Eskişehir'de yaşayan 89 yaşındaki Mehmet İnanç, 55 yıldır hiç uyumamış. 1960’dan beri uyuyamadığını belirten İnanç, doktora gittiğini, hipnozdan diğer tıbbi tedavilere kadar birçok yöntemin denendiğini fakat bir çözüm bulunamadığını söyledi. Yapılan tetkikler sırasında bile uyuyamadığını, sağlık görevlilerinin uyuyakaldığını dile getirdi.
Uyuyamamasının “Allah’ın bir lütfu” olduğunu ifade eden İnanç, bu durumu avantaja çevirdiğini anlattı.
Sültüce Mahallesi'nde oturan Mehmet İnanç, uzun yıllar Eskişehir'deki Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş.'de (TÜLOMSAŞ) işçi olarak çalıştıktan sonra emekliye ayrıldı. 3 evlilik yapan ve bu evliliklerinden 12 çocuğu bulunan Mehmet İnanç, üçüncü eşi Lütfiye İnanç ile 35 yıldan bu yana birlikte yaşıyor.
Kemal Atlan’ın DHA’da yer alan haberine göre, TÜLOMSAŞ'ta işçi olarak çalıştığı 1960 yılında uyuyamama sorunu ile karşılaştığını belirten Mehmet İnanç, 55 yıldır hiç uyumadığını söyledi.
Doktora gittiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını belirten İnanç, şunları söyledi: "Doktorlar da benim durumuma şaşırdı. Eskişehir'in yanı sıra İstanbul 'a da gittim. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tetkikler yapıldı, tedaviler uygulandı ancak bir sonuç elde edilemedi. Tetkikler sırasında uyuyamadığımı belirlemek isteyen doktor ve hemşirelerin kendileri uyudu. Bana önerilen her yolu denedim. Hipnozdan tıbbi tedavilere kadar her şey uygulandı, ancak uyuyamama sorunuma çözüm bulunamadı."
Daha önce uykusunun çok ağır olduğunu anlatan Mehmet İnanç, uykusuzluk durumunu ilk yıllarda kabullenemediğini ancak daha sonra uykusuz kalmaya alıştığını ve bunu 'Allah'ın bir lütfu' olarak gördüğünü ifade eden İnanç, şöyle devam etti:
"Uyumuyorum ama sağlığım yerindeydi. Uykusuz kalmanın avantajlarını kullanmaya başladım. Zaman diye bir sıkıntım yoktu. Tüm işlerimi yapabiliyorum. Geceleri vakit geçirmek için kütüphanemdeki kitapları okuyorum, gazete okuyorum, bulmaca çözüyorum. Evimin altına kurduğum atölyede mobilya tamirleri yapıyorum. Tığlarla bere ve çorap örüyorum. Ördüklerimi de arkadaşlarıma, akrabalarıma hediye ediyorum."
Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Gazi Özdemir, bazı kişilerin gözü açıkken uyuduğunu söyledi.
Beynin şarj olması için uykunun çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gazi Özdemir, şunları söyledi: "Bir kişi uzun süredir uyumuyorum dese bile mutlaka gözü açıkken de uyur. O onun farkında değildir. İnsanların yüzde 99'un üzerindekiler gözü kapalı uyurlar. Bazı insanlar da gözü açık uyurlar. 60 yaşından sonra insanların normal 7-8 saatlik uyku ihtiyacı daralmaya başlar. Daha az yoruldukları, daha az enerji harcadıkları için, daha az elektrik sarf ettiklerinden şarj ihtiyacı azalıyor.
O kişi 7-8 saat uyuması gerekirken 2-3 saat uyumaya başlar. 60 yaşından sonra kişiler az uyumaya başladıklarında kendisini 'ben uyumuyorum' diye etrafında tanımlamaya başlar. Daha az uykuyu eskisi ile kıyaslıyor. Uykusuz kaldığını düşünüyor. Bazı insanlar kısa süreliğine uykuya daldıklarını hissederler. Ancak bu sürenin farkında değillerdir.
Gün içerisindeki bu kısa süreli uykuya dalmaları ve fazla bir enerji de harcamadıklarından dolayı gece uyumasına ihtiyaç bırakmayabilir. Kişinin bilinci yerinde, herhangi bir psikolojik rahatsızlığı yok ve hiç uyumadığını da söylüyorsa o kişinin gündüz otururken gözleri açık uykuya dalma halleri mevcut olabilir. Onun şikâyeti gece uyumamaktır. Gündüz kestiriyordur. Gün içerisinde 5'er 10'ar dakika dalmalar uykusuzluğunu gideriyor olabilir."