Manisa'nın Ahmetli ilçesinde, sekiz yaşındaki kız çocuğunun iki yıl önce "dede" diye hitap ettiği 68 yaşındaki P.Ö.A. tarafından taciz edildiği iddia edildi. Küçük İ.'nin korkudan okula gidemediği ve ruh sağlığının bozulduğu yönünde rapor olmasına karşın savcılık, tutuklama talebini reddettiği gibi, şüphelinin ifadesini dahi almadı.
İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre, Manisa Ahmetli'de gündeme gelen çocuk tacizi iddiası 2012 yılında meydana geldi. İddiaya göre, bugün sekiz yaşında olan İ. adlı kız çocuğu, iki yıl önce anne ve anneannesiyle birlikte komşuları olan P.Ö.A.’nın evine gitti. İ.’nin “Dede” diye hitap ettiği 68 yaşındaki P.Ö.A., çocuğu yatak odasına götürdü. P.Ö.A., küçük İ.’yi dudaklarından öptü ve göğsüne dokundu. Yine bir başka ziyaret sırasında taciz tekrarlandı. İ.’nin iddiasına göre P.Ö.A., yatak odasında külotunu çıkardı ve çocuktan cinsel organını ellemesini ve öpmesini istedi.
Bir süre sonra İ.’nin ailesi Alanya’ya taşındı. Alanya’da kaldıkları sürede İ., annesine yaşadıklarını anlattı. Ahmetli’ye dönen İ.’nin ailesi, P.Ö.A. ile komşuluğu kesti. Son taciz iddiası, İ.’ye göre geçen 27 Mayıs’ta meydana geldi. Okula gitmek üzere evden çıktığı sırada apartmanın karşısındaki çay ocağında oturan P.Ö.A, çocuğa seslenerek, “Annenler neden bize gelmiyor? Benim seni öptüğümü annenlere söyledin mi?” dedi. Okuldan ağlayarak dönen İ., olan biteni annesine anlattı.
Aile polise giderek şikayette bulundu. Emniyet’te ifadesi alınan P.Ö.A., iddia edildiği gibi, İ.’yi yatak odasına götürmediğini, öpmek ya da cinsel organını göstermek gibi bir davranışının olmadığını, çocuğu torunu gibi sevdiğini ifade etti. 25 Mayıs’ta İ.’nin kendisine gülümsediğini, “Nereye gidiyorsun” diye sorunca “Okula” diye yanıt verip el salladığını ileri sürdü. Ayrıca 28 Mayıs’ta yolda gördüğü İ.’ye “Annenler neden bizimle konuşmuyor?” diye sorduğunu, çocuğun omzunu çekerek, “Bilmiyorum” dediğini savundu. Tanık olarak dinlenen İ.’nin babaannesi M., torunuyla birlikte P.Ö.A.’nı evine gittiklerini belirterek, “P.Ö.A.’nın ikametine her gittiğimizde torunum İ. ile ayrı odada otururlardı. Fakat torunum İ.’yi ısrarla bir şekilde çağırmasını duymadım” dedi. P.Ö.A.’nın eşi F.A. ise eşi hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu savundu.
Savcılık, küçük İ.’yi Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk ederek, psikolojik durumunu ve beyanlarına itibar edilip edilmeyeceğini sordu. Hastaneden 10 Haziran’da verilen raporda, “Beyanlarına itibar edilebilirliği, zaman ve cinsel algılama yeteneği yaşıtları kadardır. Ruh sağlığı bozulmuştur” denildi. Bu arada çocuk, P.Ö.A.’nın yeniden karşısına çıkmasından ve kendisini taciz etmesinden korktuğu için 29 Mayıs’tan 6 Haziran’a kadar okula gitmedi. Babası H. savcılığa sunduğu dilekçede, P.Ö.A.’nın tutuklanmasını istedi. Savcılık bu talebi reddetti.
Ailenin avukatı Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu, P.Ö.A.’nın İ.’nin evinin karşısına inşaat yaptırdığı, sürekli bu çevrede durduğu ve damadı aracılığıyla aileye baskı yaptığı halde, savcılık tarafından ifadesinin bile alınmadığını kaydediyor. Savcılığın da tutuklama taleplerini, “Şu an düşünmüyorum” diyerek geri çevirdiğini anlatan Yorgancıoğlu, “Aslında bakarsanız adamın tutuklanması için bütün deliller söz konusuyken, adam evin etrafında geziyor” dedi.