“Kapıcı herkesin gönlünü hoş tutmak zorundadır. Adam işten stresli gelir acısını senden çıkarır. Eşiyle kavga eder o sırada kapıcı çöpü almaya gelmiştir ona patlar. Sadece apartman yöneticisi değil bazen bütün bina 40 kişi birden bize patron olur..."
Bu sözler Sivas’tan geldikten sonra 1979’da Beşiktaş’ta bir binada başladığı kapıcılığı uzun yıllar boyunca sürdürdükten sonra sorunlara çözüm bulmak için örgütlenmeye girişmiş olan Konut İş Sendikası Başkanı Alican Kayhan'a ait.
Kayhan kapıcıların bulundukları binaların aynı zamanda bekçisi, hafızası ve bir nevi psikoloğu, mahallenin de muhtarı gibi olduğunu söylerken "Her seçim öncesi partilerin ilk hatırladığı ancak seçimlerden sonra ilk unutulanı oluyoruz" diyor.
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'e konuşan Konut İş Sendikası Başkanı Kayhan, tebligat ile 15 günde kapı önüne konduklarını belirterek, “Bir anda sadece işimizi değil, evimizi de kaybediyoruz. Kemal Sunal’ın filmindeki Kapıcılar Kralı değil dertlerin kralıyız!” ifadesini kullandı.
Kapıcılar çoğunlukla binaların bodrum katlarında oturuyorlar. Her ne kadar kira vermeseler de bulundukları koşullar çoğu zaman sağlığa uygun değil.
Rutubet ve ağır işten dolayı romatizma, dizlerde kireçlenme çok yaygın görülen hastalıklar. Yönetmeliğe göre kapıcılara ayrılan alanların 40 metreden az olmaması gerekirken pek az bina bu şarta uyuyor. Geçtiğimiz yıllarda alınan kapıcı daireleri artık bodrumda değil girişte olacak kararı da yeni yapılan siteler dışında halen çok yaygınlaşmamış.
Haberin tamamı için tıklayın