420 puan aldı ama cevap kağıdı boş

420 puan aldı ama cevap kağıdı boş

T24 - ÖSYM yaşanan tartışmaların ardından öğrencilerin YGS cevap kağıtlarını internet sitesinde açıklanmasından sonra yapılan hatalar gün yüzüne çıktı. Milliyet gazetesi yazarı Abbas Güçlü bugünkü köşesinde, sınavdan 420 puan alan H.N.'nin cevap kağıdında hiçbir işaretleme yapmadığını ortaya çıkardı.

Abbas Güçlü'nün Milliyet gazetesinde "420 puan aldı ama cevap kağıdı boş" başlığıyla yayımlanan (10 Mayıs 2011) yazısı şöyle:

420 puan aldı ama cevap kağıdı boş

Cevap kartlarını görmek için ÖSYM’nin internet sitesine giren adayların pek çoğu şok üstüne şok yaşıyor. Kimine cevaplamadığı testlerden puan gelirken, sınavda 420’li puanlar alan H.N.’nin cevap kartında hiçbir seçenek işaretli görünmüyor.ÖSYM’ye yönelik tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. Cevap kartlarının internete konulmasından sonra, şikâyetler azalacağına daha da arttı. Ortaya çıkan yeni kanıtlar ise sınavda bir şeyler olduğu şüphesini iyice artırdı.

Cevap kartlarını görmek için ÖSYM’nin internet sitesine giren adayların pek çoğu şok üstüne şok yaşıyor. Kimine cevaplamadığı testlerden puan gelirken, kimilerinin cevap kartlarında da hiç boş bırakmamışken, cevaplanmamış sorular gözüküyor. Ama en çarpıcı olan, sınavda 400’lü puanlar alan H.N.’nin, cevap kartında hiçbir seçeneğin işaretli olmaması. Yani bomboş bir cevap kâğıdı gözüküyor. H.N. bu cevap kartına göre, sadece sınava girip, çıktı ve hiçbir soruyu cevaplamadı. Oysa puan kartında 6 puan türünde de çok iyi puanlar aldığı dikkati çekiyor...

H.N.’nin ismi, fotoğrafı, TC kimlik numarası ve soru kitapçığı numarasının da bulunduğu cevap kâğıdı bomboş olduğuna göre, puanı nasıl hesaplandı? Puanı doğru hesaplandıysa, cevap kartı neden boş? Söz konusu cevap kâğıdı onunsa, o kimin cevap kâğıdını cevapladı? Ya da her aday için veya bazı adaylar için birden fazla cevap kâğıdı mı düzenlendi?

ÖSYM, umarız bu soruların cevabını bir an önce kamuoyu ile paylaşır...

Puanlar yeniden hesaplansın

Hapishanelerde yapılan ek sınav ve bazı adayların puanlarının yeniden hesaplanması nedeniyle, YGS puan ve sıralamasının yeniden yapılması isteniyor.Ölçme değerlendirme uzmanlarına göre, YGS benzeri sıralama sınavlarında, puanların hesaplanmasında esas alınan ortalama ve standart sapma tüm adayların verdikleri cevaplara göre belirleniyor. Dolayısıyla bazı adayların puanlarında değişme söz konusu olduğunda, ortalama ve standart sapma da değişeceği için tüm puanların yeniden hesaplanması ve bu puanlara göre yeniden bir sıralama yapılması, olmazsa olmaz kuralların başında geliyor. Ama nedense bu konuda hiçbir bilgi verilmiyor.

Örneğin kaç adayın puanı yeniden hesaplandı? Kaç adayın sıralaması değişti? En önemlisi de bu puan ve sıralamadaki değişiklikler, diğer adaylara yansıtıldı mı?..

Ak Parti seçmeni de rahatsız!

Metro Poll Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmanın ayrıntıları da belli oldu. Örneğin ÖSYM’ye yönelik soruları, hangi parti seçmeni, nasıl değerlendirdi? Ayrıntılar bir hayli enteresan.Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve diğer devlet erkânı, peş peşe “tatmin olduk” açıklaması yapmasına karşın, halkın bu yöndeki bakış açısı çok farklı.

Örneğin CHP’li seçmenlerin ÖSYM ve Başkan Ali Demir’e yönelik tepkisi çok yoğun olmasına karşın, Ak Partili seçmenlerinki de rahatsızlık boyutlarında.‘Üniversite sınavının adil ve dürüst yapıldığına inanıyor musunuz?’ sorusuna Ak Partili seçmenlerin sadece 29.4’ü evet dedi. ÖSYM’ye güven konusunda oran ise biraz yükselse de ancak yüzde 36.5. En çarpıcı sonuç ise istifa konusunda Ak Partili seçmenlerin yüzde 56’sı, Demir’in artık o koltuğu bırakması gerektiğini düşünüyor.

Ankete göre, şifre krizinde hükümetin sorumluluğu olduğunu düşünenlerin oranı Ak Partili seçmenler nezdinde yüzde 35.5. Yüzde 57.5’i ise bu konuda iktidarın bir sorumluluğu olmadığı kanısında.

Bundan sonra ne olur?

YGS konusunda yaşanan kaosun bir an önce bitmesi gerekiyor. Hem kurumlar boş yere yıpranıyor hem de öğrencilerin morali altüst oluyor. Buna da hiç kimsenin hakkı yok.

Şu saatten sonra sınav iptali ve yönetim değişikliği de yaşanan kaosu daha karmaşık hale getirmenin ötesinde bir işe yaramaz. Kaldı ki önümüzde çok daha zorlu bir süreç var ve eğer ciddi önlemler alınmazsa bugünü de aratacak krizler yaşanabilir.

Başbakan Erdoğan’ın da altını çizdiği gibi kriz iyi yönetilemiyor. Belki bu konuda ÖSYM yönetimine, uzman danışman takviyesi yapılabilir. En azından bu kriz atlatılıncaya kadar. Yoksa sadece yıpranan ÖSYM değil, başta iktidar, yargı ve YÖK olmak üzere daha pek çok kurum ve kişi, haksız yere yıpratılmaya devam eder...Özetin özeti: Çözüm geciktikçe yeni sorunlar çıkıyor ve daha da içinden çıkılamaz hale geliyor. Bu yüzden, artık yeni sorunlar değil, çözüm istiyoruz. Hem de ivedilikle...