35 köylü böyle ölüme gitti

35 köylü böyle ölüme gitti
T24 - Şırnak'ın Uludere ilçesi kırsalında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 35 köylünün ölmesine ilişkin olayın ayrıntıları netleşiyor.Bölgede görev yapan üst düzey bir askeri yetkili olayla ilgili Radikal'e çarpıcı bilgiler verdi.Bombardıman adım adım şöyle gelişti:1- Üç-dört gün önce istihbarat kaynakları Kuzey Irak'tan 200 kişilik bir PKK'lı grubun Türkiye'ye sızacağını bildirdi.2- Bu bilgi üzerine asker teyakkuza geçti. İstihbarat bilgisi Diyarbakır Askeri Hava Üssü'ne de bildirildi. İnsansız Hava Araçları'nın (İHA) bölgedeki uçuşu artırıldı.3- Diyarbakır'da ve Malatya'da F-16 savaş uçakları hazır hale getirildi.4- Önceki gece yaklaşık 50 kişinin, yanlarındaki 100 kadar katırla birlikte Uludere'de sınıra yaklaştığı İHA'lar tarafından tespit edildi.5- İHA'nın çektiği görüntüler, Ankara'ya ulaşınca önceki istihbaratın da etkisiyle, durum çok iyi analiz edilmeden F-16'lara operasyon emri verildiği ileri sürüldü.6- Sınırötesi operasyon olduğu için F-16'ların uçuşundan valilik ve yerel askeri güçlere de haber verilmedi.7- Daha önce PKK'lı grupların bu şekilde girdiğini bilen ve birçok operasyon yapan F-16 pilotları verilen koordinatlara bomba yağdırdı.8- Neticede PKK'lı oldukları zannedilen, ancak geçimlerini sağlayabilmek için kaçakçılık yapan 35 köylü hayatını kaybetti.Baransu: İstihbarat MİT ajanındanTaraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, bir MİT ajanının Kuzey Irak'tan aralarında PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Fehman Hüseyin'in de aralarında bulunduğu kalabalık bir grubun Türkiye'ye geçiş yapacağı haberi üzerine operasyon düzenlendiğini iddia etti. Mehmet Baransu'nun Taraf'ta yayımlanan haberi şöyle:

Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 35 sivil vatandaş, TSK'nın düzenlediği hava saldırısıyla önceki gün hayatını kaybetti. Haber öncelikle gece yarısı sosyal medyada, twitter'da, bölgedeki vatandaşlar tarafından kamuoyuna duyuruldu. İddia, sivillerin öldürüldüğü yönündeydi. Bu bilgi üzerinde de ölenlerin sivil mi PKK'lı mı oldukları merak edilmeye başlandı. Yetkililerden bir açıklama beklendi.

İlk açıklama Şırnak Valisi'nden geldi. İddialar araştırılacaktı. İkinci açıklama Genelkurmay'dan yapıldı ve olay yalanlanmaya çalışıldı. Akşam saatlerinde ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik kameralar karşısına geçip, öldürülenlerin PKK'lı değil, sivil olduklarını açıkladı. Fazla detaya girmeden, olayın soruşturulduğunu belirtti.

İstihbarat PKK içerisindeki bir MİT ajanından

Dün gün boyu bu operasyon istihbaratının nasıl geldiğini öğrenmeye çalıştım. Hem bölgedeki yetkililerden hem Ankara'dan hem de Genelkurmay'dan aldığım bilgi, istihbaratın MİT tarafından gönderildiği. MİT'in yanlış istihbaratı üzerine 35 sivil hayatını kaybetmiş. Kendilerini ölüme götüren olayın perde arkası ise şu şekilde gelişmiş. Bilgi öncelikle PKK içerisindeki bir MİT ajanından gelmiş. Bombalanan bölgeden PKK'lıların geçeceği bu ajan sayesinde MİT'e iletilmiş. Hatta grup içerisinde Fehman Hüseyin'in olacağı yönünde de bir bilginin Ankara'ya iletildiği iddiası var. İddia diyorum çünkü bu bilgiyi yalnızca bir isimden öğrendim. MİT kendisine iletilen bu istihbaratı Genelkurmay Başkanlığı'yla paylaşıyor. Ardından da bölgeye heron gönderiliyor. Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsü alıp, Ankara'ya iletiyor. Ankara'da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. Şüphe üzerine konu yetkililerle paylaşıyor. MİT'le iki kez temasa geçiliyor. MİT yetkililerine şüphe aktarılıyor. MİT, "grup kesin PKK'lı" deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam olduğunu Karargâh'a bildiriyor. "Kesin" ifadesi üzerine de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın emriyle uçaklar bölgeyi bombalıyor.

3 saatlik zaman farkı

Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı açıklamada İHA'nın görüntüleri 18:39'da aldığını belirtti. Hava operasyonun da 21:37-22:24 saatleri arasında yapıldığını açıkladı. Görüntü alınmasıyla, operasyon yapılması arasındaki bu üç saatlik zaman farkının nedeni, görüntülerden şüphelenen yetkilinin bilgisi üzerine MİT'le iki kez temasa geçilmesi. Bilginin teyit edilmesi için beklenmesi.

Hiçbir birime haber verilmedi

Olayın en skandal tarafı ise konuyla ilgili bölgede bulunan komutanlardan hiçbir bilgi alınmaması. Bölgedeki tümen ve karakol komutanı dahil hiçbir birime haber verilmemesi. Dün bölgede görev yapan bir askeri yetkiliyle görüştüm. Operasyondan kendileri haberdar edilmemiş. Olaydan haberdar olduklarında ise çok geç olmuş. Askeri yetkili dün konuyla ilgili şunları da söyledi: "Ankara operasyondan önce bize sorsaydı, grupta bulunan kişilerin kimliklerine varıncaya kadar bilgiyİ verirdik. Grubun PKK'lı olmadığını, kaçakçılık yapan korucular olduğunu karakol komutanı dahil üstleri de biliyordu."