5 soruda Katalonya'da düzenlenen seçimlerle ilgili bilinmesi gerekenler

5 soruda Katalonya'da düzenlenen seçimlerle ilgili bilinmesi gerekenler

İspanya'nın demokrasi tarihinin en büyük siyasi krizi olarak tarihe geçen Katalonya'nın bağımsızlık referandumu etrafında dönen tartışmalarda yeni bir perde açılıyor.

Katalonya yerel seçimler için sandık başında.

Bugün düzenlenen seçimler ile ilgili bilinmesi gerekenleri derledik.

1 Ekim'de İspanya'nın özerk bölgesi Katalonya'da düzenlenen bağımsızlık referandumunun merkezi hükümet tarafından yasa dışı ilan edilmesi iplerin iyice gerilmesine yol açmıştı.

Özellikle referandumun düzenlendiği Pazar günü İspanya polisinin sandık başında uyguladığı müdahale görüntüleri dünya çapında tepki çekti.

Referandumda yüzde 43 katılımla yüzde 90 oranında bağımsızlığın sandıktan çıkması hem Katalonya'yı hem de İspanya'yı ikiye böldü.

Katalonya hükümetinin bağımsızlık ilan etme yolunda adım atması üzerine Madrid anayasayı devreye soktu ve Katalan yönetimini dağıttı.

21 Aralık'ta düzenlenecek yerel seçimlerin kararı alındı. Kimi Katalan aktivistler ve siyasetçiler ise tutuklandı.

Bugün Katalonya her zamankinden daha çok bölünmüş bir şekilde sandığa gidiyor.

Sandıktan çıkacak kararın Katalonya'yı bağımsız olmaya mı yoksa İspanya ile bütünleşmeye mi daha çok iteceği en büyük soru işaretlerinden birisi.

2015 yılında düzenlenen yerel seçimlerde Katalan parlamentosuna ağırlığını koyan ayrılıktan yana partiler, 18 ay içinde referandum düzenleneceğini açıklamıştı.

Referandum kararını Katalonya parlamentosunda yer alan Junts pel Sí (Evet için Birlikte) oluşumu ile Halk Birliği Adaylığı Partisi (CUP) beraber hazırlamıştı.

kararı aldı.

Ayrılıkçı bir siyaset güttükleri sebebiyle İspanya yargısının yakalama kararı çıkardığı Katalan lider Carles Puigdemont ise Belçika'ya gitti.

Ancak Puigdemont'un bu tercihi kimi bağımsızlık yanlıları tarafından eleştiriliyor.

Referandumdan sonra kimi Katalan liderler ve aktivistler ise gözaltına alındı.

Tutuklanan altı Katalan lider serbest bırakılırken dördü halen hapiste.

Yedi siyasi partinin katılacağı seçimlerde bağımsızlık yanlısı ve karşıtı olan iki kutbun olduğunu söylemek mümkün.

Bağımsızlık yanlısı olan siyasi partiler özellikle tutuklu olan Katalan siyasetçilere vurgu yapıyor.

İspanya'da iktidarda olan ve Başbakan Mariano Rajoy'un lideri olduğu Halk Partisi, İspanya'nın en büyük muhalefet partisi Sosyalist İşçi Partisi ile Ciudadanos (Vatandaşlar) bağımsızlık karşıtı olan partiler.

Katalonya'da Puigdemont'un lideri olduğu Katalan Avrupa Demokratik Partisi (PDeCAT), Katalonya'nın Cumhuriyetçi Solu (ERC) ve Halk Birliği Adaylığı Partisi (CUP) ise yerel yönetimde güçlü olan siyasi oluşumlar ve bağımsızlıktan yanalar.

Ancak geçen seçimde birlik yapan partiler bu sefer birbirinden ayrı düştü.

İspanya'nın en büyük muhalefet partilerinden Podemos'un yerel oluşumu Catalunya en Comú-Podem ise orta yol öneriyor.

Yeşil ve sol bir alternatif öneren Catalunya en Comú-Podem lideri Xavier Domènech, Guardian'ın aktardığına göre en son yaptığı açıklamada, "Yüzde 40'un bağımsızlık karşıtı, yüzde 40'ının bağımsızlık yanlısı olduğu söyleniyor; ancak yüzde 60'ının ilerici solu desteklediğini söylemiyorlar. Katalanlar bir bloğu ya da diğerini seçmek zorunda kalmamalı. Ülkemizle Rus ruleti oynamayacağız, bütün Katalanları temsil eden bir hükümet kuracağız" dedi.

Podemos'un yerel oluşumundan Barcelona'nın belediye başkanı olan Ada Colau da destek verdiği Domènech'in arkasında.

Colau, Katalonya'nın bağımsızlığına karşı olduğunu ancak yerel yönetimin güç kazanması için müzakereler yürütülmesi gerektiğini söyleyen siyasi liderlerden.

Podemos, İspanya'nın bütün özerk bölgeleri için de gerekirse geçerli olacak bir yasal bağımsızlık referandumu düzenlenmesini de öngörüyor.

Katalonya parlamentosu 135 koltuktan oluşuyor. Çoğunluğun sağlanması için 68 koltuk gerekiyor.

İspanya'nın savunma ve dışişleri bakanları, Rusya merkezli özel sektör gruplarının sosyal medyayı ve interneti kullanarak 1 Ekim'de düzenlenen referandumu manipüle ettiğini öne sürdü.

Bloomberg de en son yaptığı haberinde Rusya'nın yıllardır Katalonya'nın bağımsızlığından yana olan grupları desteklediğini iddia eden bir haber yaptı.

Özellikle Madrid'de bu konuda Moskova'nın Katalonya'daki krizi sosyal medya üzerinden yaptığı propaganda ile kışkırttığı görüşünün yaygın olduğu belirtildi.

Hatta Bloomberg'e konuşan bazı İspanyol siyasetçiler, Madrid'in Rusya'nın bu hamlelerine karşı yavaş kaldığını da belirtiyor.

Atlantik Konseyi'nin Adli Dijital Araştırma Laboratuvarı'ndan Ben Nimmo ise Rusya'nın 'bu saldırılarının ilk hedefinin Batı demokrasisisi' olduğunu söylüyor.

ABD seçimlerine Rusya'nın müdahale edip etmediği çokça tartışılırken İspanya'da da bu konunun gündeme gelmesi ilgi çekici.

Ancak ne olursa olsun Katalonya tarihinin en bölünmüş seçimleri için sandık başında ve çıkacak tablo uzun yıllar boyunca İspanya siyasetini etkileyecek.