"YÜZÜNÜZÜN KIZARACAĞI FOTOĞRAFI KOYMAYIN" ANTALYA (A.A)

-"YÜZÜNÜZÜN KIZARACAĞI FOTOĞRAFI KOYMAYIN" ANTALYA (A.A) - 02.03.2011 - Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, geçmiş yıllarda çekilmiş fotoğrafların internetten çıkartılabildiğini belirterek, ""daha sonradan yüzünüzün kızarmayacağı bir içeriği internete koyma ya da yüzünüzün kızarmayacağı resmi çektirme olarak bakarsanız, insanlar kendileri önleyici tedbir alabilir" dedi.  Şen, Adli Bilişim Uzmanı Çığır İlbaş ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, kişi ve kurumlarla ilgili internet üzerinden zararlı içeriklerin arttığını vurguladı. Sosyal ağlar başta olmak üzere çok sık rastlanan bu durumun kullanıcılar yararına çözülebilmesi için önlem aldıklarını dile getiren Şen, TİB ile Emniyet Genel Müdürlüğünün bir ay önce ihbar hattı kurduklarını kaydetti. TİB'in Emniyet Genel Müdürlüğü il merkezlerinden gelen kurumsal ihbarları bu web sitesi aracılığıyla değerlendireceğine dikkati çeken Şen, bu sayede kolluk kuvvetleriyle irtibatın daha hızlı sağlanacağını vurguladı. Şen, ''Site engellemelerine varmadan bir çok olay içerik çıkartmayla sonuçlandırılacak. Söz konusu sistem kullanıcıların zararlı içerikleri bildirecekleri bir mekanizma olacak'' dedi.  Kendilerine en sık sorulan soruların, ''Hakkımı ihlal eden içerik var ne yapabilirim? Bu içeriği internete koyan kişiyle ilgili nasıl yasal işlem yapabilirim?'' olduğunu ifade eden Şen, şöyle devam etti: ''Hak ihlali varsa bu siteyi bulup içerik çıkartma talebinde bulunmanız gerekiyor. Bu, mail ya da posta yoluyla da olabilir. Karşı taraf içeriği çıkartmıyorsa talebi internet sitesini barındıran içerik sağlayıcıya bu talebi göndermeniz gerekiyor. O da çıkartmıyorsa kendinizle ilgili ihlal edilen içeriği götürüp, sulh ceza hakimine götürüp bunun doğru olmadığını beyan ederek başvuru yapıyorsunuz. Mahkemenin verdiği kararı karşı kişiye tebliğ ediyorsunuz. Bu elektronik ortamda da, noter kanalıyla da olabilir. Eğer içeriği yine de çıkartmıyorsa hapis cezasına varan bir süreç var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu süreci 60 bin defa işlettik. Yurtiçi ve dışı dahil olmak üzere yüzde 98'i işledi.'' Ankara ve İzmir'de iki hastanenin internet bağımlılığı ile internet yoluyla suistimale maruz kalan kişilerin tedavisiyle ilgili klinik çalışmalara başladığını dile getiren Şen, internet büyük bir imkan olmasına karşın olumsuzlukların da yaşanabildiğini söyledi. -AİLELERE TAVSİYELER- Çocukların Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanım Alışkanlıkları Araştırmasına göre 9-16 yaş grubu çocukların yüzde 70'inin günde en az bir kez internete girdiğini, yüzde 66'sının da sosyal ağları kullandığını ve her gün ortalama 72 dakikalarını internet başında geçirdiklerini vurgulayan Şen, internetin güvenlik kullanımı için ebeveynlerin de internet kullanmayı öğrenmek zorunda olduklarını belirtti.  Ailelerin internet kullanım saatiyle ilgili kural belirlemesi gerektiğine dikkati çeken Şen, ''Çocuğunuzla birlikte internet kullanın'' dedi.  İnternet ve bilgisayarın evlerin ortak yaşam alanında bulunması gerektiğini ifade eden Şen, bilgisayarı kendi odasında bulunan çocukların yaşamdan soyutlandığını söyledi. Kişisel bilgilerin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılmaması gerektiğini dile getiren Şen, ''Araştırma çocukların yarısının kendilerinin ve ailelerinin kişisel bilgilerini sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşlarıyla paylaştıklarını gösteriyor. Kişisel bilgilerin paylaşılması suistimale neden oluyor'' diye konuştu.  Şen, kişisel bilgilerin paylaşılmasının hırsızlık gibi olaylara neden olabildiği uyarısında bulundu. -BLOG SAYFALARINA ERİŞİMİN ENGELLENMESİ- Lig TV'nin başvurusu üzerine bazı blog sayfalarına erişimin kapatılmasıyla ilgili soru üzerine de Şen, şu bilgileri verdi:  ''Asıl olan site kapatılmaması. Ancak internet hayatın bir parçası. Hayatta geçerli olan hukuk kuralları internette de geçerlidir. Gerçek hayatta birisinin malzemesini aldığınızda bunun adı hırsızlıktır. İnternette bu içeriği alıp kullandığınızda bunun adı telif hakkı ihlalidir. Hırsızlığın gerçek hayatta nasıl cezası varsa, internette de telif hakkı ihlalinin cezası var. Cezaya maruz kalınmaması için içeriğin çıkartılması gerekir. Yani oradan Lig TV yayınları yapılıyorsa içeriğin çıkartılması gerekir. Bu hak ihlali, hırsızlıktır. Kabullenilemez. Belki başka yöntemler bulunması gerekir. İçerik çıkartılmasının sağlanması gerekir. Site kapatılması doğru bir şey değil ama o içeriğin kapatılması dolaylı olarak o sayfaların kapatılması demek.'' Bir gazetecinin, sanatçı Vildan Atasever'in geçmiş yıllarda çekilmiş fotoğraflarının bin site ve arama motorlarından çıkartılması yönündeki talebini hatırlatarak, ''Kesinlikle internetten temizlenebilir mi?'' diye sorması üzerine Şen, ''Hiç sorun yok, temizlenebilir. Biz ondan çok daha fazlasını sildirdik. Emin olun arama motorundan bile çıkıyor'' dedi. Bu sürecin çok güzel işlediğini dile getiren Şen, ''Kişisel olarak siz o süreci takip edebilirsiniz ama bunun daha doğrusu, daha sonradan yüzünüzün kızarmayacağı bir içeriği internete koyma ya da yüzünüzün kızarmayacağı resmi çektirme olarak bakarsanız, insanlar kendileri önleyici tedbir alabilir. Ben kız arkadaşımla, eşimle kamuoyunun önünde falan şekilde resim çektirmezsem, ya da durumu ona göre ayarlarsam başkalarına vereceğim bilgiler, içerikler nedeniyle sonradan mağdur olmam zorlaşır. Kendi kendine önleyici tedbir almam kolay olur'' diye konuştu.  Adli Bilişim Uzmanı Çığır İlbaş, bilgisayar sistemlerine zarar veren uygulamalardan telif hakları ihlaline kadar çok geniş bir yelpazede incelenen bilişim suçlarına bir de farkında olmadan işlenen suçların eklendiğini kaydetti. Özellikle ADSL modemlerin şifrelenmesi gerektiğinin altını çizen İlbaş, ''Kablosuz erişime izin veren modemlerde şifre olmazsa aynı anda 253 bilgisayar bağlanabiliyor. Bir kişinin işlediği suç modem sahibini sanık duruma getiriyor'' dedi.  Kişi ya da kurumlarla ilgili olumsuz görüş içeren zincirlere, postalara da dikkat çeken İlbaş, bunların paylaşılmaması uyarısında bulundu.