Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) Dünya Mirası listesinde binden fazla doğal ve kültürel varlık yer alıyor. Dünya Mirası listesine girmek kültürel ve doğal varlıklara verilen en üst dereceli unvan; bu unvana layık görülen bölgeler kamu teşvik imkânlarından da daha fazla yararlanma olanağına sahip olurken, turistlerin de daha fazla ilgisini çekiyor. Kiliseler, ulusal parklar, tarihi mezarlar, kentlerin tarihi bölümleri, arkeolojik alanlar ve şarap bağları gibi birbirinden oldukça varlık listede yer alıyor. Peki, bu varlıklar listeye alınırken nelere dikkat ediliyor? İşte Dünya Mirası listesi ile ilgili merak edilenler:
21 kişilik UNESCO Dünya Miras Komitesi, Dünya Mirası listesine hangi varlıkların gireceğine karar veren kurul. 21 farklı ülkenin yetkililerinden oluşan komitenin, dünya üzerindeki tüm kıtaları ve kültürel bölgeleri temsil etmesi amaçlanıyor. 4 yıllığına bu göreve seçilen üyeler, 163 BM üyesi ülke arasından dönüşümlü olarak belirleniyor.
Oturum yeri de dönüşümlü olarak seçiliyor. 2015 yılında komite üyeleri Almanya'nın Bonn kentinde bir araya geldi, bu yılki toplantı ise İstanbul'da. Komitenin toplantıları her yıl 10 gün sürüyor. Oturumlarda, Dünya Mirası listesine yeni alınacak yerlerin belirlenmesinin yanı sıra halihazırda listede olan varlıkların son durumu da tartışmaya açılıyor. Bu yıl toplam 156 raporun ele alınması bekleniyor. Özellikle mali teşvik konusu bu seneki toplantıda öne çıkan başlıklar arasında. Oturumda mali açıdan zayıf durumdaki ülkelerin hangilerinin finansman projeleri ile destekleneceğine karar verilecek.
Listeye evrensel açıdan büyük önemi ve anlamı olan kültürel ve doğal varlıklar alınıyor. En önemli kriter, bir kültürel veya doğal varlığın müstesnalık, tarihi gerçeklik ve bozulmamış olma gibi özellikleri taşıması. Bunlara ek olarak en az birinin yerine getirilmesi şart olan 10 maddelik bir kriter kataloğu daha bulunuyor. Örneğin, listeye alınması muhtemel kültürel varlıkların 'yaratıcı insan doğasının ürünü olması' ve 'kültürel bir gelenek veya yaşayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını yapması' gibi şartlar aranıyor. Doğal varlıklarda ise 'doğanın bir harikasına veya eşsiz bir güzelliğe ve estetik öneme sahip doğal alanlar olması' şartı bulunuyor.
Kırmızı liste adı verilen listede UNESCO tarafından yıkım, tahrip veya yok olma nedeniyle yüksek tehlike altında görülen bölgeler yer alıyor. Halihazırda bu listede savaş, şiddet, terörizm, doğal afetler veya şehirleşme nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 48 varlık yer alıyor. Önceki aylarda Suriye'deki kültürel varlıklar, özellikle de antik Palmira kenti karşı karşıya bulunduğu yok olma tehdidi nedeniyle dikkatleri üzerine çekmişti.
Şu ana kadar sadece iki kez yapılmış olsa da varlıkların listeden çıkarılması mümkün. Zira Dünya Mirası listesine alınan hiçbir ülke bu unvanı kaybetmek istemiyor. Dolayısıyla ya söz konusu ülke ile UNESCO arasında anlaşmazlık çıkıyor veya UNESCO tarafından söz konusu ülkeye uyarı gönderiliyor ve bir ortak noktada uzlaşma sağlanıyor. Ancak her zaman bu tür ılıman çözümlere ulaşmak mümkün olmuyor. Örneğin Almanya'nın Dresden kentindeki Elbe Vadisi, Elbe Nehri’nin üzerine yapılan çelik Waldschloss Köprüsü nedeniyle listeden çıkarıldı. 2007 yılında da Umman ender hayvanlardan biri olan antilopların çöldeki yaşam alanı ciddi biçimde küçüldüğü için listeden çıkarılmıştı.