70 milyon Müslüman AB’ye giremez

70 milyon Müslüman AB’ye giremez

T24 - Nicolas Sarkozy, WikiLeaks'te yer alan belgelere göre ABD'li diplomatlara Türkiye’nin AB üyeliği için “sonucu ne olursa olsun 70 milyon Müslüman’ın Avrupa’ya girişine izin vermeyeceği”ni söyledi. WikiLeaks’te yayınlanan ve ABD'nin Paris büyükelçiliğinden gönderilen belgeler arasında, Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliği konusunda tutumunu gözler önüne seren belgeler de yer alıyor. 2007 tarihli bu kriptolar, Washington yönetiminin Türkiye konusunda Fransa'yı ağır bir markaja aldığını gösteriyor.Belgelerin içindeki en önemli detay ise 18 Mayıs tarihinde gönderilen kriptoda, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ABD'li diplomatlara “sonucu ne olursa olsun 70 milyon Müslüman’ın Avrupa’ya girişine izin vermeyeceği”ni net bir şekilde söylediği belirtiliyor. Kriptoda 6 Haziran'da yapacağı görüşmede Başkan Barack Obama'dan “en azından müzakerelerin devamına izin vermeleri gerektiğini” önermesi isteniyor.Bu belgelerde Türkiye ilgili ayrıntılar şunlar:AB'nin değil Akdeniz'in parçası10 Mayıs 2007 tarihinde Paris Büyükelçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen kripto, "Dış politikada yeni Fransız hükümetini yakınlaştırmak" başlığını taşıyor.Belgenin özet kısmında Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine sert şekilde karşı çıktığı ve Türkiye'yi Akdeniz Birliği'nin bir parçası haline getirmeye çalıştığı belirtildi.Belgede, "Sarkozy'nin ABD'nin güçlü bir Avrupa'ya verdiği desteği iyice anlaması için Türkiye'nin AB katılım müzakerelerine verdiğimiz önemi özellikle vurgulamamış gerekiyor" denildi.Belgenin AB/Türkiye başlıklı bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor:"Siyasi yorumcu ve Sarkozy'nin yakın arkadaşı eski Eğitim Bakanı Luc Ferry, Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine muhalefetini değiştirmemiz gerektiği çağrısı yaptı.Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliğine itirazının siyasi kimliği ve bu konuda yaptığı kategorik açıklamalar nedeniyle içten bir değişimin yaşanma olasılığı düşük görülse de seçim öncesi kullandığı üslubu hafifletmesini ve en azından kapıyı tamamen kapatmadan müzakerelerin devam etmesine izin vermesini sağlamaya çalışmalıyız."

'Sarkozy sarsılmaz Türkiye muhalifi'18 Mayıs 2007 tarihinde Paris Büyükelçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen kripto, Başkan Baracak Obama'nın Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile 6 Haziran'da yapacağı görüşmede gündeme gelebilecek konular ve politika değerlendirmesi yapılıyor.Kriptonun son kısmında Türkiye yer alıyor:"Sonuç olarak, Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine muhalefeti açık ve dış politikasının en belirgin kalemlerinden birisi olduğu için sarsılmaz görünüyor.Sarkozy, daha önceki görüşmelerimizde bize net bir şekilde Türkiye'nin AB'nin içine alınmasıyla ilgili stratejik düşüncemizi dinlemekle birlikte Türkiye'nin dışarıda bırakılmasının sonucu ne olursa olsun Fransa'nın kimliğiyle ilgili sıkıntılar ve göçmen meseleleri nedeniyle 70 milyon Müslüman’ın Avrupa'ya getirilmesine kesinlikle karşı çıktığını söyledi. (ancak kendisi bu tezini Türkiye'nin Avrupa değil, Asya kıtasında olduğu savına dayandırıyor.)Başkan, bir taraftan bu konudaki kararın AB'ye ait olduğuna dikkat çekerken, diğer yandan Türkiye'nin kendi içinde reformları gerçekleştirebilmesi için katılım müzakerelerinin durdurulması yönündeki bir kararın erken veya dramatik bir şekilde, en azından şu dönemde alınmaması gerektiğini söylemeli."En çetin ceviz Türkiye15 Mayıs 2007 tarihinde Paris Büyükelçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen kripto, İngiltere Başbakanı Tony Blair ile Sarkozy arasındaki görüşmenin ayrıntılarını içeriyor.Bu görüşmede de Blair, Türkiye konusunu gündeme getirerek, katılım müzakerelerinin kesintiye uğramamasının önemine değindi. ABD Büyükelçiliği de İngiltere'nin Paris Büyükelçiliği'nde görevli diplomat Tim Hitchens'tan görüşmeyle ilgili bilgi aldı."En çetin ceviz Türkiye" başlıklı bölümde şu değerlendirmelere yer verildi:"Hitchens, aksi yöndeki bazı iddialara rağmen Akdeniz Birliği girişiminin en önemli sebebinin Türkiye olduğunu teyit etti.Bunun Sarkozy açısından çok tipik bir hareket olduğunu anlatan Hitchens, Fransız liderin her zaman önce bir konu üzerinde çok katı bir tutum benimseyip ardından sorunu çözecek bir çıkış bulduğunu ifade etti."