Engin Çeber'in, Metris Cezaevi'nde "işkence" ve "kötü muamele" sonucu öldüğü iddiasına ilişkin haklarında dava açılan ve aralarında cezaevi müdürleri, infaz koruma memurları, polis, jandarma ile bir doktorun da bulunduğu 60 kişinin yargılanmasına bugün başlandı. İlk duruşmadan sonra dava yarın saat 10:00'a ertelendi.İstinye'de gazete dağıtırken gözaltına alınan ve tutukluyken işkence sonucu ölen Engin Çeber'in davasına Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi bakıyor. Ancak davanın ilk duruşması, salonunun daha geniş olması yüzünden Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesi salonunda görülüyor. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu yargılanan sanıklardan, olay tarihinde Metris Cezaevi İkinci Müdürü olan Fuat Karaosmanoğlu ve infaz koruma memurları Sebahattin Apaydın, Murat Çise, Sami Ergazi, Nihat Kızılkaya, Yavuz Uzun, tutuksuz sanıklardan cezaevi ikinci müdürü Yusuf Gayır, 30 infaz koruma memuru ve Metris Cezaevi Jandarma Koruma Bölük Komutanlığı’nda görevli 4 jandarma katıldı. 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktorun yargılandığı 60 sanıklı davanın ilk duruşmasına 6'sı tutuklu toplam 41 sanık katıldı. Mahkemede sesli ve görüntülü kayıt yapıldı. 'İzdiham nedeniyle sanık başına 3 avukat'Duruşma başlangıcında müdahil ve sanık avukatlarının yoğunluğu izdihama neden oldu. Mahkeme başkanı, duruşmaya 3'ten fazla müdahil avukat girmemesini istedi. Bu sırada taraf avukatlarının içeriye alınmasında güçlükler yaşanması dolayısıyla mahkeme görevlileri ve polisler ile içeri girmek isteyenler arasında tartışma yaşandı. Çeber ailesi ve müştekiler adına 60 avukat Ölen Engin Çeber'in ailesi ile davanın müştekilerini temsilen 60 avukatın katıldığı duruşmada, önce sanıkların kimlik tespitleri yapıldı. Heyet başkanı, bu işlemin ardından sanıklara yasal haklarını hatırlatarak, iddianamenin okunması konusunda Cumhuriyet Savcısı'ndan görüşünü sordu. Savcı, iddianamenin kabul edilmesiyle kovuşturma aşamasına geçildiğini belirterek, bu aşamada iddianameyi okuma görevinin mahkemeye ait olduğunu ifade etti. 'Baskı nedeniyle soyadımızı değiştirdim'Duruşmayı izlemek için adliyeye gelen, Engin Çeber'in babası Ali Tekin, "oğlunun ölümünden bir süre önce polis baskısı nedeniyle kendisinin ve eşinin soyadını 'Tekin' olarak değiştirmek zorunda kaldığını" söyledi. Engin Çeber'in kız kardeşi Şerife Çeber ise basın mensuplarına destekleri için teşekkür ederek, "Sizin desteğiniz sayesinde bugün hakkımızı arıyoruz. Medyanın desteği olmasaydı, bugün hak aramakta zorluk çekebilirdik" dedi. STÖ'lerden destek Duruşmayı izlemeye gelen KESK Genel Başkanı Sami Evren, adaletin yerini bulmasını umduğunu söyledi. Evren, "Belge ve raporlar zaten mevcut. Umarım bu utanç tekrar yaşanmaz ve adalet yerini bulur" diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise "olay sonrası Adalet Bakanı'nın özür dilemesinin önemli bir gelişme olduğunu" söyledi. Çelebi, "Ancak, F tipi cezaevlerinde aynı uygulamalar maalesef hala devam ediyor. İşkenceden ölümlerin olmaması için buradayız" dedi. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyesi bir grup da adliye önünde işkence karşıtı pankartlar açıp bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Çağdaş hukukçular"ın davayı izlemekle kalmayıp, yargılamanın devamında aktif bir görev alacağı belirtildi. Yine adliye önündeki yolda bir araya gelip davul ve zurna çalarak çeşitli sloganlar atan ve kendilerini "Halk Cephesi" olarak tanıtan bir başka grup da Çeber ailesine destek verdi. Yabancı basın da izliyor Duruşmayı Uluslarası Af Örgütü üyeleri ve yabancı basın kuruluşu temsilcileri de takip ediyor. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Genel Sekreter Dr. Hüseyin Demirdizen, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Tores Dinçöz ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeleri Platformu Dönem Sözcüsü Yunus Öztürk'ün katılımıyla İstanbul Tabip Odası'nda bir basın açıklaması yapıldı. Yunus Öztürk, otopsi raporlarına göre Çeber'in gözaltına alındığı 28 Eylül 2007 ile Metris Cezaevi'nde bulunduğu 7 Ekim 2007 tarihleri arasında "Kesintisiz işkence" gördüğünün ortaya çıktığını öne sürdü. Öztürk, "Bugün başlayacak olan Engin Çeber davasına müdahil olacağız. Bu müdahaleyi işkenceye karşı çıkmanın sadece 'İnsanlık onuru' olmasından değil, aynı zamanda sendikaların, meslek odalarının birer sınıf örgütü olması nedeniyle yapacağız. Bugün genel başkanlarımızın da katılımıyla Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önünde olacağız" dedi. İşkencecilerin yargılanmasını, Çeber cinayetini işleyenlerin cezalandırılmasını talep edeceklerini belirten Özgür, "İşkenceyi ve işkenceciyi koruyanlar da bilmelidir ki sendikalar ve meslek odaları bu insanlık suçu sona erene kadar mücadelede kararlıdır. Bu davanın takipçisi olacağız" diye konuştu. Engin Çeber, Sarıyer'de geçen yıl, gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Metris Cezaevi'nden kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından, olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 60 kişi hakkında dava açılmıştı. Engin Çeber, Sarıyer'de geçen yıl gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Metris Cezaevi'nden kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından, olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 60 kişi hakkında dava açılmıştı.