2011-2016 yılları arasında Çalışma Bakanlığı'na 38 bin 262 mobbing ihbarında bulunuldu. Bu ihbarlardan yalnızca 3 bini (yüzde 8.4) şikâyete dönüştü. En çok şikâyet kamuda hastanelerde, özel sektörde sanayi kuruluşlarında.
Her yıl işçi, işveren ve yönetici ilişkilerinde binlerce dava konusu olan mobbing (psikolojik taciz) konusunda, yakın zamandaki bir mahkeme kararıyla yeni bir döneme girilmiş oldu. Karara göre sadece işverene açılabilen mobbing davası artık konuyla ilgili yöneticiye de açılabilecekti. Bu karar sonrası mobbing davalarının sayısında artış yaşanması beklendiği aktarıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ALO 170 hattına gelen ihbarların önemli bölümü mobbing başvurularından oluşuyor. ALO 170, işyerinde psikolojik tacizin önlenmesi konusunda 2011’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi uyarınca, mobbingle ilgili psikologlar vasıtasıyla vatandaşlara hizmet veren tek çağrı merkezi.
Habertürk'ten Ahmet Kıvanç ve Tahsin Akça'nın haberine göre ALO 170’e, 2011’den 2016 yılına kadar 38 bin 262 kişi işyerinde psikolojik tacize uğradığı ihbarında bulundu. Bunların yüzde 8.4’ü (3.214 kişi) şikâyete dönüştü. Bakanlık, mobbingle mücadele kapsamında iş müfettişlerini de bu konuda eğitimden geçirerek denetimleri daha etkili yapmaya çalışıyor.
Çalışma Bakanlığı’na yapılan ihbarların şikâyete dönüşmesinde kritik an ise istatistiklere göre iş yükünün artırılması olarak dikkat çekiyor. Yani psikolojik tacizin şikâyete dönüşmesi en çok bununla bağlantılı olarak iş yükünün artırılması nedeniyle yaşanıyor.
İş yükünün şikâyetlerdeki payı yüzde 22.9’la ilk sırada. İkinci sırada ise yüzde 14.9’la herhangi bir neden öne sürülerek ceza verilmesi var. İş yapılmasına engel olunması ise yüzde 13.71’le üçüncü sırada. Tower Watson ve Peryön’ün başka bir ortak araştırmasına göreyse en çok şikâyet yüzde 25.3’le işyerinde sert tepkiyle karşılaşma, yüzde 18.4’er payla da aşırı iş talebi ve yeteneklerinin engellenmesi nedeniyle olmuş. İhbar nedenleri arasında en büyük pay ise yüzde 16.9’la istifaya zorlama görünüyor. İkinci sırada yüzde 15.3’le kötü muameleye maruz kalma, üçüncü sırada ise yüzde 14.6 ile sözlü taciz var.
Ayrıca mobbing şikâyetleri, kamuda 566 kişiyle en çok hastanelerde, özel sektörde ise 1.248 kişiyle sanayi şirketlerinde, 796 kişiyle de mağaza, restoran ve marketlerde yaşanmış. Özel sektörde de yine özel sağlık kuruluşları 324 kişiyle ilk 3’te yer alıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre mobbing nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon işgünü kaybı yaşanıyor. Bu kaybın ne kadarının Türkiye’de yaşandığı ise bilinmiyor.
Şikâyete dönüşen başvuru sayısı: 3.214
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ALO 170 hattına 2011-2016 yıllarında yapılan psikolojik taciz başvurusu: 38.262
Yaş gruplarına göre en çok mobbing şikâyeti kadınlarda yüzde 27.98, erkeklerde yüzde 29.07 ile 29-33 yaş grubu arasında.
Psikolojik tacizin şikâyete dönüşmesinin sebepleri şöyle: (%)
İş yükünün artırılması 22.99
Ceza verilmesi 14.93
İş yapmasına engel olma 13.71
Performans 11.41
İletişim kesilmesi 10.58
Tehdit 10.18
İş akdinin sonlandırılması 5.94
Özel hayatın gizliliği 2.41
ALO 170’e 2011-2014 döneminde en fazla mobbing şikâyeti yapılan 10 kamu kurumu ve özel sektör:
Mobbing davalarında genellikle tazminat davası açılıyor. Ancak, suç teşkil eden mobbing davalarında ceza davası da açılabiliyor. Borçlar Kanunu uyarınca, tazminat davalarının 2 yıl içinde açılması gerekiyor. Eylem TCK’ya göre de suç sayılırsa, bu durumda “ceza zamanaşımı” süresi uygulanabiliyor. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2015/785 sayılı kararında, “Tazminata konu eylem, ceza kanunlarına göre suç ise tazminat davası için de ceza zamanaşımı uygulanır” dedi.
Ceza davalarında zamanaşımı süresi; 5 yıla kadar hapis ve adli para cezalarında 10 yıl, beş yıldan fazla hapis cezalarında ise yirmi yıl olarak uygulanıyor. Cezanın ağırlığına göre, zamanaşımı süresi 40 yıla kadar çıkabiliyor. Ölen bir yakınının işyerindeki psikolojik taciz dolayısıyla yaşamını yitirdiğini yıllar sonra öğrenerek kanıtlayanlar da mobbing davası açabilirler.
TBMM’de 2011 yılında kurulan araştırma komisyonu, mobbingle mücadele konusunda önemli önerilerde bulundu. Bazı önerileri söz konusu Başbakanlık genelgesi ve bazı düzenlemelerle hayata geçirilen komisyonun raporunda, çalışanlara yönelik önerilere de yer verildi. Öneriler şöyle:
- Açık vermeyin:
Mobbingcinin ilk yararlanmaya çalışacağı alan iş becerisi ve performans olacağından mobbing başlayana kadarki iş yapma biçimiyle mobbing başladıktan sonraki iş yapma biçimleri karşılaştırılmalı, aradaki fark ortaya çıkartılarak, mobbingciye açık verilmemeli.
- Şikâyet edin:
Kimliğe, sosyal statüye, cinsiyete vb. alanlara karşı mobbing yapılması durumunda Türk Ceza Kanunu’nun “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlıklı 216. maddesinde belirtilen suçu oluşturduğuna istinaden savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı veya personel müdürlüğüne bildirilmeli.
- Kayıt altına alın:
Olaylar, verilen anlamsız emirler ve uygulamalar yazılı olarak kaydedilmeli ve güvenilir, gerekirse tanıklık edebilecek kişiler harekete geçirilmeli.
- Tıbbi yardım alın:
Kanıt oluşturabilmek için gerekiyorsa tıbbi ve psikolojik yardım alınmalı.
- Raporla belgeleyin:
Mobbing sürecinde sürekli ve sıklıkla yaşanan baskı sonucu ortaya çıkan psikosomatik (bağırsak, mide, deri vb.) ve psikolojik (depresyon, panik atak, obsesyon, paranoya vb.) rahatsızlıkların psikolojik tacizden kaynaklandığı ya da tetiklendiği tıbbi raporla belgelenmeli.
- Arkadaşlara anlatın:
Yaşanılanlar, iş arkadaşlarıyla paylaşılmalı. Tanığın olmadığı bir yerde tacize uğranılırsa, en yakın arkadaşa anlatılmalı.
- Kredi verilmesin:
İşçisine psikolojik taciz yaptığı sabit olan işverenler, belirli sürelerde bazı kredi, teşvik vb. olanaklardan mahrum bırakılmalı.
- İş güvencesi verilmeli:
Psikolojik tacize maruz kalanların ve tanıkların korunması için iş akitlerinin 12 ay tek taraflı olarak feshedilmesi önlenmeli.