4 soruda internete RTÜK denetimi düzenlemesi

TBMM Genel Kurulu, internet üzerinde yapılan yayınlara Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimi getiren düzenlemeyi Çarşamba günü kabul etti.

Yeni düzenlemeyle RTÜK, uygun görmediği, yayın hakkı ya da lisansı bulunmayan, ya da hak ve lisanları iptal edilen internet yayınlarının içeriklerine de yayın yasağı uygulayabilecek.

Düzenlemeyi eleştirenler, Türkiye'de internet yayıncılığına 'sansür' getirildiğini söylerken, hükümet kanadından gelen açıklamalarda ülkenin değerlerine ve ahlaki düzenine yönelik yanlışların önüne geçmek için bu adımın gerekli olduğu belirtiliyor.

RTÜK denetimi düzenlemesiyle ilgili bilinmesi gerekenleri derledik.

RTÜK'ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayınlarını internet üzerinden de sunabileceğine ilişkin madde üzerindeki değişiklik önergesi, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinden geldi.

Bu, internet üzerinden yayın yapan Netflix, BluTV ve Puhu gibi yerli-yabancı platformlaron da televizyon kanalları gibi RTÜK tarafından denetlenmesi anlamına gelecekti.

Tartışma kamuoyunda "İnternet yayıncılığına sansür uygulaması" adıyla gündeme geldi.

Şubat ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda muhalefetin karşı çıktığı düzenleme için Maliye Bakanı Naci Ağbal "özgürlüklerin kısıtlanması gibi bir bakış açıları" olmadığını söyleyecekti.

21 Şubat'ta Komisyon'da yapılan görüşmeler sonucu "Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a" yeni madde ekleyen düzenleme, kabul edildi.

Çarşamba günü tasarı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Yasaya göre,

İnternet yayınlarına RTÜK denetimi talebinin odağında, değer yargıları ve ahlaki düzene yönelik "yanlışlıkların" önüne geçmek var.

Şubat ayında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan "hakkaniyet ve değer yargıları ölçüsünde" yayın yapanların engellenmediğini belirtmiş, "Eğer milli güvenliğe ülkenin ahlaki düzenine müzahir bir yanlışlık yapılıyorsa bununla ilgili işlem yapmak durumundayız" demişti.

RTÜK üyelerinden Hamit Ersoy haksız rekabetin önüne geçmeyi amaçladıklarını söylerken, "Çocukları, gelecek nesli korumak adına bu alana el atmak zorundaydık" diye konuşmuştu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştu:

" Yapılan her düzenleme basın ve ifade hürriyetini sınırlamak için değil; ondan istifade ederek başka türlü suçları işleyen kişilerle ilgili".

https://twitter.com/_ibrahimaydemir/status/976554065529327617

İnternete RTÜK denetimine gelen başlıca eleştiri, sansüre neden olacağı ve medya özgürlüğünü kısıtlayacağı yönünde.

Gündeme geldiğinden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) düzenlemeye karşı çıktı.

CHP milletvekilleri bunu AKP'nin"internete sansür" ve "internetin üzerine çuval geçirme" çabası olarak nitelerken, HDP de düzenlemenin sansürü ve eşitsizliği ortaya çıkaracağını kaydetti.

Tasarıya uluslararası düzeyde gelen tepkilerden biri de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Désir'den gelmişti.

Geçen ayın sonunda Désir, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e bir mektup yazarak Türkiye'nin tasarıyı onaylaması halinde "medyadaki çoksesliliğin daha da sınırlanacağı" uyarısında bulunmuştu.

Meclis'te alınan kararın ardından CNN Türk'e konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Darbe dönemlerinde doğaldır. Medya zaten takip ediliyordu, beğenmiyorlarsa hapse atılıyordu." ifadelerini kullandı.

https://twitter.com/ATuncayOzkan/status/976563519121448962

Yasaya göre, internete yönelik denetimler RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 6 ay içinde ortak çıkartılacak yönetmelikle düzenlenecek.

Bu süreçte birçok kuruluş yayınlarının devamı için RTÜK'ten yayın lisansı ve yayın iletim yetkisi almanın peşine düşecek.

İnternet ortamında bu yayınlardan görsel içerik paylaşan ama yayıncı hüviyeti olmayanlarsa etkilenmeyecek.