Erdoğan-Putin görüşmesinde mutabakat: 150 saat sonra Türk-Rus devriyesi başlayacak

Erdoğan-Putin görüşmesinde mutabakat: 150 saat sonra Türk-Rus devriyesi başlayacak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi kentinde gerçekleştirdiği 6 saatlik görüşmenin ardından bir ortak basın toplantısı düzenlendi. Suriye'deki gelişmelerin ele alındığı toplantının sonunda Rusya ve Türkiye 10 maddelik bir mutabakat muhtırası açıkladı. Buna göre Türkiye'nin operasyon bölgesi dışında Rus jandarması ve Suriye sınır muhafızları konuşlanacak. Barış Pınarı Harekâtı'nın batısı ve doğusunda ise Türk-Rus ortak devriyeleri gerçekleştirilecek. 

6 saatlik görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında ilk konuşan Putin oldu. Putin'in açıklaması şöyle: "Kısa bir süre önce bir telefon görüşmesi yaptık, davetimi orada dile getirdim ve bugün kalabalık bir heyetle Soçi'ye geldi. Ülkenin kuzeydoğusunda durumu ele almak için burada. Sayın Erdoğan Türkiye'nin askeri harekatının amaçları ve hedefleriyle ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Türkiye'nin endişelerini paylaşıyoruz. Bize göre bu bölücü tutumlar son zamanlarda suni bir şekilde körükleniyordu. Önemli olan terör örgütlerinin Türkiye'nin gerçekleştirdiği harekâttan faydalanmaması. Örgütlerin arasında DEAŞ var, militanları kaçmaya çalışıyor. Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duymak ilkesel tutumumuzdur. Bu doğrultuda görüşmeler yapıyoruz. Bölgedeki barışı ve istikrarı Türkiye ve Suriye beraber sağlayacak fakat aralarında karşılıklı saygı olmazsa bu olmayacak. Suriye hükümeti ve bölgedeki Kürtler arasında diyalog başlaması gerekiyor. Çok uluslu Suriye halkının parçası olan Kürtlerin hakları ancak böyle savunulabilir. Sayın Cumhurbaşkanı ile Suriye'de siyasi sürecin ilerlemesi için atacağımız adımları konuştuk. Astana garantör ülkeleri anayasa komitesinin kurulması için uzun süre çalıştılar, sahadaki durumun komitenin kurulmasını engellememesi takdirindeyiz. Suriyeli göçmenlerin olabildiğince hızlı bir şekilde ülkelerine dönmeleri gerekiyor. Böylece Suriyelileri kabul eden ülkelerin taşıdıkları yük böylece bir hayli hafifleyecektir. 

 İkili işbirliğimizi de ele almış bulunuyoruz. Ticaret hacmimizin arttığını gözlemliyoruz. Ulusal paralarla ödemeleri öngören bir anlaşma imzalandı ekimin başında. Sadece Rus Rublesi ve Türk Lirası'nın ticarette kullanılması değil Rus Mil Kartı'nın da Türkiye'yle ticarette kullanılması sağlanacak. Turistik ve çeşitli sektörlerde iş birliğimizden de bahsettik. Askeri teknik alanda işbirliği de gelişiyor. Şu konuda memnuniyetimi dile getirmek istiyorum, uzun bir çalışmadan sonra belli bir karar alındı, dışişleri bakanlarımız bu kararları anlatacaklar. Bu karar bir dönüm niteliğine sahip" 

Putin'in ardından konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Rusya'da bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Sözlerimin başında Cumartesi günü bir trafik kazasında hayatını kaybeden Akkuyu Nükleer Santrali inşaatinde çalışan 2 Rus vatandaşına taziyelerimi sunuyorum. Özellikle bugünkü görüşmelerimizde ana gündemimiz Suriye'deki gelişmelerdi. İkili ilişkilerimizi de ele alma fırsatımız oldu. Ekonomi alanında milli paralarla ticaretin arttırılmasına yönelik anlaşmayı da kısa süre önce imzalamıştık. Bu anlaşmanın 100 milyar dolarlık ikili ticaret anlaşmamızda önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. S-400'lerle ilgili takvim çerçevesinde teslimatlar yapılıyor. Burada bu konuyu dile getirmişken savunma sanayii alanında çok ciddi adımlar atıyoruz.

Sayın Putin'le Suriye'de barış, huzur ve istikrarın tesisi için gerek ikili düzeyde gerekse Astana formatında çok ciddi çaba harcadık. Soçi muhtırası dahil pek çok önemli karara imza attık. 16 Eylül'de Anayasa Komitesi'nin kuruluşunu ilan ettik. Beklentimiz komitenin Suriyelilerin meşru ve haklı beklentileri çerçevesinde gerçek bir siyasi dönüşümün önünü açmasıdır. İdlib de görüşmelerin gündemiydi. İdlib'de nispi bir sükunetin tesis edildiğini görmek memnuniyet vericidir. Türkiye olarak gerek Rus dostlarımızın endişelerinin giderilmesi gerekse sahada sükunetin muhafazası için çalışmayı sürdüreceğiz. Bugün ağırlıklı olarak Barış Pınarı Harekatı'mızla ilgili son gelişmeleri ele aldık. Harekâtın ana gayesi bölgeden PKK/YPG terör örgütünü çıkarıp Suriyeli sığınmacıların dönüşünü sağlamaktır. Bizim hiçbir zaman ülkenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Şimdiye kadar sahada attığımız tüm adımları hassasiyetle attık.

Biz 350 bini Kürt, 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşine son 8 buçuk yıldır kucak açan bir ülkeyiz. Artık bu kardeşlerimizin vatan hasretini dindirecek adımları atmamız gerekiyor. Bir diğer hedef işte bunu temin etmektir. Harekatla güvenli hale getirebileceğimiz alana öncelikli 1 milyon Suriyelinin yerleşeceğini umuyoruz. İnşallah uluslararası toplumun katkı ve desteğiyle bu planı hayata geçireceğiz. Bugün Sayın Putin'le terörle mücadele, Suriye'de toprak bütünlüğü konusunda tarihi bir mutabakata imza attık. Türkiye ve Rusya Suriye Topraklarında ayrılıkçı hiçbir oluşuma izin vermeyecektir. 150 saat içinde YPG silahları sınır dışına çıkarılacak. 150 saatin sonunda Barış Pınarı Harekatı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinliğinde Türk Rus devriyeleri başlayacaktır. Tel Fırat ve Münbiç'teki tüm YPG'li teröristler bu bölgenin dışına çıkarılacaktır. Muhtıranın gözetimi için ortak bir mekanizma kurulacaktır. Türkiye ve Rusya Suriye krizinin siyasi çözüme kavuşması için çabalarını sürdürecektir."

Türkiye-Suriye arasında mutabakat muhtırası

İki liderin basın açıklamasının ardından Dışişleri Bakanları varılan mutabakat metnini okudu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mutabakat muhtırasının maddelerini okudu. İşte Türkiye-Rusya arasında varılan mutabakat:

*Siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhâfazasına ve Türkiye'nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler

*Terörizmin tüm şekil ve tezahüleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.

*Bu çerçevede Tel Abyad ve Resulayn'ı içine alan 32 km derinliğindeki Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.

*Her iki taraf Adana anlaşmasının önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

*23 Ekim 2019 öğlen saat 12'den itibaren Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları Barış Pınarı Harekâtı alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibariyle mevcut Barış Pınarı Harekatı alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı hariç, Rus-Türk ortak devriyeleri başlayacaktır.

*Münbiç ve Tel Rıfat'tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.

*Her iki taraf terörist unsurlarının sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.

*Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönmelerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.

*Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihtas edilecektir.

*Taraflar Astana mekanizması çerçevesinde kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve anayasa komitesinin faaliyetlerini destekleyecektir.