"Türkiye ile iş yapanlar karlı çıkacak" NEW YORK (A.A)

-"Türkiye ile iş yapanlar karlı çıkacak" NEW YORK (A.A)- 24.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye ile iş yapanlar veya Türkiye’de iş yapanlar da muhakkak karlı çıkacaklardır. Bu nedenle, ABD’li dostlarımızı Türkiye ile daha fazla ticaret yapmaya, Türkiye’de daha fazla yatırım yapmaya davet etmek istiyorum'' dedi. Erdoğan, The Plaza Oteli'nde düzenlenen Yatırım Destek Ajansı'nın kahvaltılı toplantısına katıldı. Başbakan Erdoğan kriz sonrası dönemlerde en geç telafi edilen rakamların işsizlik rakamları olmasına rağmen, bu alanda da büyük başarılara imza attıklarını ifade etti. Bu yılın Haziran dönemi ile bir önceki yılın aynı dönemini kıyasladığımızda, 1,5 milyon civarında yeni istihdam oluşturulduğunun görüleceğine işaret eden Başbakan Erdoğan,  şunları kaydetti: ''Şu hususun altını çizmek istiyorum: Türkiye, bu başarılara öyle güllük gülistanlık bir ortamda ulaşmıyor. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’da yaşanan gelişmelere rağmen, böyle dinamik bir performans gösteriyoruz. Biz bu büyüme rakamlarına ulaşırken, komşumuz Yunanistan'da ekonominin en erken 2012 yılında büyüme sürecine girmesi bekleniyor. Bizim yüzde 8,8 oranında büyüdüğümüz ikinci çeyrekte, Avro Bölgesi sadece yüzde 1,6 oranında, OECD ülkeleri ise yüzde 1,7 oranında büyümüştür. Şunu söylemek istiyorum: Türkiye'nin başarısı konjonktürle ilgili değil, ekonomi yönetimiyle, reel sektörüyle ve ülkemizin sahip olduğu potansiyelle ilgilidir.'' Türkiye'nin, 2003-2010 döneminde yıllık yüzde 5'lere varan bir büyüme oranı yakaladığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu dönemde kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500 dolardan 10 bin dolar seviyesine yükselmiştir. 74 milyona yaklaşan büyük nüfusumuzun yarısı 30 yaşın altındadır. Bu genç büyük nüfus ile sürekli artan milli gelirimiz... Şunu da söyleyeyim, yani nüfusunu azaltmak suretiyle milli gelirini arttıran bir ülke değiliz, tam aksine nüfusumuz artıyor, kişi başına milli gelir de artıyor biz böyle bir ülkeyiz. Türkiye’yi dünyanın en önemli iç pazarlarından biri haline bu tavrımız getirmiştir. 2002 yılında 91 bin otomobil satılan ülkemizde, otomobil satışlarının bu yıl sonunda 600 bini aşmasını bekliyoruz. Yıllık 27 milyonu aşan turist sayımız da  bu yıl 30 milyonu aşacaktır.9 yıl önce bu rakam 13 milyondu. Türkiye, coğrafi konumu, üretim kalitesi ve özellikle bölgemizde sürekli artan itibari ile çok önemli bir ihracat merkezi özelliği de taşıyor.'' -"Bir çok küresel firma üs olarak İstanbul’u tercih etmektedirler"- Erdoğan, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatın, yıllık 130 milyar dolar seviyesini yakaladığını anımsatarak, şunları kaydetti: ''Türkiye bu ihracat rakamına doğal kaynaklarını veya tarım ürünlerini değil, sanayi ürünlerini satarak ulaşmaktadır. Ülkemiz Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesiştiği önemli bir bölgede bulunmaktadır. Türkiye’nin bu konumu, İstanbul’dan sadece 4 saatlik bir uçuş mesafesinde 1.5 milyarlık bir nüfus ve 25 trilyon dolarlık bir pazara erişim imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, birçok küresel firma, bölgesel operasyonları için üs olarak Türkiye’yi ve özellikle İstanbul’u tercih etmektedirler. Türkiye’nin 1996 yılından bu yana Avrupa Birliği’yle Gümrük Birliği ilişkisi içindedir. Ayrıca bugün 20 ülkeyle serbest ticaret anlaşmalarımız bulunmaktadır. Zira eskiden ihracatını ağırlıklı olarak Avrupa’ya yapan Türkiye, artık Ortadoğu, Afrika ve Güney Amerika gibi ülkelere de açılmış durumdadır. 2002 ile 2010 yıllarını kıyasladığımızda, Kuzey Afrika'ya yaptığımız ihracat 6 kat, Güney Amerika’ya yaptığımız ihracat 10 kat, Yakın ve Ortadoğu ülkelerine yaptığımız ihracat ise 7 kat artmıştır.'' -''Şimdi yakışanını yapmamız lazım''- Türkiye ile ABD arasındaki ikili ekonomik verilere baktığımızda gerçek potansiyelin çok gerisinde bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bunu da sizlerle aşmak istiyoruz. ABD ile Türkiye arasında ticaret hacmi, 2010 yılında 16 milyar dolardır. Aynı yıl ABD’den Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırım miktarı ise sadece 310 milyon dolar’dır. Bu model ortaklık içinde olan, sayın Obama'dan önce de stratejik ortaklık olarak tanımlanan bizim bu ortaklığımıza yakışmıyor. Şimdi yakışanını yapmamız lazım. Stratejik durumda olan bu ülkenin ekonomik alanda da işbirliğini arttırması lazım.  Amerikan iş dünyasının önde gelen siz temsilcileriyle bu toplantımıza da bu nedenle büyük önem veriyorum. Ülkemiz ABD’li girişimcilere özellikle enerji alanında önemli fırsatlar sunmaktadır. Dünya enerji rezervlerinin yüzde 70'i Türkiye'nin güney ve doğusundaki ülkelerde ve bölgelerde bulunurken, ülkemiz batıda en büyük enerji tüketicisi olan Avrupa’yla komşudur.'' -''Türkiye'de iş yapanlar da muhakkak karlı çıkacaklardır''- Erdoğan, gelecek dönem, özellikle sektör ve işletme bazlı mikro reformlar uygulayarak Türkiye'nin rekabet gücünü artırmaya devam edeceklerini belirterek,''Türkiye’ye özellikle ileri teknolojili ve yüksek katma değerli sektörlerde de bir sıçrama yaşatacağız. Bu nedenle bilişim, yazılım, nanoteknoloji gibi sektörlerde faaliyet gösteren dostlarımızı da Türkiye’ye özellikle davet etmek istiyorum. Şu an ünlü silikon vadisinin bir benzeri olan Türkiye’nin ilk Bilişim Vadisi’nin yapımına devam ettiğimizi de hatırlatmak istiyorum. Türkiye, 2023 yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacak ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktır. Haziran ayında yapılan genel seçimlerde yüzde 50 oy alarak yönetime devam ediyoruz. Ekonomik ve siyasi istikrarın korunması, 2023 hedeflerine ulaşmamızda çok önemli rol oynayacaktır. Bu süreçte Türkiye ile iş yapanlar veya Türkiye’de iş yapanlar da muhakkak karlı çıkacaklardır. Bu nedenle, ABD’li dostlarımızı Türkiye ile daha fazla ticaret yapmaya, Türkiye’de daha fazla yatırım yapmaya davet etmek istiyorum. Ayrıca üçüncü ülkelerde yapacağınız yatırımlar için de Türk iş adamlarıyla ortaklıklar kurmanızı bekliyorum. ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek için 2009 yılı sonunda ABD’yi ziyaretim sırasında 'Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi' mekanizmasını kurmuştuk. Bu çerçevede özel sektörün bu yöndeki çabalara dahil edilmesini teminen bir İş Konseyi kurulması da kararlaştırılmıştır. İş Konseyi’nin ilk toplantısını geçtiğimiz hafta yapması da iyi bir başlangıç olmuştur.''