Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 5 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık İsmail Küçükkaya gazeteci İsmail Küçükkaya ve Avukat Fidel Okan'ın “Kamu görevlisine alenen hakaret" ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını aşağılama" iddiasıyla haklarında açılan davanın ikinci duruşması görüldü. 5 yıla kadar hapsi istenen Küçükkaya avukat Okan'ı tanımadığını söyledi.
Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'yı ise duruşmada avukatı Erol Bulut temsil etti. Hakim Ülker Kirazcı, Ankara Batı 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce sanıklardan Fidel Okan'ın talimatla ifadesinin alındığı ve mahkemeye gönderildiğini söyledi.
Talimatla Ankara'da ifadesi alınan Fidel Okan'ın “Gazete direktörü ve gazete sahibi ile konuşarak haberleştirdi" şeklindeki ifadesine ilişkin söz verilen sanık İsmail Küçükkaya, “Fidel Okan'ı tanımıyorum. Dolayısı ile benim haber kaynağımı bilemez" dedi.
Duruşmada sanık İsmail Küçükkaya'nın avukatlarının talebi doğrultusunda, yayın çizgisine ilişkin 2 yıl boyunca çeşitli tarihlerde yayınlanan Küçükkaya'nın programın bölümleri duruşmada yaklaşık 10 dakika izlendi.
Hakim Ülker Kiraz, sanık Fidel Okan'ın “Gazete direktörü ve gazete sahibi ile konuşarak haberleştirdi" şeklindeki ifadesini hatırlatarak, sanık İsmail Küçükkaya'ya söz verdi. Küçükkaya da "Fidel Okan'ı tanımıyorum. Dolayısı ile benim haber kaynağımı bilemez. Ben bir liste gördüm ve o listeyi teyit etmek amaçlı gazetecilik kaynağım ile farklı kaynaklar ile görüştüm. Kamuoyunun bilgilendirme görevimi bu ilkeler ışığında gerçekleştirdim. Haber kaynağımı açıklamayı şu açıdan istemiyorum; Bundan sonra haber kaynakları ile kurduğum güven ilişkisinin sarsmak zedelemek istemiyorum. Böyle bir yola gidersem hiçbir haber kaynağım bana güvenmez ve haber vermez" dedi.
Bakan Kaya'nın avukatı Erol Bulut da şöyle konuştu:
“Müvekkilim ülkenin içinde bulunduğu sorunlar sebebi ile duruşmaya katılamamıştır. Mahkeme zorunlu görürse bilahare beyanda bulunacaktır. Uygun görülürse yazılı beyanları ile yetinilsin. Müdahilliğimize karar verilsin. Şikayetimiz devam ediyor. Sanık Fidel Okan'ın beyanlarını kabul etmiyoruz. Sanıklar fikir birliği içinde birlikte hareket ederek müvekkilim Sayın Bakan aleyhine gerçek dışı deliller toplamaya çalışmışlardır. İsmail Küçükkaya suçunu itiraf etmiştir. Müvekkilim hakkında yalan haber yaptığını, basın yayın yolu ile hakaret ettiğini, boşanma davası açtığını ve boşandığını kişilik haklarına saldırdığını, kamuoyunda olumsuz bir algı oluşturduğunu fakat amaç hasıl olduktan sonra özür dileyerek cezai işlemden kurtulmaya çalıştığını değerlendiriyor ve cezalandırılmasını talep ediyoruz. FETÖ ile mücadeleyi olumsuz etkileme çabasıdır."
Sanık İsmail Küçükkaya'nın 2 yıl boyunca çeşitli tarihlerde yayınlanan programından bölümler izlendi. Söz alan Küçükkaya, “Biz haftanın 5 günü 3 saat yayın yapıyoruz. Reytingler içinde en etkili, halkın takdir ettiği programlardan biridir. Yayınlarımızda hükümeti istifaya çağrım olmadı. Tarafsız yayın yaptığımız göstermek için 15 Temmuz hain darbe girişimi dahil bütün bölümlerden örnekler sunmak istedik" şeklinde konuştu.
Küçükkaya, şöyle konuştu:
“Bizim bu haberimiz Bylock ile ilgilidir. Bylock, Yargıtay'ın da kabul ettiği HSYK Başkan vekilinin birkaç kez vurguladığı gibi terör örgütü üyeliği için Bylock kullanımı temel kriterlerden bir tanesidir. Devletimiz gerek güvenlik gerek istihbarat kuruluşları çok yoğun çalışmalar sürdürüyor. Bizim bu haberimizin ortaya çıkmasından sonra bir takım gelişmeler yaşandı. Hem bylock kullanımının örgüt üyeliği delili olduğu tespiti devam etti. Hem de bylock listelerinde bir takım tuzakların olduğu gerçeği de ortaya çıkarak listelerde değişikliğe gidildi. Bir gazeteci olarak bu kadar temel bir konuyu halkın haber alma ihtiyacına binaen bir gazeteci olarak işlemeye çalıştım. Nitekim halende bylock meselesi toplumun gündeminde. Biz de bu hassasiyeti devletimizin FETÖ ile mücadelesi ile ilgili samimi desteğin ifadesi olarak değerlendiriyoruz. Ben hiç hak etmediğim suçlamalar ile karşı karşıyayım. Ben bunu mesleğim gereği olarak yaptım."
Bakan Kaya'nın avukatı Erol Bulut da haftanın 5 günü 3 saat yayınlanan programın yaklaşık 2 yıllık döneminde içinden cımbız ile alınmış bölümlerin davada delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını kaydederek, “Sanık görevini yapmaya devam etmekte ve algı oluşturmaya çalışmaktadır. Bu sebeple delili kabul etmiyoruz" ifadesini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazının beklenmesine karar veren mahkeme, taraflara beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.