Muş’ta 20 Aralık 2017 tarihinde hakkında “ciddi ihbar olduğu” gerekçesiyle gözaltına alınıp, adli kontrol şartı ile serbest bırakılan ve savcılığın itirazı üzerine Ankara’da 22 Ocak’ta tekrar tutuklanan Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Seda Taşkın’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
Muş 2. Ağır Ceza Mâhkemesi’nde görülen davanın başlamasıyla beraber savcı, “örgüt üyeliği” ve “terör propagandası” suçlamasıyla yargılan Seda Taşkın hakkındaki suçun katalog suçlar içinde olması ve talep edilen ceza miktarı nedeniyle tutukluluğun devamını talep etti.
Davayı takip eden P24'ün aktardığına göre savcının ardından söz alan Taşkın 6 aydır sadece gazetecilik yaptığı için cezaevinde olduğunu belirterek, ''Mesleğimi zor koşullarda yapmamın sonucu bu olmamalı. Mesleğimi çok seviyorum ve çok severek yapıyorum'' dedi.
Sonrasında Seda Taşkın’ın avukatı Gulan Çağın Kaleli söz alarak, ''Mütalaa müvekkilimizin dosyasına dair herhangi bir belirleme yapılmadan verildi'' ifadesini kullandı.
AİHM’in Rusya ve Bulgaristan kararlarını örnek gösteren Avukat Kaleli, sanığın kaçma şüphesinin somut bir şekilde ortaya konması gerektiğini belirterek cezanın alt ve üst sınırının uzun tutukluluk süresini haklı kılamayacağını belirtti.
''İhbarda bahsi geçen röportaj dijital materyaller arasında yok'' diyen Kaleli, İhbar ve dijital materyaller arasında bir bağ olmadığını ''Muş Terörle Mücadele Şubesi’nin ürettiği bir dosya üzerinden bir kovuşturma yürütüyoruz'' sözleriyle savundu.
Mahkeme ise avukatların ihbarın kim tarafından yapıldığının tespit edilmesine dair talebini reddederken Seda Taşkın’ın tutuklu halinin devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 12 Eylül’de görülecek.