Kamuoyu araştırmacısı Bülent Tanla, seçmen sayısının 1 yıl içinde 6 milyon artmasının geçen seçimi şaibeli hale getirdiğini belirterek, "Eğer 48 milyon 265 bin seçmen doğruysa, nüfus sayımı yanlış, eğer nüfus sayımı doğruysa, 2007 genel seçimlerindeki seçmen sayısı yanlış" dedi. Tanla, YSK’nın kararlarına dava açılamadığını belirterek, partilerin AİHM’ye gidebileceğini söyledi. Kamuoyu araştırmacısı, eski CHP Milletvekili Bülent Tanla, 2004-2007 yılları arasında 1 milyon azalan seçmenin, bir yıl içinde 6 milyon artmasının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Türkiye İstatistik Kurumu’nu (TÜİK) güvenilmez bir noktaya getirdiğini savundu. Tanla, seçmen sayısındaki 6 milyon artışın geçen seçimi şaibeli hale getirdiğini öne sürerek, siyasi partilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) dava açabileceklerini söyledi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunu sandığa gömen 2002 seçimlerinden bu yana seçmen sayısının durumunu Hürriyet’e analiz eden Tanla şunları söyledi:
6 milyon seçmen gözaltında!YSK: Artışın nedeni zorunlu kayıtBunlar kayıt dışı seçmen 2002 genel seçiminde 41 milyon 376 bin 953 seçmen vardı. 2004 yerel seçiminde seçmen sayısı 43 milyon 552 bin 931’e çıktı. 2 yıllık sürede seçmen sayısındaki artış yaklaşık 2 milyon 200 bin. 2007 genel seçiminde aradan 3 yıl geçmesine rağmen 1 milyon azalarak 42 milyon 533 bin 41’e düştü. Bu seçimde ise 6 milyon artışla 48 milyon 265 bin 644 kişi olarak açıklandı. Artış neredeyse Yunanistan’daki seçmen kadar. Ben bunlara kayıt dışı seçmen diyorum. Buharlaşmıştı, kayıt dışı olmuştu, şimdi kayıt içine alındı.
Asker hemen tespit ediyor İlk defa Türkiye’de serbest seçimlerin üzerine kara bulutlar geldi ve seçimlere gölge düştü. Seçmen sayısı nüfus sayımının içinden çıkar. TSK, 20 yaşına gelmiş vatandaşı hemen askere alıyor, YSK 18 yaşına geleni seçmen yapamıyor. YSK güvenilirliği en yüksek olması gereken bir kurum. Ama bu rakamların varlığı YSK’yı ve TÜİK’i güvenilmez bir noktaya getirdi. Ankara’da üç kurumun sayıları dikiş tutmuyor. Bunun sorumlusu hükümettir. Şimdi yapılması gereken, YSK, TÜİK ve Nüfus İdaresi Başkanları ya da bağlı bulundukları bakanların kamuoyu önünde rakamlarının birbirleriyle uyumlu olduğunu ispat etmeleri. Türkiye Muz Cumhuriyeti mi, yalayıp yutar mı bunları?
Partiler İHAM’ye gidebilir Eğer 48 milyon rakamı doğruysa nüfus sayımı yanlış, eğer nüfus sayımı doğruysa geçen 2007 genel seçimlerindeki seçmen sayısı yanlış. Bu, geçen seçimin şaibeli olduğunu ortaya koyar. O zaman cumhurbaşkanını seçen bu parlamento eksik ve hatalı seçmen sayısıyla oluşmuş olur. YSK’nın kararları kesin, denetleme hakkı da kimse de yok. Dava da açılamıyor. Siyasi partiler bu durumda konuyu İHAM’ye götürebilir.