"Yabancı para cinsinden notun da artacağına inanıyorum" ANKARA (A.A)

-"Yabancı para cinsinden notun da artacağına inanıyorum" ANKARA (A.A) - 20.09.2011 - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin yabancı para cinsinden notunun da yakın zamanda artacağına inandığını söyledi.  Bakan Çağlayan, S&P’un, Türkiye’nin yerel para cinsinden kredi notunu yükseltmesini yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi.  Dünyanın en önemli kredi derecelendirme kuruluşlarından S&P’un, Türkiye'nin yerel para birimi cinsinden kredi notunu BBB- seviyesine yükseltmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Çağlayan, derecelendirme kuruluşunun bu not artırımında, Türkiye'nin mali sektöründeki, piyasaların derinlik kazanmasının etkili olduğunu kaydetti.  Çağlayan, dünyada pek çok ülkenin notunun düşürüldüğü bir ortamda Türkiye'nin kredi notunun arttırılmasının, Türkiye'nin dünya ekonomisindeki gücünü, dünyanın gelişen yıldızı olduğunu gösterdiğini belirtti. Bakan Çağlayan, yerel para cinsinden notun arttırılmasının yanı sıra görünümün de pozitif olarak belirlenmesinin, bundan sonraki dönemde de yabancı para cinsinden kredi notunun artacağına işaret ettiğini bildirdi.  S&P tarafından en son 19 Şubat 2010 tarihinde yükseltilen yabancı para cinsinden notun korunduğunu ifade eden Çağlayan, hükümetin ve TCMB’nin cari açığı azaltıcı önlemlerinin etkisini göstermeye başladığını, yıl sonuna doğru cari açığın, son aylardaki yüksek düzeylerinden önemli ölçüde aşağı ineceğini öngördüğünü kaydetti. Çağlayan, açıklamasına şöyle devam etti: ''İnanıyorum ki yakın zamanda BB (görünüm pozitif) olan Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notu yatırım yapılabilir düzeye yükselecektir. Bunun sonuçlarını önümüzdeki dönemde rahatlıkla görebileceğiz. Bu not artırımının Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım girişlerinin artmasına neden olacağına inanıyorum. 2011 yılının ilk 7 ayında 9.1 milyar dolar olarak gerçekleşen doğrudan yabancı yatırım tutarı da bu gelişmelerin ön habercisidir. Bu gelişme sadece doğrudan yabancı yatırımlar açısından değil, portföy yatırımları açısından da Türkiye cazibe merkezi haline gelecektir. İstanbul’un bir finans merkezi olmasına destek olacaktır. Ağustos başından beri bütün dünya borsaları önemli oranda düşüşler yaşarken Türkiye borsası dünyanın en hızlı yükselen borsası oldu. Yılın ilk yarısında ekonomimiz yüzde 10.2 büyüdü, ihracatımız yıl sonunda rekor kıracak, işsizlik AB ve Euro bölgesi ortalamasının gerisinde. Bütçe dengemiz ve kamu borçlarımız Avrupa Birliğinden ve bir çok dünya ülkesinden daha iyi durumda. Bu nedenle bu not artırımının çok daha önce yapılmış olması gerekirdi. Geç de olsa bu not artırımı hakkın teslim edilmesidir. Ama bunu yeterli görmüyoruz; Türkiye’nin yabancı para cinsinden not artırımının da kısa zamanda yapılması gerektiğine inanıyorum.''