Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait maillerin RedHack tarafından ele geçirilmesinin ardından gözaltına alınan ve 3’ü tutuklu bulunan 6 gazetecinin iddianamesi 187 gün sonra hazırlandı. 6 Gazetecinin yargılandığı Redhack davasında Twitter'daki takip listeleri, 'terör örgütü üyeliğine' delil olarak sunuldu. Mahir Kanaat, Tunca Öğreten ve Ömer Çelik için yapılan tutukluluğa itiraz başvuruları reddedilirken ilk duruşmanın 24 Ekim tarihinde görülmesine karar verildi.
BirGün Gazetesi'nden Mustafa Kömüş'ün haberine göre, aralarında BirGün çalışanı Mahir Kanaat’in de olduğu 6 gazeteci hakkındaki iddianame 187 gün sonra hazırlandı. Gazeteciler “terör örgütü üyesi olmakla” ve “terör propagandası yapmakla” suçlanırken, iddianamede bu iddialara dönük somut bir delilinin bulunmaması dikkat çekti. Savcı, gazetecilerin “terör örgütü üyeliğine" delil olarak, çalıştıkları gazetelerin haberlerini ve Twitter’da RedHack’e ait olduğu öne sürülen hesapları takibe almalarını gösterdi. İddianamede, Mahir Kanaat’e yöneltilen ve gazetemiz avukatları tarafından çürütülen suçlamalar da yer aldı. İlk duruşmanın 24 Ekim tarihinde görülmesine karar verildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’a ait maillerin RedHack tarafından ele geçirilmesinin ardından gözaltına alınan ve 3’ü tutuklu bulunan 6 gazetecinin iddianamesi 187 gün sonra hazırlandı.
25 Aralık 2016’da ev baskınıyla gözaltına alınan BirGün çalışanı Mahir Kanaat, ETHA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, Yolculuk Gazetesi Sorumlu Müdürü Eray Sargın, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik ve muhabiri Metin Yoksu ile Diken eski haber editörü Tunca Öğreten hakkında hazırlanan iddianame, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ndeki basın savcısı tarafından 29'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianame mahkeme tarafından kabul edildi.
Hazırlanan iddianamede gazeteciler; PKK/KCK, DHKP-C, MLKP ve FETÖ/PDY üyeliğiyle suçlandı. Gazetecilerin ayrıca, Berat Albayrak’ın maillerini haberleştirme yoluyla, Türkiye’nin milli enerji politikasına zarar verdikleri ve “Türkiye’ IŞİD’i destekliyor” algısını yaratmaya çalıştıkları ileri sürüldü. Suçlamalara dayanak olarak yapılan gazetecilik faaliyeti dışında hiçbir somut bilgi iddianamede yer almazken, gazetecilerin inisiyatifleri dışında dahil edildikleri mesajlaşma grubundan yola çıkılarak, RedHack’le irtibatlı oldukları ileri sürüldü.
İddianamede gazetecilerin RedHack’e ait olduğu öne sürülen Twitter hesaplarını takip etmesi ‘delil’ olarak gösterilmeye çalışılarak şu ifadelere yer verildi: “Mahir Kanaat’in sahibi olduğu @mkanaat adlı Twitter hesabının ‘Takip Edilen’ ve ‘Takipçi’ tabloları üzerinde; ihbara konu olan Red Hack adı verilen hacker grubunun çeşitli profil sayfalarının karşılıklı şekilde takip edildiğinin ve bu suretle de ihbara konu olan maillerin hacklenmesi olayını gerçekleştiren hacker grubu ile şüphelilerin doğrudan iletişim halinde olduğu tespit edilmiştir.”
Söz konusu hesapları Mahir Kanaat ve diğer 5 gazeteci dışında binlerce Twitter kullanıcısı da takip ediyor.
Mahir Kanaat’in 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması dosyasını önceden edindiği iddiası da gazetemiz avukatları tarafından çürütülmesine rağmen iddianameyi girdi.
İnternet ortamında herkes tarafından indirilebilecek olan söz konusu dosya, kullanıcıların indirme tarihiyle değil, oluşturulduğu tarihle bilgisayarlara kaydoluyor. Fakat buna rağmen savcılık, Kanaat’in dosyaya 17-25 Aralık operasyonlarından önce ulaştığını iddia etmeyi sürdürdü. Savcılık, internet ortamında bulunan 17-25 Aralık fezlekelerinin Kanaat’in bilgisayarında da bulunmasını, FETÖ üyeliğine delil olarak sundu.
Gazetecilerin çalıştıkları medya organlarının yaptığı haberler de, “terör örtüğü üyeliğine” ve “terör propagandası yaptıklarına” delil olarak gösterildi. Savcı tarafından ETHA’nın haberleri nedeniyle Derya Okatan’ın MLKP, DİHA’nın haberleri nedeniyle Metin Yoksu ve Ömer Çelik’in PKK/KCK ve DHKP-C propagandası yaptığı öne sürüldü.
Eray Sargın’ın ise Gazete Yolculuk’un Twitter hesabından paylaşılan “Berat Albayrak'ın maillerinden AKP ve IŞİD arasındaki petrol ticareti çıktı” başlıklı haber nedeniyle, “terör örgütü propagandası” yaptığı iddia edildi.
Tunca Öğreten’in ise RedHack bağlantılı olduğu, RedHack’in de DHKP-C ile irtibatının bulunduğu öne sürülerek, Öğreten’in DHKP-C propagandası yaptığı iddia edildi. Öğreten’in bir dönem AKP tarafından desteklenen Taraf gazetesinde muhabirlik yapması da iddianameye girdi. İlgili bölümde, Taraf’ın FETÖ/PDY’nin yayın organı olduğu ifade edilerek, Öğreten’in de Taraf’ta çalışması nedeniyle “FETÖ propagandası yaptığı” iddia edildi.
AKP-Cemaat çatışmasından önce Taraf gazetesi yazarı olan bazı isimlerin bugün hiçbir soruşturmaya maruz kalmadan iktidar yanlısı medyada çalıştıkları biliniyor.
İddianamede gazetecilerin “terör örgütü propagandası”, “terör örgütü üyeliği” ve çeşitli bilişim suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.
Öte yandan avukatların Mahir Kanaat, Tunca Öğreten ve Ömer Çelik için yaptıkları tutukluluğa itiraz başvuruları reddedilirken, 6 gazetecinin yargılanacağı davanın duruşmasının 24 Ekim 2017 tarihinde görülmesi kararlaştırıldı.
Mahir Kanaat, Ömer Çelik ve Tunca Öğreten’in “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı soruşturtmada; Derya Okatan, Metin Yoksu ve Eray Sargın da tutuksuz yargılanıyor.