"Türkiye ışığı artan bir yıldız" ANKARA (A.A)

-"Türkiye ışığı artan bir yıldız" ANKARA (A.A) - 11.10.2011 - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sadece büyük otoyol projelerinde değil, sıcak kaplama asfalt projelerinde dahi kamu-özel ortaklığına gidileceğini belirterek, ''Etrafımızdaki siyasal ve mali krizleri düşünüp hiçbir şekilde karamsar olmayın. Türkiye kuzey ve güneyde meydana gelen olayların içinde gittikçe ışığı artan bir yıldız olarak parlamaya devam ediyor'' dedi. 2. Karayolu Ulusal Kongresi, Karayolları Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda başladı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, kongrenin açılışında, kongrede yolları kullanan vatandaş ile yolları yapanları biraraya getirmek, yolların son 3 yıldaki durumunu ve vatandaşın beklentisinin ne ölçüde karşılandığını kamuoyuyla paylaşmanın amaçlandığını belirtti. Türkiye'nin artık batısıyla, doğusuyla erişilen bir ülke olduğunu söyleyen Yıldırım, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar medeniyetin adı olan yolların geliştirilmesi için demiryollarının seferberlik, karayollarının çok önemli hizmet ve projeler gerçekleştirdiğini vurguladı. Ulaşımda son yüzyılın değerlendirmesi yapıldığı takdirde 18. yüzyıla kadar denizyolunun tartışmasız bir üstünlüğü, 19. yüzyılda sanayi devrimi ve buharlı makinenin icadıyla demiryolunun gelişmesi, 20. yüzyılda ise motorlu araçların insan hayatına girmesiyle birlikte kapıdan kapıya taşımada çok büyük esneklik sağlayan karayolu araçları ve karayollarında gelişmenin çok hızlandığının görüleceğini kaydeden Yıldırım, bu gelişmenin 1950'den sonra ivme kazandığını anlattı.  Yıldırım, Türkiye'de de 1950'lerde ''yol olsun, çamurdan olsun'' anlayışından son 35 yıldır kalitesi artan yol anlayışına geçildiğini ve Avrupa'daki yol kalitesinin Türkiye'de de rahatlıkla yapılabileceğinin altını çizdi. Eskiden yolların tamamen kamunun elindeki insan ve makine gücünden ibaretken, bugün Karayolları Genel Müdürlüğünün bir anlamda işin organizasyonu, planlamasını yapan, denetleyen, özellikle kış aylarında bakım yapan, ama yolların yapımı konusunda da sektörde uzmanlaşmış firmalardan büyük oranda destek alan bir kuruluş haline geldiğine işaret eden Yıldırım, ''Karayollarında çalışan sayısı azalmasına rağmen, yol yapım faaliyetlerindeki artışın hem miktar hem bütçe olarak başka türlü izahı yoktur. Kısacası, bu tam anlamıyla bir kamu-özel sektör çalışmasının başarılı bir örneğidir'' dedi. 3 gün sürecek kongrede birçok konunun tartışılacağına dikkati çeken Yıldırım, bunlardan en önemlisinin ''vatandaş nazarında karayollarının ne duruma geldiği''ne ilişkin başlık olduğunu ifade etti.  Yollar Türk Milli Komitesinin (YTMK) 72 ilde 2 bin 546 vatandaş, 369 karayolu işletmecisi, bin 179'u şoför olmak üzere 4 bin 94 kişiyle yüzyüze anket çalışması gerçekleştirdiğini belirten Yıldırım, bu anketin amacının vatandaşın ve sürücülerin yollarla ilgili memnuniyet düzeyini ölçmek olduğunu söyledi.  Yıldırım, şunları anlattı: ''Bir sonucu sizlerle paylaşmak istiyorum. 'Karayollarının 10 yıl öncesine göre durumunu beğeniyor musunuz' diye bir soru sorulmuş vatandaşa. Cevap olarak 'iyi' ve 'çok iyi' diyenlerin oranı yüzde 91. İşte son 10 yılın karayollarında geldiği nokta budur. Bu, net bir başarıdır. Karayollarındaki tercih de sorulmuş vatandaşa. Bir gerçek yine burada göze çarpıyor. Karayollarındaki tercih yüzde 93. Hala vatandaşımız kapıdan kapıya ulaşımın mümkün olması, ekonomik olması nedeniyle en fazla tercih ettiği ulaşım altyapısı olarak önümüze çıkıyor.  Bir başka ilginç tespit de şöyle: Vatandaşa şehiriçi yollarla şehirlerarası yollar arasında tercihi sorulmuş. Vatandaşın yüzde 54'ü 'şehirlerarası yolları şehiriçi yollara göre daha güvenli buluyorum' diyor. Yarıdan fazlası şehirlerarası yolları daha güvenli buluyor. Bu da bana göre çok anlamlı bir tespit diye düşünüyorum. Bir de yollarla ilgili kazalarda nedenler sorulmuş. Birinci sırada hem sürücü hem vatandaş sürücü kusurunu 1. sıraya oturtmuş, yol kusurunu ise 5. sıraya koymuş. Eskiden yol ve sürücü kusuru beraber giderdi. Bu istatistikler fena değil, ama bunlar bizi asla şımartmasın. Yapmamız gereken çok iş var. Yollarımızın kalitesini artırmaya yönelik yapacaklarımız yaptıklarımızdan daha fazla.'' -''Yola öyle bir yapı kurmalıyız ki vatandaşın kaçma, şaşma şansı olmasın''- Bazen çok büyük işleri başarıyla yerine getirdiklerini, ancak ''okyanusu geçip derede bocaladıklarını'' ifade eden Yıldırım, ''Alınacak küçük tedbirlerle birçok şey önlenebilir. Yola öyle bir yapı kurmalıyız ki vatandaşın kaçma, şaşma şansı olmasın. Bence bu konu yol yapmaktan daha önemli. Eğer bu nedenle bir vatandaşımız hayatını kaybederse bu vicdanen hepimizi sorumlu hale getirir'' diye konuştu. Türkiye'nin 21 bin kilometre üstünde bölünmüş yolu olduğuna işaret eden Bakan Yıldırım, ancak bin kilometrekare başına düşen yol miktarında ülkenin Avrupa'dan geride olduğunu hatırlattı. Hedeflerini Cumhuriyetin 100. yılına denk gelen 2023 yılına göre belirlediklerinin altını çizen Binali Yıldırım, ''2023 hedefini 3 safhada gerçekleştireceğiz. 2015'te 26 bin 500 kilometreye, 2019'da 31 bin kilometreye ulaşmak, 2023'te de 36 bin 500 kilometreye ulaşmak. Yani, o zamana kadar 15 bin kilometre bölünmüş yol daha yapacağız'' dedi. Ağırlıklı olarak kuzey-güney hattında çalışmalar yapılacağını dile getiren Yıldırım, Rize ile Erzurum arasında her biri 15 kilometrelik 2 tünel yapacaklarını kaydetti. Yıldırım, şunları söyledi: ''Bir yandan genel bütçeyle yollarımızı yaparken, diğer yandan kamu-özel ortaklığına daha çok önem vereceğiz, daha fazla projeyi bu yolla gerçekleştirme yoluna gideceğiz. Bu uygulamayı çok daha yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Sadece büyük otoyol projelerinde değil, hatta sıcak kaplama asfalt projelerinde dahi ortaklığa gideceğiz. Dolayısıyla bugün etrafımızdaki siyasal ve mali krizleri düşünüp hiçbir şekilde karamsar olmayın. Türkiye kuzey ve güneyde meydana gelen olayların içinde gittikçe ışığı artan bir yıldız olarak parlamaya devam ediyor. Ulaşım milli gelir artışını sağlayan bir kaldıraç görevi görüyor. Ama gelin görün ki Türkiye gariplikler ülkesi olduğu için yollar bile kendi kendine bir ekonomik faaliyete dönüştü. Nasıl diyeceksiniz? Bölünmüş yollarda son 9 yılda 41 katrilyon para harcamışız. Bunların yıllık geri dönüşü 9,3 katrilyon. 5 yılda geri dönen başka bir yatırım var mı? Bu şunu gösteriyor: Türkiye'de bu konuda talep arzı baskı altına alınmış.''  Seyahat ve hareketliliğin, yollarda seyreden araç ve taşınan insan sayısının arttığını anlatan Yıldırım, ancak kazalardaki ölüm sayılarının bölünmüş yollardan dolayı azaldığını bildirdi.  Yıldırım bu konuda hedefin AB oranı olduğunu ifade etti. -Altyapı projelerinde en yüksek değer yüzde 29 ile karayolunda-  Karayolları Genel Müdürü ve Yollar Türk Milli Komitesi Başkanı M. Cahit Turhan da bütün sektörleri doğrudan etkileyen ulaşım sektörünün Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısının gelişimi ve büyümesinin temel unsurunu oluşturduğunu belirtti.  Yük ve yolcu taşımacılığının Türkiye'de daha çok karayoluyla yapıldığının altını çizen Turhan, en büyük hedeflerinin bu yüksek hedefi karşılamada başarılı olmak olduğunu kaydetti.  Yapılan araştırmaların, gelişmiş bir karayolu ağının kırsal bölgelerde önemli sosyo-ekonomik faydaları olduğunu gösterdiğini söyleyen Turhan, yapılan yol çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bilgiler sundu.  Turhan, Dünya Bankası tarafından altyapı projelerinin değerlendirildiği bir çalışmada denizyolu için yüzde 6, demiryolu için yüzde 12, telekomünikasyon için yüzde 19, liman projeleri için yüzde 20 iş karlılık oranı hesaplanırken, en yüksek değeri yüzde 29 ile karayolu altyapı projelerinin sağladığının belirlendiğini dile getirdi. Turhan, çağın yeniliklerine paralel olarak yeniden şekillenen görev bilinciyle kongrenin 3 yılda bir yapılmasına prensipte karar verildiğini açıkladı.  Konuşmaların ardından, Karayolları Genel Müdürlüğünün ''Güzergah Analizi Programı''nın açılışı Binali Yıldırım tarafından yapıldı. Tüm internet kullanıcılarına açık olan programda, çıkılacak yol güzergahına ilişkin detaylı bilgiler yer alıyor.