"Türkiye 'tek adam devleti'ne dönüştü"

"Türkiye 'tek adam devleti'ne dönüştü"

Welt am Sonntag ise Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile yapılmış bir söyleşiye yer veriyor. Schulz söyleşisinde, Türkiye ilgili açıklamalarda bulunarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi. Schulz, Türkiye'nin "tek adam devletine' dönüştüğünü belirterek "Erdoğan'ın amacı sürekli kendisini güçlendirmek. Türkiye'deki karar mekanizması tek bir kişinin tekelinde. Bu, kabul edilemez' dedi.

Schulz gazeteye verdiği söyleşide AB-Türkiye mülteci anlaşması çerçevesinde Türk vatandaşlarına sağlanacak vize serbestisine de değinerek şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye vize serbestisi için gerekli önemli kriterleri şu ana kadar yerine getirmiş değil. Avrupa Birliği Ankara'nın özellikle kişisel verilerin korunması ve terörle mücadele yasalarında değişiklikler yapmasını talep ediyor. Türk parlamentosunda bu yasalarla ilgili değişiklik görüşmeleri gecikmeksizin başlamalı. Şayet bu olmazsa, Avrupa kurumları bu konuda izlenecek yol planına uyamaz. O zaman Türk vatandaşlarına vize muafiyetinin planlandığı gibi ekim ayında kaldırılması mümkün olmaz" dedi.

Frankfurter Allgemeine gazetesi, 2 Haziran'da Federal Alman Meclisi'nde yapılacak, 'Ermeni soykırımı oylaması'nı yorum sütunlarına taşıyor. Gazete haber-analizinde Alman hükümetinden politikacıların, oylamanın yol açacağı sonuçlar konusunda rahat olduğunu, Türkiye'nin ise Alman milletvekillerine baskı yaptığını belirtiyor:

"Türkiye şu sıralar Federal Meclis'teki oylamayı etkilemeye çalışıyor. Çok sayıda Türk kuruluşu üyelerine, Alman milletvekillerine göndermeleri için bir yazı gönderiyor. Bu yazıda 1915'in 'soykırım' olarak tanınmaması konusunda uyarıda bulunuluyor. Yazıda böylesi bir kararın 'hem Almanya, hem de Türkiye'deki Türk ve Almanların barış içindeki yaşamını zehirleyeceği' yorumu yapılıyor. Yazıda ayrıca Antalya ve çevresinde 30 binden fazla Almanın yaşadığına da işaret ediliyor. Milletvekilleri son günlerde böylesine çok sayıda email aldıklarını belirtiyor. Sadece Türkler'den değil, Ermeniler'den de."

Welt am Sonntag Alman Sol Parti'nin Magdeburg'da yaptığı parti kongresini ele alıyor. Gazete yorumunda, kongrenin en önemli konularından birinin, eski Sol Parti seçmenlerinin nasıl olup da sağ popülist Almanya için Alternatif'i (AfD) desteklemeye başladığı olduğunu belirtiyor:

"Sol Partililer gergin ve bunun için haklı bir nedenleri var. Nedeni AfD. Sağ popülist AfD özellikle ülkenin doğusunda Sol Parti'nin önünde gidiyor. AfD ve Sol Parti'yi demokratik kurumlara karşı duydukları temel güvensizlik birbirine bağlıyor. Bunda bir de seçmen ve partililerin yaşadığı şu hissiyatın da etkisi var: Sol Parti SED iken (Almanya Sosyalist Birlik Partisi - Alman Demokratik Cumhuriyetinin kurulduğu 7 Ekim 1949 tarihinden Mart 1990 seçimlerine kadar iktidarda bulunan parti) Almanya için bir alternatif olarak görülüyordu. Demokratik Almanya etnik açıdan homojen bir devletti, neredeyse hiç yabancı yoktu, en fazla sözleşmeli işçiler vardı. AfD'nin bazı seçmenleri günümüzde işte bu durumu özlüyor. Sol popülistler artık yalnız değil. Sağcılar onlardan çok fazla şey öğrendi."

Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel ise aynı konuyla ilgili yorumunda, şu görüşü paylaşıyor:

"Popülistlerin bir sağ fenomen olduğu ve orta kesimin ilgisiz kalıp tepki vermemesi nedeniyle yükselişte olduğu, solun, popülistlerin, yani sağcıların rakibi olduğu söylemi, insanı gerçek cepheler açısından kör ediyor. Yeni popülizm sağ ve soldan yaşıyor. Ulusal ve sosyal fikirleri birbirine bağlıyor. Orta halli kesim ancak dünyada olup bitenlere ilgi duyulmasını ve liberalizmi aşırı sağ ve solculara karşı savunmaya geçtiğinde, sağcıları başarılı biçimde püskürtebilecektir."