4 bin yıllık efsanenin filmi çekilecek

4 bin yıllık efsanenin filmi çekilecek
T24- Efsaneye göre savaşçı Amazon kadınlarının üs olarak kullandığı, 4 bin yıllık mitolojik geçmişe sahip Giresun Adası ile adayı yılda bir kez terk ettikleri bahar, bereket ve döllenme törenlerinin sembolü ''mayıs yedisi'' şenlikleri sinema filmine konu olacak.      Yönetmen Nur Dolay'ın çekeceği filmle bir yandan ağır yük altında ezilen Karadeniz kadını, diğer yandan amazonlardan kalma geleneklerle her şeye meydan okuyan ''güçlü'' kadın figürleri ekrana taşınacak.      Bu ay gösterime giren ''Off Karadeniz'' adlı sinema filminin tanıtımı için, filmin Fransız oyuncusu Melissa Papel ile Giresun'da bulunan yönetmen Nur Dolay, daha önce sadece seyahat esnasında geçtiği Giresun'u bu kez gezme ve kentin tarihi, kültürel geçmişi ile sosyal yaşamı tanıma imkanı bulduğunu söyledi.      Giresun'un ve Giresun adasının tarihi, kültürel yönlerinin çok ilginç olduğunu, kentin özelliklerini öğrendikçe şaşkınlığını gizleyemediğini ifade eden Dolay, ''Bu şehrin böyle özellikleri olduğunu bilmiyordum. Gelecek film projem için mutlaka gelip burada bir ön çalışma yapacağım. Gerçekten çok ilginç konular var'' dedi.      Giresun Adası'nı, 4 bin yıllık mitolojik efsaneye göre savaşçı Amazon kadınlarının üs olarak kullandığını, kadınların adayı yılda bir kez bahar, bereket ve döllenme törenleri için terk ettiğini, ''mayıs yedisi'' (yeni takvime göre 20 Mayıs) olarak adlandırılan bu günün, günümüzde Giresun Aksu Kültür ve Sanat Festivali adı altında yaşatılmaya çalışıldığını dile getiren Dolay, ''4 bin yıllık mitolojik geçmişin kültür mirası olan Giresun Adası ve 'mayıs yedisi' geleneğinin yaşatılmaya çalışıldığı festivalden esinlenerek farklı bir film çalışması yapmak istiyorum'' diye konuştu.      Filminde Karadeniz kadınının sorunlarına dikkati çekmek istediğini, bunun için özellikle Amazonların yaşadığına inanılan Giresun'un daha uygun olacağını düşündüğünü belirten Dolay, filmle bir yandan ağır yük altında ezilen Karadeniz kadını, diğer yandan Amazonlardan kalma geleneklerle her şeye meydan okuyan ''güçlü'' kadın figürlerini ekrana taşımayı amaçladığını anlattı.