"TÜRKİYE BM İÇİNDE DE ÖRNEK" KOCAELİ (A.A)

-"TÜRKİYE BM İÇİNDE DE ÖRNEK" KOCAELİ (A.A) - 23.02.2011 - Birleşmiş Milletler (BM) Mukim Koordinatörü ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Daimi Temsilcisi Shahid Najam, ''Türkiye, coğrafyasındaki diğer ülkeler açısından bir model konumundadır, model olarak görülmektedir. Hatta BM içinde de örnek ülke olarak gösterilmektedir'' dedi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda, ''UNDP 2010 İnsani Gelişme Raporu'' tanıtım toplantısında konuşan Najam, 21. yüzyılın uzayın keşfi gibi pek çok başarılar gören zaman dilimi olmasının yanı sıra üzücü olaylara da sahne olduğunu söyledi. Açlık, kalıtsal ve bulaşıcı hastalıkların büyük problem oluşturduğuna işaret eden Najam, iklim değişimi, iklim değişiminin yaşandığı boyut gibi yepyeni zorluklarla da karşılaşıldığını ifade etti.  ''Kırılgan, hassas ekosistemlerde yaşayan toplumlar, iklim değişiminden büyük oranda etkilenmektedir'' diyen Najam, açlığın, insanların yüz yüze geldiği önemli sorunlardan birisi olduğunu, yaklaşık 1.2 milyar insanın yemek yiyemeden yatağa gitmekte olduğunu dile getirdi. Milyonlarca insanın hiçbir şekilde eğitim almadığına değinen Najam, dünya nüfusunun yüzde 50'sinin toplumdan dışlanmış durumda olduğunu kaydetti. İnsani gelişim konusunda yeni metotlar bulunması gerektiğini savunan Najam, eski metotların kullanılamamakta olduğunu, Afrika ve Güney Asya'daki örneklerin gösterdiğini ileri sürdü. Najam, şöyle konuştu: ''Yeni metotlar yaratmalı ya da eskileri güncellemeliyiz. Şili ve Tanzanya'da uygulanan metotların, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerde uygulanamadığını, işe yaramadığını deneyerek gördük. İnsani gelişme 1990'da ortaya çıkan bir kavramdır. Ortaya çıktığı zamandan günümüze büyük değişikliğe uğradı. Değişikliğe uğradığı en önemli konulardan biri bu konseptin, kavramın insanlar üzerine yayılması oldu. İnsani gelişim, yalnızca bir kişinin kazandığı paraya endeksli değildir, sadece bununla sınırlı değildir. Beklenen yaşam süresi, ortalama eğitim yılı ve beklenen ortalama eğitim süresi ile Gayri Safi Milli Hasıla da önemlidir. İnsani gelişim, sağlıklı bir yaşam sürmek, sağlıklı, bilgili ve ortalama yaşam standartlarında bir yaşam sürdürmek için gerekli olan kavramları bize sağlar. Yalnızca kazanılan paraya ilişkin istatistikleri almak bize yanlış bir mesaj verir. Sokakta sabahtan akşama kadar yalnızca 1 dolar kazanmak adına çalışan insanların da var olduğunu unutmamalıyız.'' Najam, 1990'dan 2010 yılına kadar olan raporların dünya genelinde çok büyük gelişmeler olduğunu gösterdiğine değinerek, ''Bunu insani gelişmişlik endeksinden anlayabiliriz. Bu endeks yaklaşık yüzde 41 oranında yükselme göstermiştir. Birçok insan, yoksulluk sınırının üzerinde yaşamaktadır. İnsani gelişmişlik endeksinin kapsadığı 135 ülkeden yalnızca 3'ü, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Zambiya ve Zimbabve 1970'deki rakamlara oranla çok daha düşük endekslere sahiptir'' diye konuştu. -2010 RAPORUNUN GETİRDİĞİ YENİLİKLER- Konuşmasında 2010 raporunun getirdiği yeniliklere de değinen Shahid Najam, şöyle devam etti: ''İnsani gelişmişlik endeksini açıklarken birtakım yenilikler getirildi. Örneğin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayanan endeks ve çok boyutlu endeks gibi bazı yenilikler bu raporla birlikte getirildi. Bilgi, yaşamı standardize etmiştir. Fakat şu da fark edilmiştir ki bilgi, gelir ve sağlığa nasıl ulaşılabileceği gibi en temel noktaları vermemektedir. Bu yüzden önce eşitsizliğin bulunması, eşitsizliğin nerede olduğunun temin edilmesini çok daha kullanışlı bulduk. Daha sonra da bu eşitsizliğin nedenlerini arama yoluna gittik. Yaş, milliyet, zaman ve yer açısından insanların yüz yüze geldiği eşitsizlikleri bulup, daha sonra da bu durumların nasıl geliştirilebileceğini araştırma yoluna gittik.'' -RAPORDA TÜRKİYE'NİN YERİ- Raporda Türkiye'ye de yer verildiğine işaret eden Najam, şunları kaydetti: ''Türkiye, coğrafyasındaki diğer ülkeler açısından bir model konumundadır, model olarak görülmektedir. Hatta BM içinde de örnek ülke olarak gösterilmektedir. Son 15 yılda hem ekonomik, hem politika, hem de özel sektörün gelişimi açısından Türkiye'de birçok gelişme yaşanmıştır. Türkiye şu anda dünyada 16. büyük ekonomidir, 2023 yılında da ilk 10 büyük ekonomi içinde yer almayı hedeflemektedir. Türkiye, bilgi teknolojilerine önem veren bir toplumdur ve insanlararası dağıtımın oldukça düzgün, adaletli devam ettiği bir toplumdur. Toplumsal olayların refah amaçlanarak geliştirildiği, düzenlendiği bir toplumdur.'' Najam, gerçeklere bakıldığında ise Türkiye'de farklı bir durum olduğunun görüldüğünü ileri sürerek, kişi başına düşen milli gelire bakıldığında Türkiye'deki rakamın 0,697, yani 169 ülke arasında 83. sıra olduğunu dile getirdi. Shahid Najam, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye yüksek insani gelişme olan ülkelerden biridir. İnsani gelişme bakımından Türkiye 83. sıradadır, bu Türkiye'yi tüm AB'ye üye ve aday ülkelerin gerisinde bırakmaktadır. AB'ye üye ve aday ülkelerin ortalaması 0,72'dir.'' Najam, son 30 yıla bakıldığında Türkiye'nin büyük başarılarının gözlendiğini, kişi başı gelirin yüzde 112 oranında, doğum sırasında tahmini yaşam süresinin 20 yıl, ortalama eğitim süresinin ise 4 yıl arttığını sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Najam'a plaket verdi.