T24- Ankara Başsavcılığı, Ergenekon soruşturması kapsamında bazı hakim ve savcıların dinlemesinin Yargıtay ve Danıştay santralini de dinlenmeye açtığı iddasıyla başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verdi. Ancak, kurumları dinleme kararını uygulamadıklarını belirten Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) Yargıtay, Genelkurmay, Başbakanlık gibi kurumların da kullandığı 6 milyon abonesi olan santral sisteminde sadece bir kişinin dinleniyor olmasının kurumdaki tüm çalışanların görüşmelerinin dinlenmesine yol açtığını doğruladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yargıtay ve Danıştay’ın telefon santrallerinin dinlendiği iddiasıyla yürüttüğü soruşturmaya ilişkin takipsizlik kararından büyük endişe ve kuşku yaratan bir bilgi çıktı. Kararda, Yargıtay ve Danıştay’la birlikte, Genelkurmay, Başbakanlık gibi kurumların da kullandığı santral sisteminin, kurumdaki bir kişinin dinlemeye alındığı durumlarda kurumdaki tüm çalışanların ve onları arayanların görüşmelerinin de kayda alınmasına yol açtığı bilgisi yer aldı. Bilgiyi doğrulayan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), bu nedenle, bu kurumlara yönelik dinleme kararlarının yerine getirilmediğini bildirdi. Takipsizlik kararı da TİB’in bilgisini doğruladı. Buna karşılık, aynı anda 6 milyon kişinin yasadışı dinlenmesine yol açabilecek sistem, kuşku ve endişeye yol açtı.
Çıkan şok bilgiErgenekon soruşturması kapsamında bazı hakim ve savcıların telefonlarının dinlemeye alınmasının Yargıtay ve Danıştay santrallerinin de dinlenmesine yol açtığı iddiasıyla başlatılan soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandıran Ankara Başsavcılığı’nın kararında, çarpıcı bilgiler yer aldı. Kararda, yargının bütününün dinlendiği iddiaları nedeniyle kurum santralleri üzerinde inceleme yapıldığı belirtildi. İnceleme kapsamında, Türk Telekom ve TİB’ten de santrallerle ilgili bilgi alındığının anlatıldığı kararda, bu kurumlarda DMS tipi santrallerin kullanıldığı ifade edildi. Kararda, bu santraller için şu yorum yapıldı:
Tamamı dinlenmek zorunda“PRI adı verilen kurumlara ait santral ve özel devre numaralarından Türk Telekom’un DMS (Netaş) tipi santraller aracılığıyla yapılan bir telefon görüşmesinin kaydedilmesi için, PRI hattında o anda yapılan tüm telefon görüşmelerinin kaydedilmesi gerekiyor. Yani mahkemenin dinlenmesine karar verdiği telefon numarası PRI hattı kullanan bir kuruma aitse, bu durumda o telefonda yapılan konuşmanın kaydedildiği anda aynı PRI hattında yapılan tüm konuşmaların da kaydedilmesi gerekiyor. Böylece dinleme kararı ile hiç ilgisi olmayan kişilerin görüşmelerinin de kaydedilerek TİB’e gönderilmesi olasılığı ortaya çıkıyor.”
Kararda, Türk Telekom Hukuk Başkanlığı’nın da DMS santrali kullanan 300 abone bulunduğu, bu nedenle 6 milyon abonenin kaydının yapılması ihtimali bulunduğu bilgisini verdiği ifade edildi.
Endişe ve şüpheTİB’ten gelen bu bilgiye rağmen, santral sistemi, büyük endişe yarattı. Ergenekon soruşturması sırasında özellikle Yargıtay’daki santrale bağlı bazı dahili hatların dinlendiği kuşkusu büyük endişe yaratmıştı. TİB’ten “santrali dinleyemiyoruz” açıklaması gelmesine rağmen, Yargıtay Başkanlığı, dinleme kararlarında santrale bağlı numaraların yer aldığı bilgisinin bulunduğunu belirterek suç duyurusunda bulunmuştu. Kayıtlarda da santrale bağlı dahili hatla ilgili dinleme kararı verildiği, daha sonra dinleme süresinin uzatıldığı bilgisi yer almıştı. Bu nedenle, karardaki bilgi, TİB’in verdiği yanıta rağmen “ya dinleniyorsa” kuşkusu yarattı.
TİB: Dinleme yapmıyoruzKararda, Yargıtay ve Danıştay dışında, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı’nın da aralarında olduğu çok sayıda kamu kurumunun bu sistemi kullandığı da ifade edildi. TİB ise Milliyet’in sorusu üzerine, mahkemelerden sözkonusu santrali kullanan kurumlarda görevli bir kişinin iş telefonunun dinlenmesi kararı geldiğinde bile bunun uygulanmadığı yanıtı geldi. TİB, teknik ve hukuki olarak bu tip bir dinleme yapılamayacağının, dinlemeyi talep eden kuruma iletildiği bildirdi. TİB, bu tip sistemlerde aynı anda ilgisiz kişilerin görüşmelerinin de kayda alındığını, bu nedenle asıl şüphelinin konuşmasının saptanması için ses ayrıştırıcı sistem kullanılması gerektiğini, TİB’in kuşkulara yol açmamak için ses ayrıştırıcı sistemi de bugüne kadar satın almadığını belirtti.u.