Doğum sonrasında, şuur kaybı şikâyetiyle hastaneye kaldırılan gazeteci-spiker Kübra Eken'in(30), eşinin darp etmesi sonucu felç olduğu iddia ediliyor. Şuuru kapalı olduğu için ilk duruşmalarda ifade veremeyen Eken'in son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı.
Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre, Eken, tartıştıkları eşi N.B.E’nin kendisini darp ettiğini söyledi. Eken, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk önce “Kafama vurdu.” diye yazdı. “Kim?” sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. “Nasıl?” sorusuna ‘Elle’ şeklinde cevap veren Eken, “Kaç kez?” sorusuna da "4" karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise “Hayır” dedi. Eşini darp ettiği iddiasını reddeden N.B.E ise, gerçeklerin mahkeme sonucunda ortaya çıkacağını söyledi. Ancak Adli Tıp Kurumu raporunKübra Eken’in darp sonucu felç olduğunu doğruladı.
Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitiren Kübra Eken, İngiltere Bournemouth’da Uluslararası Gazetecilik dalında mastır yaptı. Beş dil bilen Eken, Londra’da Bloomberg TV’de işe başladı. Eken, 2010 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren bir televizyon kanalının Londra temsilciliğini üstlendi. Kübra Eken, 2011 yılında evlendikten sonra İstanbul’a yerleşti.
Gazeteciliğe İstanbul’da devam eden Eken, hayatı evlendikten sonra altüst oldu. Ailesinin iddiasına göre; Kübra Eken, eşinden ayrılmayı düşünüyordu ancak hamilelik nedeniyle bu düşüncesinden vazgeçti. 20 Haziran 2013 tarihinde sezaryen ile bir erkek çocuk dünyaya getiren Eken, doğumdan 2 gün sonra eşi N.B.E. tarafından hastaneye götürüldü. Hastaneye götürüldüğünde konuşma ve hareket kabiliyeti ile şuurunu yitiren Kübra’nın eşi, kayınvalidesine, kızının doğum yapmış olması nedeniyle fenalaştığını söyledi.
Kübra’nın annesi Nuran Yelkenci’ye göre ise gerçek iki ay sonra ortaya çıktı. Kübra Eken'i ameliyat eden doktorun, Yelkenci ailesine, “Kızınız darp edilmiş, haberiniz yok mu?” demesi üzerine aile durumdan haberdar oldu. Karakola giden Yelkenci ailesi, 22 Haziran 2013’te hastanenin ‘darp ihbarı’ üzerine oluşturulan polis tutanağına ulaştı ve olayın savcılığa intikal ettiğini öğrendi. Hastanenin darp raporuna ulaşan Yelkenci ailesi, başlatılan soruşturmaya müdahil oldu. Olayla ilgili Anadolu Adalet Sarayı’nda dava açıldı.
Şuuru kapalı olduğu için ilk duruşmalarda ifade veremeyen Eken'in son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı. Kübra Eken, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk önce “Kafama vurdu” diye yazdı. “Kim?” sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. “Nasıl?” sorusuna ‘Elle’ şeklinde cevap veren Kübra, “Kaç kez?” sorusuna da “4” karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise “Hayır” dedi.
Öte yandan Adli Tıp Kurumu da Kübra Eken’in darp sonucu felç kaldığını doğruladı. Adli Tıp raporunda, “Kulaktaki ekimozun kendiliğinden oluşmayacağı, bunun için künt darp gerektiği, kişinin bu darbının doğum anestezi altında yapıldığından doğum sırasında olmasının beklenmediği, doğum sonrası sponton beyin kanamalarının sık gözlenen bir durum olmadığından olayın darba bağlı olduğunun kabulü gerektiği, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, kişi üzerinde etkisinin basit bir müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kanaatini bildirir rapordur” ifadelerine yer verildi.
Anne Nuran Yelkenci, kızının yaşadıkları süreci şöyle anlattı:
“Kübra daha önce Bloomberg Londra muhabiri idi. Daha sonra evlenip Türkiye’ye geldi. 27 Kasım 2011’de evlendiler. Evlendikten sonra anlaşamadılar. Psikologlara gittiler. Arkadaşları ile de çok şey paylaşmış Kübra. Biz de biliyorduk ancak bu kadar detayları bilmiyorduk. Biz bunları daha sonra Facebook yazışmalarından aldık. Tam ayrılmak üzereyken hamile kalıyor Kübra. Kübra’nın yazdıklarından anladığımız kadarıyla kocası, ‘sen çocuğu doğur, çek git!’ diyor. Bizi yanında istemedi. Beyin kanaması geçirdiği gün de hiç kimse yoktu yanında, sadece kocası.”
Doğum sonrası kızının yanında kalmak istemesine rağmen damadının izin vermediğini söyleyen Yelkenci, şunları kaydetti:
“Kızım evde yalnız kaldı. Saat 09.00’da eve geldik eşimle beraber. 10.00’da Kübra’yı aradım. ‘İyiyim anne yatıyorum’ dedi. İki saat sonra beyin kanaması geçirdiğini öğrendim. İki ay boyunca biz bunun sezaryenden olduğuna inanmıştık. Kocası ve ailesi ilk günden itibaren bize bunu söyledi. Sonra ben ameliyatı yapan doktora gittim. Doktor, ‘Kızınıza darp olmuş, haberiniz yok mu?’ dedi. Karakola gittik ve orada darp raporlarını aldık Kübra’nın. Daha sonra ilk ameliyatı yapan doktorlarla görüştük. Kübra’nın şuuru yerine geldikten sonra kendisi söylediği kocasının vurduğunu.”
Torununun kendilerine gösterilmediğini söyleyen Nuran Yelkenci, “Hakim Çarşamba’dan Cuma’ya bebeği bize vermesine rağmen her Çarşamba kapılarına gidiyoruz evde yoklar. İcra ile gittik yine yoklar. Polisle gittik vermediler” dedi.
Kübra Eken’in kardeşi Önder Yelkenci de, “Biz o şokla sezaryenden olduğuna inandık. Ailenin doktorlarla görüşmesinden sonra şüphelendik ve sonra hem ameliyatı yapan doktorlara hem gerekli mercilere gidip durumu öğrenince savcılıkta bir soruşturmanın varlığını fark ettik. Savcı, Adli Tıp’a hastane raporunu yollamış ve o rapor da olayın sezaryenden olamayacağı, darp sonucu olduğu açıkça belirtiliyor. Kanamanın oluş biçimi, darbın ötesinde başka bir şey olmadığı tıbben de kesindir. Kübra alfabenin üzerine parmakla söylemek istediği harfe gelip tutuyor ve siz o harfi söylediğiniz zaman öteki harfe geçiyor. Kübra ifadesini de hakime bu şekilde verdi” ifadelerini kullandı.
Psikologların Kübra Eken'in daha hızlı iyileşmesi için çocuğuna ihtiyacı olduğunu vurguladığını anlatan Önder Yelkenci, şöyle devam etti:
“İlk günden itibaren Kübra sistematik olarak çocuğundan ayrı tutuluyor. Kübra’nın hayata bağlanması ve tedavisinin hızlandırılması amaçlı çocuğun gerekliliğinden herkes bahsediyor. Sistematik bir uzaklaştırma durumuna girdiler. Mahkemeye taşıdık. Bir sürü dava açtık, icra yoluyla görmeye çalıştık. Bir kere pedagog ve psikolog eşliğinde çocuğu getirdiler buraya. Sonra damadın kız kardeşi bana ‘Kübra çocuğu görmek istiyorsa ifadesini değiştirsin’ dedi.”
İddiaların odağındaki Kübra Eken’in eşi N. B. E. ise, ailenin sorunlu olduğunu ve iddialarının da tamamen yalan olduğunu öne sürdü. Mahkeme sürecinde bütün gerçeklerin açığa çıkacağını söyleyen N. B. E., konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemediğini kaydetti.