T24 - 27 Mayıs 2009'da 7 askerin şehit olmasına yol açan Çukurca'daki mayın patlamasıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Soruşturmayı yürüten savcılık, mayınların MKE yapımı olduğu ve komutanın emriyle döşendiği sonucuna vardı. 'Taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan sorumluların cezalandırılması istenirken, dosya Genelkurmay'a gönderildi.Zaman gazetesinin haberine göre, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, 7 askerin şehit olmasına yol açan mayın patlaması (27 Mayıs 2009) ile ilgili sivil savcılığın soruşturması sonuçlandı. Mayınların askeriyeye ait olduğu ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre Van Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli Tuğgeneral Z.E., Tümgeneral G.K. ve diğer sorumluların 'taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan cezalandırılmasını istedi. Suç askerî yargı kapsamında değerlendirildiği için görevsizlik kararı verilerek, dosya Genelkurmay Askerî Savcılığı'na gönderildi. Jandarma Kriminal'in raporuna yer verilen kararda, mayının hazırlanmasında MKE'nin ürettiği 120 mm'lik havan mühimmatı ve askerî telsiz pillerinin kullanıldığı kaydedildi. Türkiye, 27 Mayıs 2009 günü Güneydoğu'dan gelen patlama haberiyle yasa boğuldu. Hakkâri'nin Çukurca ilçesindeki 20. Jandarma Tugay Komutanlığı'na bağlı askerî birlik, Hantepe'ye intikal ederken araziye döşenmiş mayın patladı. Askerler Ziya Bener, Deniz Demirci, Özkan Dumlu, Cafer Çelik, Kemal Özer, Adil Yılmaz ve Oğuz Kır'ın şehit olduğu patlamada, 7 asker yaralandı. Olayın yaşandığı ilk günlerde mayının PKK tarafından yerleştirildiği öne sürüldü. Bir süre sonra internete iki komutanın ses kayıtları düştü. Buna göre mayınlar PKK tarafından değil, bizzat 20. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Z.E. tarafından döşendi. Olayın ardından şehit Uzman Çavuş Ziya Bener'in kardeşi Refik Bener ile şehit Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci, Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak ihmali görülen komutanların cezalandırılmasını istedi. Suç duyurusunda internette yayınlanan ses kayıtları delil olarak kullanıldı. Patlamayla ilgili soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Jardarma Van Bölge Kriminal Laboratuvarı'nın 2.7.2009 tarihli uzman raporuna göre, olayda patlayan mayının hazırlanmasında MKEK tarafından üretilen 120 m'lik MOD 209 havan mühimmatı kullanıldığı tespit edildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca yapılan idarî soruşturma evrakına da yer verilen görevsizlik kararında şöyle denildi: "Olay günü intikali gerçekleştirilen askerî birliğin güvenliğini sağlamak amacıyla, geçiş güzergâhı ve konuşlanacak üs bölgesi çevresine ilgili komutanların emri ile 'özel alarm ikaz sistemi' olarak nitelendirilen el yapımı patlayıcı maddeler yerleştirildiğine, bu patlayıcı maddelerin içerisinde genellikle 50-1500 gram arasında TNT ve C4 tipi patlayıcılar bulunduğuna, yine bu tip patlayıcı madde düzeneklerinde 3-4 adet pil kullanıldığına, söz konusu patlamanın da askerî birliğin sevkinin sağlandığı güzergahtan sapıldığı noktada gerçekleştiğine dair bilgiler bulunduğu anlaşılmıştır." Savcılık kararında, olayın askerî birliği sevk ve idareden sorumlu komutanların 'TCK'nın 'bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan yargılanması gerektiğini vurguladı. Savcı, bu suçun CMK 250. maddede sayılan suçlardan olmadığını, bu sebeple soruşturmanın askerî savcılarla yürütülmesi gerektiğini belirtilerek görevsizlik kararı verdiğini ifade etti. 4 Mart tarihinde verilen görevsizlik kararı Genelkurmay'a gönderildi. Genelkurmay Askerî Savcılığı, sanıklara TCK'nın 85. maddesindeki taksirle öldürme suçundan dava açabilir. TCK'nın 85. maddesi şöyle: "Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi üç yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Aileler üzgünHakkari’nin Çukurca İlçesi’nde 27 Mayıs 2009 tarihinde 7 askerin şehit olmasına yol açan mayın patlamasıyla ilgili gelişmeler, şehit ailelerinin acılarını tazeledi. Yozgat’ın Yerköy İlçesi’ne bağlı Arslanhacılı Köyü'nde oturan ve evinin önünde asılı olan bayrağı bir yıldır indirmeyen Şehit Uzman Çavuş Ziya Bener’in babası 69 yaşındaki İbrahim Bener, yaşanan gelişmeler karşısında “Vatan Sağ olsun” dedi. Baba İbrahim Bener, kendisinin şikayetçi olmadığını, ancak olayın araştırılması için ortanca oğlu Refik Bener’in şikayetçi olduğunu söyledi. Baba İbrahim Bener, “Komutanların konuşması internete düşmüş, komutanın biri ‘Ben uyuyamıyorum mayınları ben döşedim’ diye komutanına telefon etmiş. Bu konuşma duyulunca Ankara’da yaşayan oğlum Refik, ‘ben bunun peşini bırakmam, şuçlular cezasını bulsun’ diye şikayetçi oldu ve olayın araştırılmasını istedi. Ben şikayetçi değilim. Vatan Sağolsun” dedi.Açılım tepkisiŞehit Uzman Çavuş Ziya Bener’in amcası Emin Bener ise yaşanan olayların sorumlusunun hükümet olduğunu iddia etti. Emin Bener, “Şehit askerlerimiz görev için emir doğrultusunda olay yerine gitmişlerdir ve hepsi şehittir. Şuçlu kimse cezalandırılsın. Yaşanan bu olayların sorumlusu hükümettir. Şehit ailelerini Ankara'ya çağırıp ellerini öptürüyorlar, ondan sonra hainleri davul zurna ile karşılıyorlar. 10 yıldır yaptıkları bir şey yok. Ne Kürt açılımıymış. Düpedüz PKK açılımı. Ermenilere, hainlere özgürlük verdiler Türklere ne verdiler. Nerde demokrasi” diye konuştu. Amca Emin Bener, gündemden düşmeyen Ergenekon ve Balyoz operasyonları konusunda da hükümeti eleştirerek, “80 yaşındaki general bütün birlikler topu tüfeği elindeyken devleti yıkmamıştı, şimdi mi yıkacakmış? Kuru gürültüyle devleti yönetiyorlar. Şehitlerimizin acısını sürekli yaşıyoruz temennimiz bu acılar tekrar yaşanmasın” diye konuştu.Ağabeyden savcılığa suç duyurusuŞehit askerin Ankara’da oturan ağabeyi Refik Bener ise olayın internete yansıması üzerine şoke olduğunu belirterek, gerçek suçluların bulunması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet dilekçesi verdiğini belirtti. Olayın araştırılarak ortaya çıkması için tepkisini dile getiren dilekçe verdiğini belirten Refik Bener, “İnternette ses kayıtlarını duyduktan sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Burada bir suçlu hata kusur varsa, bundan sonra bir daha olmasın istiyorum. Herkes bulunduğu koltuğun görevini doğru dürüst yapsın. Ben kardeşimi geri getirecek değilim. Hepsi vatani görevini yapacak. Biz kardeşlerimizi kimlere emanet edeceğiz. Başka bir şeyin derdinde değiliz. Hata, kusur kimdeyse, cezasını çeksin. İçinde bulunduğumuz durumu başına gelmeyen bilemez. Televizyonlarda anlatılıp duruluyor, ondan sonra hayatlar geçip gidiyor, Bu duruma düşenin derdini kimse belemez. Allah kimsenin başına vermesin" dedi.