Dışişleri Bakanlığında oluşturulan kriz merkezinin sözcüsü de olan Ünal, Dışişleri Bakanlığında yaptığı olağan basın toplantısında soruları yanıtladı.
Libya'daki olaylar sonrası 19 Şubattan bu yana hava ve deniz yoluyla Libya'dan Türkiye'ye getirilen vatandaşların sayısının 7062 olduğunu açıklayan Ünal, 21 yabancı ülkenin, vatandaşlarının tahliyesi için Türkiye'den yardım istediğini, bu taleplere olumlu bakılmakla birlikte önceliği Türk vatandaşlarının tahliyesine verdiklerini kaydetti. Ünal, "Orhan Gazi-1" ve "Osman Gazi-1" feribotlarıyla Türkiye'ye getirilen yabancı ülke vatandaşlarının sayısının 59 olduğu bilgisini verdi.
"İskenderun" adlı askeri personel gemisinin de öğle saatlerinde Bingazi limanına varacağını, dün yola çıkan feribotun da yine bugün Libya'ya varmasının beklendiğini belirten Ünal, bu gemilerde de Türk vatandaşlarına öncelik verileceğini, ancak diğer ülke vatandaşlarının da gemilere alınmaya çalışılacağını söyledi.
Sözcü Ünal, Libya'da yetkili makamların Türkiye'ye ve Türk vatandaşlarına yaklaşımına yönelik bir soru üzerine, tahliye operasyonlarındaki en büyük sıkıntının Libya'da tam istikrarın bulunmaması ve her zaman her makama ulaşılamaması olduğunu belirterek, "Bunun bize yönelik bir tavır olduğunu düşünmüyoruz. Daha ziyade ülkedeki yerel durumla ilgili. Bizim şu aşamada gördüğümüz; vatandaşlarımıza herhangi bir özel kasıt, husumet ve başka bir düşmanca davranışın olmadığı yönündedir. Bunun bu yönde devam etmesi en samimi temennimizdir" diye konuştu. Türk vatandaşlarının ve dost ve kardeş Libya halkının can güvenliğinin Türkiye için önemli olduğunu vurgulayan Ünal, "Vatandaşlarımızın can güvenliği tabii ki Libya halkına ve Libya hükümetine emanettir. Yerel makamlarla veya Libya halkıyla çeşitli seviyelerde elimizden gelen işbirliği sürdürülmektedir" dedi.
Ünal, vatandaşların kara yoluyla Tunus ve Mısır'a geçirilmesi ve oradan hava yoluyla Türkiye'ye getirilmesi konusunda yardımcı olan Mısır ve Tunus makamlarına da teşekkür etmek istediklerini ifade etti.
Başka bir soru üzerine Ünal, Türkiye'nin uluslararası toplum nezdindeki girişimlerinin iki şekilde değerlendirilebileceğini belirterek, krizin başladığı andan itibaren gerek değerlendirmelerini almak, gerek vatandaşların durumunu görüşmek üzere Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu arayan çeşitli ülkelerin dışişleri bakanları olduğunu, bu görüşmelerde Türkiye'nin bölgeye ilişkin görüşlerinin de ele alındığını kaydetti. Ünal, ayrıca AB ve BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan görüşmeleri de izlediklerini söyledi.
Çelik'in cenazesi için çabalar sürüyorLibya'da hayatını kaybeden işçi Yunus Emre Çelik'in cenazesinin Türkiye'ye gelip gelmediğini sorulması üzerine, bu konudaki çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "Biliyorsunuz herhangi bir cenazeyi herhangi bir ülkeden çıkarmak için o ülke makamları nezdinde yapılması gereken bazı işlemler ve alınması gereken izinler var. Şu anda Büyükelçiliğimiz bunun üzerine çalışıyor. Bu konuda netleşme olduğunda kriz merkezinden duyurumuz olacak. Ama tabii bunu öncelikle ailesiyle paylaşacağız" diye konuştu.Türkiye'nin 3 firkateyninin Akdeniz'de olduğu yönündeki haberlere ilişkin bir değerlendirme yapan Ünal, vatandaşların tahliyesi için Libya'ya giden feribotların güvenlik refakatini sağlamak amacıyla 2 firkateynin yola çıkarıldığını, bunlardan bir tanesinin dün gemilerle birlikte geri döndüğünü kaydetti.
Ünal, "3 firkateynimizin daha hazırlandığı ve sevk edileceği doğrudur. Her firkateyn zaten mevcut koşullarda nasıl açık denize çıkıyorsa o koşullarda çıkıyor. Bunun için yeni ya da özel bir şey olduğunu söylemek mümkün değil" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine, bazı Türk vatandaşlarının çeşitli olaylara karıştığı, gözaltına alındığı veya tutuklandığına yönelik haberleri kendilerinin de izlediğini, Libya makamları nezdinde bu konuda Trablus'ta resmi girişimde bulunduklarını belirten Ünal, "Bize şu aşamada ulaşan resmi bir bilgi bulunmamaktadır" dedi.
Selçuk Ünal, Libya'daki olaylarda Türkiye'nin tavrına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Bizim için Libya'da en öncelikli konu vatandaşlarımızın can güvenliği, biliyorsunuz 25 binden fazla vatandaşımız var. Üç gün içinde 7 binden fazla vatandaşımız geldi. Buradaki temel yaklaşımımız Libya'yı boşaltmak, Libya'yı terk etmek değil. Çünkü bu ülkede çok sayıda vatandaşımız yaşıyor, çalışıyor. Libya'yı terk ediyor değiliz, ancak tabii ki ayrılmak isteyen vatandaşlarımızın hepsini de buraya getireceğiz. Ama bu tüm vatandaşlarımızı tahliye etmek şeklinde algılanmamalıdır. Nitekim güvenli olan bölgeler bulunmaktadır. Buradaki vatandaşlarımız, kriz merkezimiz, büyükelçiliğimiz ve başkonsolosluğumuzla yaptığı temaslarda, hepsi gelmek gibi bir arzu beyan etmemiştir. İkinci olarak biz bölgedeki her halkın dile getirdiği meşru taleplerin dinlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunu her ülke için de söylüyoruz."
Türkiye'ye son derece yakın olan Libya halkının bu son dönemden mağdur olmayarak geçmesini ve bu yönde adımlar atılmasını da beklediklerini kaydeden Ünal, artık üyesi olmamasına rağmen Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeleri nezdinde temas, girişim ve çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Trablus Havaalanı'ndan kalkan ve Rönesans şirketinin çalışanlarını taşıyan uçakla, 175'i Türk, biri Faslı 176 kişi Antalya'ya geldi.
Mısır'a ait bir uçakla Antalya Havalimanı'na gelen, Libya'da faaliyet gösteren Rönesans inşaat şirketinin çalışanları, havalimanında şirket yetkililerince karşılandı. Kendileri için hazırlanan kumanyalardan yiyen yolcular, daha sonra otobüslere alındı ve memleketlerine gönderilmek üzere otogara götürüldü.
Türkiye'ye geldikleri için çok mutlu olduklarını belirten işçiler, Libya'da yaşananları gazetecilere anlattılar.
Şirketin Yönetici Asistanı Faslı Jihane Abeyire, kendilerini Libya'dan kurtaran Türk hükümetine ve kendisine yardım eden Türklere teşekkür etti. Abeyire, uçakla İstanbul'a, oradan da ülkesine gideceğini söyledi.
Şirketin finansman bölümünde çalışan Çağatay Yılmaz, şirketin şantiyesinin çok güvenli olduğuna işaret ederek, yiyecek ve içecek sorunu da yaşamadıklarını bildirdi. Trablus'ta çok fazla olay olmadığını anlatan Yılmaz, ''Ancak televizyonlar öyle yayın yapıyorlar ki biz bile korktuk. Aileler rahat olsun, herhangi bir sorun yok'' diye konuştu.
Öte yandan Tahliye operasyonundan sorumlu Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Naci Koru da hemen tüm Avrupa ülkelerinin aralarında bulunduğu 38 ülkenin vatandaşlarının Libya'dan çıkarılması için Türkiye'den yardım talebinde bulunduğunu söyledi.