Evliliği boyunca şiddet gördüğü eşinden boşanamadığı için Adana Adliyesi önünde eylemini sürdüren Meryem Karalök, eşinin 3 çocuğunu öldürmekte tehdit ettiğini söyleyerek adalet istedi. Karalök, boşanmak için Anayasa Mahkemesine başvuracak.
Evrensel'de yer alan habere göre, 17 yıllık evlilikleri boyunca sistematik şiddet gördüğünü belirttiği eşi Cerrah Karalök’ten boşanamadığı için 5 yıl önce Adana 7’nci Aile Mahkemesinde dava açtı. Mahkemenin 'davalının bir kusurunu ispat edememesi' gerekçesiyle talebini reddettiği Meryem Karalök, boşanmak için mücadele ediyor. Adana Adliyesi 1 Nolu Ek Hizmet Binası önünde protestosunu sürdüren Karalök, kadınların desteğiyle boşanmak için Anayasa Mahkemesine başvuracak.
"Diğer öldürülen kadınlar gibi sokakta eşim tarafından öldürülmek istemiyorum" diyen Karalök, eşinin 3 çocuğu öldürmekle kendisini tehdit ettiğini kaydetti. Karalök, "Çocuklarımla ben aylarca bir battaniyenin içerisinde yattık. Bunları kimse bilmiyor. 1 yıl panik butonu kullandım, neden? O zaman bu butonu niye verdiler? Tehdit aldığımı biliyorlar. Şu an anlatamadığım tüm konular Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadelerimde var” dedi.
Kendisine iftira atıldığını belirten Karalök, "Yetkililere sesleniyorum; sesimi duyun, beni bu adamdan kurtarın. Hâlâ tehdit etmeye devam ediyor. Şimdi ailemi kışkırtıyor. 3 çocuğuma bakıyorum. Yıllardır temizliğe gidiyorum. Bunu bile bile iftira atıyor. Artık bıktım usandım. Ölmekten bile korkmaz oldum. Ama ölümüm bu adamın elinden olmasın, ecelimle olsun istiyorum. Bu adamı görmek istemiyorum, bu davanın bitmesini istiyorum" diye konuştu.
Karalök'ün davasını 2 yıldır takip ettiklerini söyleyen Mor Dayanışma Üyesi Pelin Çiçek, Karalök'ün boşanması için mücadele ettiklerini dile getirdi. "Bu süre zarfında adaletin nasıl yanlı ve kadınların aleyhine işlediğine bir kez daha tanıklık etmiş olduk" diyen Çiçek, "Meryem'in Cerrah Karalök'e açtığı sayısız dava mevcut. Bunların bazıları şiddet, bazıları hakaret ve bir de boşanma davası. Bu davaların bazıları Cerrah Karalök'ün para cezasına çarptırılması, zorla hapis ya da tedbir/koruma kararıyla sonuçlandı. Ancak hiçbiri doğru bir şekilde uygulanmadı. Yargının kadınların mağdur olduğu davalarda yaptırım uygulamamasının, hükümetin kadınlara dönük yürüttüğü politikalarla doğrudan bağlantısı var" ifadesini kullandı.
Kadınlar bir araya gelip mücadele verdiklerinde kazanım elde edebileceğini söyleyen Çiçek, tek başına mücadele vermeye çalışan kadınların hakları görmezden gelinip, ellerinden alındığını belirtti. Çiçek, "Biz kadınlar birlikte güçleniyoruz. Meryem'in davasının boşanmayla sonuçlanması hem bir farkındalık yaratacak hem de kadınlara cesaret verecek. Bize dayatılan baskılara karşı çıktığımız zaman nasıl kazanım elde edebileceğimizin bir örneği olacak. Şimdi davayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağımız bir sürecin içerisine giriyoruz. Bu sadece Meryem'in davası değil hakları yok sayılan, baskıya ve şiddete maruz kalan tüm kadınların davası. Bu davanın kazanımı tüm kadınların kazanımına dönüşecek. Tüm kadınları dayanışmaya ve bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.