6 gazeteden 17 köşe yazarı Galatasaray Antalyaspor maçını yazdı
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 4. haftasında TT Arena'da karşılaştığı Antalyasporla 1-1 berabere kaldı. Milliyet'ten Şansal Büyüka, Cemal Ersen, Ercan Güven, Osman Şenher; Vatan'dan Ruşen Çakır, Serhat Ulueren; Skorer'den Turgut Çelik, Uzay Gökerman; Hürriyet'ten Kanat Atkaya, İlhan Söyler, Hakan Ünsal; AMK'dan İskender Baydar, Haluk Yürekli; Pas Fotomaç'tan Mert Aydın, Levent Tüzemen, Rıdvan Dilmen ve Serkan Korkmaz Galatasaray-Antalyaspor maçını yorumladı.
6 gazeteden 17 köşe yazarının yazılarının bir bölümü şöyle:
Şansal Büyüka - Milliyet
Ribery misin be adam…
Amrabat’a da geçmiş olsun... Bruma bu kadar hızlıysa, topu bu kadar iyi kullanıyorsa, Amrabat forma yüzünü bir daha zor görür... Bruma’yı kısa bir süre izlememize rağmen, Galatasaraylı Ribery’den sanki bize esintiler sundu...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Cemal Ersen – Milliyet
Terim’i kim motive edecek?
Fatih Terim’in iki maçlık milli takım karnesi, közü geçmiş ateşe kuvvetli bir üfürükten başka bir şey değil aslında.
Brezilya umudu söndü derken, her türlü eleştiriye kulak tıkayarak mucizelere inanan milyonlarca insanı ayaklandıran başarılı teknik adam da farkında bu gerçeğin.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Ercan Güven – Milliyet
Hurafe ve realite
“Hurafe”ye inanan biri, Galatasaray’ın Antalyaspor karşısında perişan olacağına kalıbını basabilirdi!..
Bir kere Cuma... Cuma maçlarında kötü bir özgeçmişi vardı Galatasaray’ın.
İkincisi, Real Madrid maçı önü... Şampiyonlar Ligi’den önceki maçlar kâbus gibi olurdu genellikle.
Hurafe bitmez... Ve ayın 13’ü...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Osman Şenher – Milliyet
Bu kadar gol kaçmaz
Galatasaray, dün gece Antalyaspor ile berabere kalarak oynadığı dört maçta altı puan kaybetti. Takım koşmuyor, mücadele etmiyor, Milli Takım’dan futbolcular yorgun döndü, sakatlar vardı, gibi bahaneleri hiç kimse uydurmasın... Hangi takım olursan ol bu kadar gol çok kaçırırsan galip gelemezsin...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Ruşen Çakır – Vatan
Sabri deyip geçmemek lazım
Eğer sarı-kırmızılılar dün bir puana ulaştıysa bunda ismi etrafında en fazla laf edilen oyuncu olan emektar Sabri’nin payı büyük. Engin’in yerini alan Sabri G.Saray’a ihtiyacı olan dinamizmi getirdi, Drogba’ya da güzel bir asist yaptı, ama ne onun, ne de yine sonradan oyuna dahil olan Bruma’nın çabaları yetmedi. Onlara muhakkak Melo ve Hakan Balta’yı de eklemeliyiz, ama o kadar.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Serhat Ulueren – Vatan
Fatih Terim’in eseri(!)
G.Saray kazansa da kaybetse de aynı yazıyı kaleme alacaktım. Drogba’nın attığı gol ofsayt geldi bana. Yani G.Saray 1 puanı hakemin hatasıyla kazandı. Elbette maçta G.Saray’ın 2 direkten dönen topu, kaçırdığı da en az 5 net fırsatı ve verilmeyen bir penaltısı vardı ama Antalyaspor’un Diarra ile kaçırdığı fırsat çok da net idi. Diarra atsa maç 2-0 olacak ve G.Saray havlu atacaktı.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Turgut Çelik - Skorer
“Milli ruh” ve “Galatasaray ruhu”... (Fatih Terim zorda mı?)
Milli Takım’a gelen “ruh”a, geri gelen “milli ruh” denebilir. Çünkü milliler, Andorra maçı bir yana, deplasmandaRomanya’yı yenince, bu“ruh” canlandı!.
Bunu Fatih Terim’e bağlamak, ilk akla gelendi.
Kimdi Fatih Terim?
Asıl görevi Galatasaray’da olan, gereksinim duyulduğundan, hatır için özel bir okulda“ücretli ders”e giden öğretmen misali bir teknik direktör.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Uzay Gökerman - Skorer
Galatasaray'da sonucu belirleyen
Amrabat’ın yerine oyuna giren Umut, Galatasaray’ın orta sahasının bir eksilmesini, ilerinin de bir fazlalaşmasını sağlıyor; orta sahadaki bütün yük Emre ve Engin’in üzerine binmiş oluyordu.
Zaten bir fazlayken bile yeterli üretkenliği sağlayaman, aksayan, hatalı paslarla da taraftarın tepkisini çeken orta sahanın iki kişilik oyunundan daha fazla şey beklemek aslında hayaldi.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Kanat Atkaya – Hürriyet
Hayra alamet değil
Olası bir puan kaybına karşı Galatasaray cephesinde uzun mu uzun ve hepsi kabul görecek bir bahane listesi maçtan önce hazırdı.
Milli maç dönüşü, tamamdır. Şampiyonlar Ligi, hele Real Madrid maçı arifesi, tamamdır. Selçuk İnan, Hamit Altıntop gibi sakatlığı bulunanlar, tamamdır. Sneijder, Muslera gibi yol yorgunları, tamamdır. Uzatmayalım, beraber pek oynamamış 11’den girip ‘Cuma maçı sendromu’ndan ve hatta İstanbul’u etkisi altına alan çöl sıcağından bile çıkabiliriz.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
İlhan Söyler – Hürriyet
Takımın beyni olmayınca
Muslera, Sneijder, Selçuk yok...
Ne olursa olsun, neden yok? Real Madrid maçını düşündü Terim. Ama ya Antalya ne olacaktı?
Galatasaray, Sneijder ve Selçuk’un yokluğunda Antalya kalesine nereden gidecekti? Tabii ki kenardan Amrabat ile... Önce sol kulvardan arkasına Hakan Balta’yı da takınca, daha sonra sağ taraftan emniyet şeridini kullanarak rakip kaleye gitmeye çalıştı Faslı. Ama bu pozisyonları da Burak hedefe götüremedi.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Hakan Ünsal – Hürriyet
İyi oyun özlemi
Üst üste iki deplasman, Milli Takım arası derken hatırı sayılır bir zaman geçmişti oyuncular ile taraftarın buluşması için.
Bu özlemin ve lige beklenen başlangıcı yapamamanın verdiği hırs ve istek ilk dakikadan itibaren herşeyiyle hissedildi Arena’da. Tabi bu arzulu başlangıcı sadece “Başlangıç Özlemi”ne bağlamak doğru olmaz. Orta sahadaki köklü değişiklik bu etkili başlangıcın bir parçasıydı. Emre-Engin ve Amrabat üçlüsü çabuk ve hızlı oynama isteği ile Galatasaray’ın ilk çeyrekte maça hakim olmasını sağladı. Ama herşeyi değiştiren yenilen gol oldu. Antalyaspor’un ilk ciddi kontra atağında golü bulması tabelayı değiştirmekten öteye geçerek Galatasaray orta sahasını kilitledi, hatta oyunu dengeledi
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
İskender Baydar – AMK
‘Bizi sevenleri üzmeyelim BABA’
Çok zordur böyle maçlar… Düşünsenize; sahanızda konuk ettiğiniz rakip Antalyaspor ve neredeyse adı bile geçmiyor gazete haberlerinde ya da taraftar tweetlerinde… Üstelik o takım, tam iki haftadır sadece bu maçı beklerken…
Antalyaspor ile karşılaşacak Galatasaray ise bambaşka bir boyutta; neredeyse hiçbir haberin öznesi değildi son iki haftada… Galatasaray hakkındaki haberlerin kahramanları Milli Takım, Ünal Aysal, Fatih Terim, Romanya, Dünya Kupası, Demirören, Erdoğan, Şampiyonlar Ligi, Real Madrid falan…
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Haluk Yürekli – AMK
Bir mucize gerçekleşti
Fatih Terim, biraz zorunluluk biraz da Real Madrid maçını düşünerek Antalyaspor karşısında rotasyona gitti. Hafif sakatlıkları bulunan Selçuk ve Sneijder’in yanı sıra ülkesinden geç dönen Muslera sahada yoktu. Yeni transfer Bruma ise yedek kulübesindeydi. Sneijder’in yokluğunda Galatasaray sahaya 4-4-2 dizildi , tıpkı Terim’in A milli takımı gibi. Maç öncesinde Selçuk ve Sneijder gibi iki kreatif oyuncunun yokluğu nedeniyle “pozisyon sıkıntısı yaşanır mı?” sorusu akla geldi. İlk 10 dakikayı çıkarsak Galatasaray iki yıldızını aradı.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Mert Aydın – Pas Fotomaç
Selçuk'suz asla
Selçuk İnan öyle bir futbolcu ki sahada olmazsa olmaz. Hatta kötü oynayacağını bilseniz bile...
Dün gece işler Galatasaray için kolay geçmediyse maestronun sakatlığı nedeniyle sahada olmamasındandı. Sneijder'in de tribünde oturması Galatasaray adına organizasyon işlerinin fena halde aksamasına neden oldu.
Maç öyle bir başladı ki Galatasaray'ın bu sıkıntıyı yaşamadan oyunu koparacağı hissine kapıldık. Klasikleşen iç saha baskısı zaten savunma konusunda sıkıntılı olan Antalyaspor'u zor durumda bıraktı.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Levent Tüzemen – Pas Fotomaç
Kaçar mı bunlar?
Galatasaraylı oyuncular bu maçı kasetten izlediklerinde kaçırdıkları golleri görünce herhalde şaşıracaklardır.
İlk 10 dakikada birisi yan direkte patlayan üç net gol pozisyonu vardı. Türkiye'de iki yıl üst üste gol kralı olan Burak kaçırdığı gollerden ya da gol olabilecek pozisyonlarda boştaki arkadaşlarına vermediği paslardan dolayı utanacaktır. Bir gol kralı fiziksel ve zihinsel olarak ne kadar yorgunluk yaşasa da gol vuruşu konusunda böylesine beceriksiz olabilir mi? Ben yazmaktan yoruldum, Burak kaçırmaktan yorulmadı.
Burak hadi golü atamadı ama kritik dakikalarda çevre kontrolü yapmadığı için Drogba'ya, Umut'a çıkarmadığı toplar yüzde yüz gol pozisyonuydu.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Rıdvan Dilmen – Pas Fotomaç
Golle şoka girdi
Dört orta saha oyuncusunun 3'ü yoktu dün G.Saray'da...
Özellikle Türk Telekom Arena'da 4 orta sahanın 3'ü olmayınca Fatih Terim zorunlu olarak 4-4-2'ye döndü.
Felipe Melo'nun yanına Engin Baytar'ı çekip önde kenarlarda Emre Çolak ve Amrabat değişken oynadı.
Burak ve Drogba ise çift santrfor olarak görev aldı. Sarı- kırmızılılar üst üste pozisyonlar buldu ilk 20 dakikada.
Antalyaspor ofansif bir takım...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Serkan Korkmaz – Pas Fotomaç
Umut Bruma!
Eray, Semih, Engin, Emre, Hakan, Burak... Galatasaray'ın Antalyaspor maçına çıktığı ilk 11'deki yerli futbolcular...
Tekrar sayayım mı? Kalede Eray, savunmada Semih ve Hakan, orta sahada Emre ve Engin, forvetteyse Burak... Bunlardan kaçı Milli Takım'da istikrarlı bir şekilde oynar? Yanıt; -maksimum- bir...
Peki bunlardan kaç tanesini serbest bıraksanız Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden bir takım ilgilenir? Yanıt; -maksimum- bir...
Sneijder ve Muslera'nın yokluğunda yabancı kontenjanından oynayanlar için ikinci soruyu sorduğumuzda nasıl bir yanıt gelir peki? Drogba, biraz Eboue, belki bir de Melo... Bu sorgulama Antalyaspor maçından bağımsız, tribündeki ya da ekran başındakiler de dahil tüm Galatasaraylılar için.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız