"VW tarihinin en derin krizine ilerliyor"

"VW tarihinin en derin krizine ilerliyor"

Emisyon skandalı nedeniyle zor bir dönemden geçen Volkswagen (VW), ABD'deki araç sahiplerinin uğradığı zararın giderilmesi için yetkili kurumlarla anlaşma sağladı. Alman gazetelerinde bu konuya ilişkin yorumlar ağırlıkta. Landeszeitung adlı gazetenin yorumu şöyle:

“VW için sadece bir soluklanma molası bu. Gerçek bir ferahlama için henüz vakit erken. Almanya'daki milyonlarca sorunlu araç sahibi de ABD'dekine benzer cömert tazminatlar istemeye kalkışırsa, işte VW asıl o zaman soluk almada güçlük çekecek. VW'nin ABD'de skandaldan etkilenen 600 bin kadar müşterisiyle ilgili diğer ayrıntıları da düşünmesi gerekiyor. Şimdiye kadar holdingde ne iç soruşturmayı yürütenler sorumlulurı ortaya çıkarabildi ne de soruna teknik çözümler bulunabildi. Volkswagen hatalı kararlar zincirinin etkisinde yavaş yavaş tarihinin en derin krizine doğru ilerliyor. Bu krizi kendi gücüyle ‘sollayıp' geride bırakması da mümkün görünmüyor.”

Volkswagen'ın emisyon skandalına ilişkin olarak ABD'de yetkili kurumlarla tazminat konusunda anlaştığına işaret eden Frankfurter Rundschau gazetesi ise yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Bu durum Almanya ve diğer ülkeler için emsal oluşturmalı. VW holdingi hem devlet birimlerini hem de müşterilerini aldatmıştır. Çevre kanunlarına karşı işlenmiş ağır suçlardır bunlar ve onun için de hissedilir derecede para cezaları kesilmelidir. Tartışmasız başka bir nokta da aldatılmış olan müşterilere tazminat ödenmesi zorunluluğudur. Holdingin ABD’de ödemeye hazırlandığı cömert tazminatları diğer ülkelerdeki müşterilerinden esirgemesi ise skandalın boyutunu daha da büyütmektedir.”

Süddeutsche Zeitung'dan seçtiğimiz yorum ise görev süresi sona erecek olan ABD Başkanı Barack Obama’nın dış politikalarına odaklı:

“Uyguladığı politikalarla Obama çelişkili bir siyasi miras bırakıyor. Amerika’nın uzun yıllar süren kibirli tavrından vazgeçip alçakgönüllü politikalar uygulaması, kurtarıcı bir komutan değil, daha ziyade bir motivasyon koçu özlemi çeken dünya kamuoyu için fena bir sinyal değil. Ama aynı zamanda başkanlık makamı ABD için dünyadan elini ayağını çekme diye birşeyin olmayacağını gözler önüne seriyor. İnsanlık var olduğundan bu yana iktidar ve hakimiyet hep var olmuştur. Sadece yöntemlerde değişiklikler olmuştur. Obama ABD’nin dış politika mekanizmasında tamir yaptı. Ancak ortaya çıkan yeni cihaz henüz tam işlemiyor. Müstakbel başkan bu planı tamamlamak durumunda.”

Volksstimme adlı gazete ise Makedonya’daki huzursuzlukları yorum sütunlarına taşımış:

“Makedonya, güney sınırını mülteci akınına karşı korurken dışarıya yansıttığı istikrar yanıltıcı bir görüntü. Aslında iki milyonluk nüfusa sahip bu ülke siyasi kaos içinde kaybolma tehlikesi içinde. Devlet Başkanı Ivanov çok sayıda yargılanmış politikacıya af çıkarttığı için Üsküp’teki halk sokaklara çıkıyor. Onların öfkesi özellikle eski başbakan Gruevski’ye yönelik. Gruevski, Makedonya’yı neredeyse yönetilemez duruma getiren yolsuzluk ve dinleme skandallarından sorumlu tutuluyor. Yeni bin yılın başında bu Balkan cumhuriyetinin gösterdiği umut verici gelişme ve AB istikametinde hızla ilerlemesi süreci şimdi tersine dönmüş durumda. Şimdilerde Makedonya'da yapılacak yeni seçimler ülkeye istikrar getirebilirse, Brüksel buna bile sevinecek duruma geldi. Zira ülke daha fazla çöküntüye uğrayacak olursa bu durumun Makedon çoğunluk ile Arnavut azınlık arasındaki anlaşmazlığı da fitillemesinden endişe ediliyor.”