Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) hükümet ve devlet başkanlarının bir araya geldiği iki günlük sonbahar ara değerlendirme toplantılarında tartışılan konulardan biri de Türkiye ile ilişkiler oldu. AB ile Türkiye arasında son dönemde farklı konularda yaşanan gerginlikler yüzünden tam üyelik müzakereleri durma noktasına gelirken, Brüksel'deki zirvede Türkiye'de tutuklu Alman vatandaşları nedeniyle Türk hükümetine yapılan mali yardımlar görüşüldü ve liderler fonda kesintiye gidilmesi üzerinde uzlaştı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Berlin'in talebiyle atılan bu adımla AB'nin, Türkiye'deki insan hakları durumuna tepki gösterdiğini belirtti. Fonda "makul" şekilde kesintiye gidilmesi konusunda uzlaşıldığını ve bu talebin AB Komisyonu'na sunulduğunu belirten Merkel, komisyonun bu konudaki tavsiyelerini beklediklerini ifade etti.
Beş soruda AB'nin Ankara'ya yaptığı mali yardımlar şöyle:
Olası bir AB üyeliği öncesinde tam üyelik müzakereleri yürüten Türkiye'ye yapılan mali yardımlar dört ana alanı kapsıyor. Yardımların en yoğun yapıldığı alan, AB'ye üyelik hazırlığı kapsamındaki reformlar için. Bu kapsamda 1 milyar 580 bin Euro taahhüt ediliyor. Buna, örneğin enerji ya da ulaşım alanında olmak üzere sosyoekonomik ve bölgesel kalkınmaya destek verecek 1 milyar 530 bin Euro'luk yardım ekleniyor. Kırsal kesimlerin gelişimi ve tarım faaliyetleri için de 912 milyon Euro ayrılıyor. Son olarak da istihdam, sosyal politikalar, eğitim ve cinsiyet eşitliği için 435 milyon Euro'luk yardım öngörülüyor.
Yine AB Komisyonu'nun verdiği bilgiye göre, 2016 yılındaki mali yardımların neredeyse yarısı, reformlara yönelik yapıldı. Reform yapılacak alanlar arasında yolsuzlukla mücadele, halkın siyasi karar verme sürecine daha güçlü şekilde katılımını sağlama, temel hakların korunması ve yargı bağımsızlığının teşvik edilmesi gibi alanlar yer alıyor. Terörle mücadele alanında AB'nin Ankara'dan talep ettiği reformlar ise oldukça tartışmalı bir konu. AB Komisyonu'nun verdiği bilgiye göre, toplam 4 milyar 450 milyon euroluk mali yardımın hali hazırda 2017 yılının ağustos ayı sonuna kadar 258 milyon 400 bin Euro'luk kısmı ödendi. Ancak somutlaştırılmış projeler kapsamında toplamda 368 milyon 300 bin Euro ödenmesi gerekiyor.
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, mali yardımların tamamen kesilmesine yönelik hukuki bir dayanak olmadığını belirtiyor. Hahn, son olarak temmuz ayında konuya yönelik açıklamasında, Türkiye ile başlatılan AB tam üyelik müzakereleri resmen kesilip, sonlandırılmadığı sürece yardımların devam etmesi gerektiğini belirtmişti.
AB devlet ve hükümet başkanları, AB Komisyonu'na ilettikleri talepte komisyonun Türkiye'ye yönelik yardımların nasıl azaltılabileceğine dair öneriler sunmasını istedi. AB Komisyonu'nun talebi inceleyip, "IPA II” olarak adlandırılan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı’nın nasıl değiştirilip, azaltılabileceğini belirleyecek. Kesintileri AB gündemine taşıyan Almanya Başbakanı Angela Merkel söz konusu kesintilerin, "makul" olması gerektiğini de sözlerine ekledi. Zira Merkel, katılım öncesi mali yardımların sadece Türk hükümetine değil, Türkiye'de gelişmelerin farklı yönde olmasını umut edenlere de yapıldığına dikkat çekti. Merkel, bu durum göz önünde bulundurulmadan yapılacak bir kesintinin, Türkiye'deki sivil toplumu da etkileyeceğini ifade etti.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye mali yardım taahhüdü 2014-2020 yıllarını kapsıyor. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Hahn'ın açıklamasına göre, mali yardımlar 2020 yılına kadar ödenmediği takdirde kendiliğinden zaman aşımına uğramayacak. Bu yardımların 2020 sonrasında da iki ila üç yıla kadar ödenmesi mümkün.