Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan kalp ve damar hastalıklarına dikkat çekmek için her yıl 12-18 Nisan arasında gerçekleştirilen “Kalp Sağlığı Haftası”nda Anadolu sağlık Merkezi uzmanları, kalp sağlığı sorunun nasıl anlaşıldığı, kalp sağlığı için neler yapılması gerektiğini anlattı. Uzmanlar 45 yaş altı kadınlarda kalp krizi riskinin erkeklerden daha fazla olduğunu ifade etti.
Milliyet'in haberine göre, Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek, Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Dr. Resmiye Beşikçi, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş ve Onkokardiyoloji Bölümü Kurucusu Doç. Dr. Ertan Ökmen’in tespitleri şöyle:
“Her yıl 45 yaşın altında 9 binden fazla kadın kalp kriziyle karşı karşıya kalmakta. İlk kalp krizinden sonra yaşamını sürdüren kadınların oranı erkeklere nazaran fark edilir derecede düşüktür. Kalp krizinden sonraki yıl içerisinde erkeklerin yüzde 25’i yaşamını yitirirken, bu oran kadınlarda yüzde 38. Ayrıca, bir kadının ikinci kalp krizini yaşama riski erkekten daha yüksek. Kadınların yüzde 35’i altı yıl içindeki ikinci kalp krizini yaşarken erkeklerdeki oran yüzde 18. Bu şaşırtıcı istatistikler de gösteriyor ki, kalp hastalıklarında kadınların çok daha fazla dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir. Kadınlarda kalp krizi belirtileri erkeklerden farklıdır. Özellikle kalp krizini düşündüren semptomlar göğüs ağrısından çok, açıklanamayan anksiyete, bulantı, sersemlik, çarpıntı ve soğuk terlemedir. Bu belirtilerle karşılaştığınızda mutlaka dikkate alın ve yardım isteyin.”
Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler, geçtiğimiz yıllarda 50’li yaşlarda sık rastlanan koroner yetmezliği veya enfarktüs vakalarına artık çok daha genç yaşlarda rastlandığını vurguluyor. “Bu yaşlar neredeyse 20’li hanelere düşmüş durumda. Bu durum ile ilgili önlem alınmadığı takdirde 30 yıl gibi kısa bir süre içinde koroner kalp hastalığı görülme yaşının 15’e düşebileceği öngörülmektedir” diyen Prof. Dr. Özler, şu tespitlerde bulunuyor:
“Sağlıkla atan bir kalp için doğumdan itibaren yaşamın her evresinde kalbi korumaya yönelik önlemler alınması gerekir. Bu konuda aile ve okuldaki erişkinler çocuklara rol model olmalıdır. Kalp damar hastalıklarından korunmak için erken dönemde çocuklara nasıl beslenmesi ve spor yapılması gerektiği konusunda eğitim verilmelidir. Çocuk küçük yaşlardan itibaren kalp sağlığı bilinci ile yetiştirilmelidir. Genetik geçiş öyküsü bakımından risk grubunda olan ailelerin çocuklarının, beslenme düzenlerinin doğru bir şekilde sağlanması gerekir.
- Orta derecede karbonhidrat, protein ve az miktarda ancak sağlıklı yağlardan oluşan dengeli öğünlerle beslenin.
- Tam yağlı süt ve ürünlerinden yağı azaltılmış olanları tercih edin.
- Kırmızı et yerine balık, derisi hariç kümes hayvanları ve az yağlı etler tüketin. Bol miktarda sebze ve meyve tüketin. Günde en az 8-10 bardak su için.
- Pişirme tekniklerine dikkat edin; kızartmadan kesinlikle uzak durun, buharda, fırında ve ızgarada pişirme tekniklerini tercih edin.
- Liften zengin tahıl, kepek, fasulye, meyve ve sebzeleri düzenli tüketin. Unutmayın, çözülebilir lifler kan kolesterolünü yüzde 15’e kadar düşürebiliyor.
- Düzenli egzersiz yapın. Düzenli yapılan egzersizler; kalp ve akciğer fonksiyonlarını olumlu yönde etkilerken, kan basıncının düşürülmesine de yardımcı oluyor. Vücuttaki yağ oranını azaltıyor, total kolesterol düzeyini düşürüyor. Yapılan araştırmalar, kalp krizi geçirdikten sonra egzersiz programına katılan hastalarda ölüm riskinin, katılmayanlara göre yüzde 20-25 oranında azaldığını göstermektedir. Haftada en az 4 gün 30-60 dakika süreyle egzersiz yapın. Egzersizleri hafif bir yemeğin ardından 1-2 saat sonra uygulayın.
- Stres altında olduğunuz bir durumda cinsel aktiviteye başlamayın. Dinlenmiş, rahat, günlük yaşamın getirdiği gerilimlerden uzak bir zamanı tercih edin. Çok tok durumdayken başlamaktansa, cinsel ilişki için, yemek yedikten sonra 1-3 saat süre geçmiş olmasını tercih edin.
- Grip aşısı yaptırın. Araştırmalara göre; kalp rahatsızlığı olan ve grip aşısı yaptıran kişilerde, kalp krizinden kaynaklanan ölüm oranlarında yarı yarıya düşüş söz konusu. Diyabet, kronik kalp yetersizliği gibi kronik hastalığı olanların ve 50 yaş üstü kişilerin heryıl mutlaka grip aşısı yaptırması bu açıdan son derece önemli.