4 soruda Venezuela krizi

4 soruda Venezuela krizi

Venezuela'da muhalefet ile iktidarın karşılıklı olarak birbirlerini "darbeyle" suçlaması üzerine gerilim yeniden arttı.

Uluslararası Para Fonu (IMF), açıkladığı en son ekonomik görünüm raporunda, işsizliğinin yükselişte olduğu ve son 3 yıldır durgunluğun yaşandığı "Venezuela'nın derin bir ekonomik krizin içinde" olduğunu söyledi.

BBC, 4 soruda Venezuela ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun karşı karşıya olduğu sorunların nedenlerini derledi:

Venezuela'daki kutuplaşma 2013 yılında hayatını kaybeden eski Devlet Başkanı Hugo Chavez'in sosyalist politikalarının destekçileri ile Birleşik Sosyalist Partisi'nin (PSUV) 18 yıllık iktidarının sona ermesini isteyenler arasında yaşanıyor.

Hugo Chavez'in hayatını kaybetmesinin ardından yine PSUV'dan gelen Nicolas Maduro, eski liderin politikalarını sürdürme vaadiyle devlet başkanı seçildi.

Chavez'in destekçileri, her iki liderin de Venezuela'nın petrol zenginliğini, eşitsizliği gidermek ve gelir düzeyini artırmak için kullandıklarını savunuyor.

Ancak muhalifler, PSUV'nin iktidara geldiği 1999'dan bu yana sosyalist partinin Venezuela'nın demokratik kurumlarına zarar verdiğini ve ekonomisini yanlış yönettini öne sürüyor.

Chavez'in destekçileri de buna karşılık olarak muhalefetin elitlerden oluştuğunu ve kendi zenginliklerini artırmak için yoksul Venezuellalıları sömürdüklerini söylüyor.

İktidar yanlıları ayrıca muhalefet liderlerinin ABD'den maddi destek aldığını da iddia ediyor.

Maduro, seçmen kitlesini Chavez kadar etkilemeyi başaramadı. Ayrıca, petrol fiyatlarında görülen düşüş de iktidarı olumsuz etkiliyor.

Venezuela'nın ihracat gelirlerinin yüzde 95'i petrolden geliyor ve bu kaynak, hükümetin bazı sosyal programlarının finansmanında kullanılıyor. Şu ana kadar Venezuela hükümeti, bir milyon yoksula ev sahibi olma imkanı sağladı.

Petrol gelirlerinin azalması da hükümetin bazı sosyal programlarında kesintiye gitmesine, bu da en sağlam destekçilerinden bazılarının uzaklaşmasına neden oldu.

Yaşanan bir dizi gelişme, hükümet ile muhalefet arasındaki tansiyonun yeniden artmasına ve sokak gösterilerinin başlamasına yol açtı.

Bunlar arasında en önemlisi, Yüksek Mahkeme'nin 29 Mart'ta aldığı kararla, muhalefetin çoğunlukta olduğu Ulusal Meclis'in yetkilerini devraldığı yönündeki beklenmedik açıklaması oldu.

Muhalafet, bu kararın kuvvetler ayrılığına zarar verdiğini ve ülkeyi Maduro'nun tek adam yönetimine yaklaştırdığını öne sürdü.

Mahkeme ise Ulusal Meclis'in daha önceki Yüksek Mahkeme kararlarına uymadığını savundu.

Muhalefetin dört önemli talebi var:

Hükümet karşıtlarının öfkesi, 7 Nisan'da muhalif lider Henrique Capriles'in kamu görevinden 15 yıl boyunca men edilmesiyle daha da arttı.

2013 yılındaki seçimlerde Maduro'ya karşı kılpayı bir farkla kaybeden Capriles'in 2018 devlet başkanlığı seçimlerinde yeniden aday olması bekleniyordu.

Capriles'in 2032 yılına kadar siyasetten men edilmesi, muhalefetin en tanınan ve deneyimli liderlerinden birinin de devreden çıkması anlamına geliyor.