5 soruda Türkiye-Almanya gerginliği

5 soruda Türkiye-Almanya gerginliği

Özge Özdemir

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya ve Türkiye ilişkilerinde kritik bir dönemin yaşandığı bir zamanda Almanya'ya önemli bir ziyaret gerçekleştirdi.

Çavuşoğlu'nun Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel, ikilinin yaptığı görüşme sonrası "Derin görüş ayrılıklarımıza karşın, diyalog kurmaktan başka bir alternatifimiz yok" dedi.

Çavuşoğlu'nun ziyareti ilişkileri yumuşatır mı henüz bilinmiyor. İki ülke arasında son zamanlarda iplerin gerilmesine yol açan olayları derledik.

1. Türkiye ve Almanya arasında yaşanan son gerginlik nasıl başladı?

Alman gazetesi Die Welt'in Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından Almanya'daki bazı siyasetçiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya girmesinin yasaklanmasını ve Türk hükümeti yetkililerinin Almanya'da düzenleyeceği toplantıların iptal edilmesini teklif etti.

Bu tartışmaların üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'nın Gaggenau kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından ve 16 Nisan'daki referandum ile ilgili geçen hafta düzenlenmesi planlanan toplantının iptal edildiği duyuruldu.

Gaggenau Belediyesi, bu etkinlik için verilen izni, yoğun talep ihtimali üzerine salonun ve park yerlerinin yetersizliği gerekçesiyle geri çekti.

Belediye, kararın siyasi olmadığını açıkladı.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin de Köln kentine bağlı Frechen'de yapacağı bir toplantı iptal edildi.

2. Türkiye nasıl tepki gösteriyor?

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, toplantısının iptal edilmesine sert tepki göstererek Alman mevkidaşıyla planlanan görüşmesini ve Almanya gezisini iptal etti.

Aynı zamanda Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann geçen hafta Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bizimle çalışmak istiyorsanız bize nasıl davranacağınızı öğrenmek zorundasınız. Bu yöntemle bu işler olmaz, böyle devam etmez. Biz de karşılığını veririz. Hiç çekinmeden her türlü karşılığını veririz. O zaman gerisini siz düşünürsünüz" dedi.

"Alman derin devletinin sistematik uygulaması"

Çavuşoğlu, aynı zamanda "Bu Alman derin devletinin sistematik uygulaması haline geldi. Bizi eşit bir ortak gibi görmek durumundasınız. Türkiye sizin emrinizde bir ülke değil. Siz Türkiye'nin patronu değilsiniz. Siz birinci sınıf, Türkiye ikinci sınıf değil. Biz size böyle davranmıyoruz. Siz de Türkiye'ye eşit bir ortak gibi davranmak zorundasınız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bazı referandum kampanyası etkinliklerinin iptal edilmesini 'Nazi dönemine' benzetti.

Erdoğan, Pazar günü yaptığı konuşmada, "Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz" dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Erdoğan'ın sözlerine "Bu tür benzetmeler sadece Nazilerin insanlığa karşı işlediği suçları önemsizleştirmeye yarar" diyerek yanıt verdi.

3. Almanya neden Türk siyasilerin toplantılarına izin vermiyor?

İstanbul'daki Heinrich-Böll Vakfı Direktörü ve Türkiye uzmanı Kristian Brakel, bu toplantıları Almanya hükümetinin engellemediğinin anlaşılmasının önemli olduğuna dikkati çekiyor:

 

"Hatta yerel belediye başkanları ve bürokratların bu toplantıları engellemek için yönetimsel kararlar alması, federal hükümet için büyük bir başağrısı anlamına geliyor.

"Gagenau'daki yasak, büyük ihtimalle gerçekten de etkinliğin çok fazla insanı çekme ihtimali ve bunun Türkiye kökenliler arasında bir çatışmaya yol açabileceği kaygısıyla yerel yönetimin korkusundan kaynaklandı.

"Diğer iptal edilen toplantılara bakarsak, özellikle de Hamburg'dakine, hırslı yerel siyasetçilerin diplomatik sonuçlarını düşünmeden bir cevap verme isteği duyduğunu söyleyebiliriz."

Hamburg'daki HafenCity Üniversitesi'nden Dr. Yaşar Aydın ise toplantıların iptaline iki gerekçe gösteriyor:

"Birincisi Türklerin Türkiye ile kültürel ve siyasi bağlarından ve Türk siyasetinin Almanya'ya taşınmasından duyulan rahatsızlık. İkincisi Türkiye ile Almanya arasındaki çıkar farklılıkları, iki ülke ilişkilerindeki gerilimler, Almanya'da Türk hükümetine karşı bir atmosferin olması."

4. İki ülke arasında daha önce hangi diplomatik gerginlikler yaşandı?

Türkiye ve Almanya arasında Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından Almanya'nın Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırmasıyla alevlenen diplomatik gerginlik, Türkiyeli siyasilerin toplantılarının iptal edilmesiyle büyüyor.

2016 yılının Haziran ayında Almanya Federal Meclisi'nin 1915 olaylarını 'soykırım' olarak niteleyen tasarıyı kabul etmesiyle ilişkiler yine gerilmişti.

Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Binali Yıldırım kararı hızla kınamıştı.

Türkiye, kararın ardından Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu istişarede bulunmak üzere geri çağırdığını açıkladı.

 

Türkiye'nin bu karara tepki olarak Alman milletvekillerinin İncirlik üssünde bulunan Alman askerlerini ziyaret etmelerine izin vermemesi yaşanan gerilimin artmasına neden oldu.

Almanya, ziyarete izin verilmemesi üzerine askerlerini İncirlik Üssü'nden çekeceğini öne sürdü.

Türkiye, ancak Eylül ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel'in G20 zirvesinde bir araya gelmesinin ardından ziyarete yeşil ışık yaktı.

Alman vekiller Ekim ayında İncirlik Üssü'nü ziyaret etti.

Köln mitingine video konferans yasağı

Geçen yıl 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi"nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın videokonferans mesajına izin verilmemesi de ilişkileri germişti.

Almanya Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

2016 Kasım ayının başında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutuklanmasına Alman yetkililerin sert tepki göstermesi ise Ankara cephesinde rahatsızlıklara yol açtı.

En son olarak da Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas'ın gazeteci Can Dündar'ı yeni yıl resepsiyonuna konuşmacı olarak davet etmesi Türkiye'nin sert tepkisine yol açtı.

5. Siyasi gerilim ekonomiyi ya da göçmen anlaşmasını etkiler mi?

İstanbul'daki Heinrich-Böll Vakfı Direktörü ve Türkiye uzmanı Kristian Brakel, Ankara'nın çıkarına olduğu için göçmen anlaşmasının ve ekonominin etkilenmeyeceği görüşünde. Ancak başka önlemlerin alınabileceğini düşünüyor.

Hamburg'daki HafenCity Üniversitesi'nden Dr. Yaşar Aydın ise göçmenlik anlaşmasının iptal edileceğini düşünmüyor.

Aydın'a göre ticari ilişkiler ise etkilenebilir:

"İki ülke arasındaki gerilimlerden ziyade Türkiye'deki kurumlar daha önemli Alman yatırımcılar açısından. Yani hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrımı ve insan hakları gibi konular."

Aydın'a göre bu gerginlikten en çok Almanya'da yaşayan Türkler etkileniyor: "Türkiye ile gerilim Islamofobya'yı, Türk karşıtlığı ve ırkçılığı tetikliyor."