibiyiz. Biz kardeşiz. Biz akrabayız. Onun için sağduyu diyoruz. İşte onun için sabır diyorum. Sokağa dökülenler, camı çerçeveyi indirenler, çok açık söylüyorum, terör örgütünün tuzağına düşerler. Kardeşine kem gözle bakanlar, komşusuna kem gözle bakanlar, çok açık söylüyorum, terör örgütünün hain emellerine alet olurlar. Öfkeyle, hiddetle, kızgınlıkla hareket edenler, fitnecilerin oyununa gelirler.'' Buradan tüm Türkiye'ye, tüm vatandaşlara seslendiğini ifade eden Erdoğan, ''Bu tuzağa lütfen düşmeyin, bu tahriklere lütfen aldanmayın. Terör örgütü sizin öfkelenmenizi istiyor, hiddetlenmenizi istiyor, sokağa dökülüp kardeşlerinize kem gözle bakmanızı istiyor. Bu oyuna lütfen gelmeyin. Sizi tahrik eden siyasilerin tahriklerine kapılıp kardeşliğimizi zedeleyecek olaylara vesile olmayın. Zira değerli kardeşlerim, biz kardeşiz. Nereden olursa olsun biz yaratılırken Adem ile Havva'dan, evet birlikte beraber doğduk. Yaratılanı da Yaradan'dan ötürü sevdik'' dedi. -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- 12 Eylülde yapılacak referandumda kullanılacak oyların Türkiye için yeni bir dönemin kapılarını aralayacağına işaret eden Erdoğan, bunun Türkiye için bir dönüm noktası olacağını belirtti. 12 Eylülün, aynı zamanda bir milat olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Esasen, bu değişikliği kimlerin istemediğine, kimlerin bu değişikliğin karşısında durduğuna bakarsanız, mesele çok daha iyi anlaşılır. Kim hayır diyor? Burası çok önemli. Kim hayır diyor? CHP yönetimi hayır diyor, MHP yönetimi hayır diyor, BDP yönetimi hayır diyor. Başka kim hayır diyor? Bir kısım medya. YARSAV hayır diyor. Millete tepeden bakanlar, seçkinciler, tuzu kuru olanlar hayır diyor. Bitmedi, bu anayasa değişikliğine terör örgütü PKK da hayır diyor. Bak şimdi, CHP, MHP, BDP, terör örgütü, YARSAV bir kısım medya, şu anda hepsi bir araya geldiler. Sevgili kardeşlerim. Şerde hayır olmaz. Kötülükte hayır olmaz. Şimdi çıkmışlar, bir kısmı da boykot çağrısı yapıyor. Bu tablodan, bu manzaradan, bu ittifaktan Türkiye'ye bir hayır gelir mi?'' diye konuştu. Erdoğan'ın ''12 Eylülde halk oylamasında ne diyoruz? Demokratik standartların yükseltilmesine ne diyoruz? Hak ve özgürlüklerin daha da güçlenmesi için ne diyoruz? Daha büyük Türkiye, daha büyük Balıkesir için ne diyoruz? Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçmek için ne diyoruz?'' sözleri üzerine alandakiler, ''Evet'' yanıtını verdi. -''BENİM BOYUM KAÇ SANTİM ONUNLA UĞRAŞIYOR''- CHP, MHP ve diğerlerinin anayasa değişikliğine ilişkin 27 maddenin içinde ne olduğu hakkında konuşmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Düşünebiliyor musun benim boyum kaç santim onunla uğraşıyor. Bunlar bu hale gelmiş. Çünkü bu anayasa değişikliğiyle söyleyecekleri bir şey yok. Hanım kardeşlerimin haklarını anayasal güvence altına alıyor. Onların her alanda teşvik edilmesini sağlıyoruz. Bugünlerde çıktılar, bu bazı gruplar var. Şu anda anamuhalefet onu söylüyor, 'Başbakan kadın-erkek eşitliğine karşı' diyor. Değerli kardeşlerim, burada oyun oynuyorlar. Kadın-erkek eşitliği dersen, fiziki anlamda hiçbir zaman kadın-erkek eşit değildir. Olamaz, milleti aldatmayın.'' Haklar konusunda kadınla erkeğin eşit olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: ''Ama biz ne diyoruz, kadın-erkek fırsat eşitliği diyoruz, burada adalet. Şimdi geleceğim, kadın da erkek de kutsaldır, eşref-i mahlukattır ve kadının öyle bir özelliği var ki aynı zamanda annedir, anadır. Ve cennet bizim değerlerimizde babanın ayağının altına konulmadı, ya? Ananın ayağının altına konuldu. Biz annelerimizi ayağının altını öperiz. Ama bunlarda annelik kutsal değil. Bunlarda kadınlık kutsal. Biz ise diyoruz ki kadın eşreftir, annelik onun en önemli zenginliğidir. Onu bir kenara atamazsınız ve bizim bu konuda fırsat eşitliğini ön plana çıkarmamızı kimse başka yerlere çekmesin. Siz kadınla erkeğe eşit fırsatlar sunmayacaksınız, ikisine de insanca muamele yapmayacaksınız sonra da çıkıp eşitlikten dem vuracaksınız. bunun adı açıkça istismardır, çarpıtmadır. Bizim bu konuda yaptıklarımıza onların hayalleri bile erişemez.'' Erdoğan, 2004'te yaptıkları anayasa değişikliğiyle kadın-erkek eşitliğinin ilk defa anayasaya girdiğini, İş Kanunu'nda eşit işe eşit ücret hakkını getirdiklerini anlattı. 2009'da ilk defa TBMM'de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurduklarına dikkati çeken Erdoğan, ailenin korunmasına dair çok önemli bir kanun çıkardıklarını Aile Mahkemelerini kurduklarını dile getirdi. -SİVİL SAVUNMADAN RADYASYON ÖLÇÜMÜ- Başbakan Erdoğan, miting alanına gelmeden önce, konuşma yapılan platformun yanında Balıkesir Sivil Savunmaya bağlı bir ekip, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından üretilmiş olan radyasyon ölçüm aletiyle radyasyon ölçümü yaptı. Erdoğan, konuşmasının ardından referanduma evet kararı alan sivil toplum örgütü platformlarına teşekkür etti.