8 Mart dünyada kadınları nasıl harekete geçirdi?

8 Mart dünyada kadınları nasıl harekete geçirdi?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde dünyanın dört bir yanındaki kadınlar haklarının peşine düşmek için harekete geçti. İspanya'da daha önce görülmemiş bir grev yapılırken, Fransa'da kadınlara daha az ücret ödeyen şirketler kamuoyuna ifşa edilmekle tehdit edildi. İstanbul'da binlerce kadın eylem yaptı, Iraklı kadınlar ise kısaltılmış bir 'maraton' koştu.

İspanya'daki grevde yüzlerce tren iptal edilirken, ülkenin dört bir yanında kadın hakları için eylemler yapıldı.

İspanyol kadınlar, İzlanda'da 1975 yılında kadınların ekonomiye ve topluma katkılarını göstermek için yaptıkları 24 saatlik grev tekrarlamak istiyordu. 10 sendika cinsiyet eşitliği talebini dile getirdi.

Kadın televizyon ve radyo sunucuları yayına çıkmadı ve İspanyol devlet televizyonu TVE tekrar programlarını yayına sokmak zorunda kaldı. Polis, Barcelona'daki kadın hakları yürüyüşüne 200 bin kişinin katıldığını duyurdu.

Ancak ülkenin en büyük iki sendikası 24 saatlik greve katılmayı reddetti ve bunun yerine üyelerinden sadece iki saat iş durdurmalarını istedi. Bu iş durdurma eylemine 5,3 milyon kişinin katıldığı belirtildi.

Paris'te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, eşit işe eşit ücret ödemeyen şirketleri kamuoyuna ifşa etme vaadinde bulundu.

Fransız Liberation gazetesi ise erkeklere yüzde 25 daha pahalı satıldı. Fransız kadınları erkeklerden yüzde 25,7 daha az kazanıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise yayımladığı özel videoda kadınların mücadeleye devam etmesi gerektiğini söyledi ve "Eşit haklar için mücadele devam ediyor. Kadınların erkeklerle aynı haklara ve ödevlere sahip olması için daha yapılması gereken çok şey var. Amacımıza ulaşacağız" dedi.

Irak'ın en büyük ikinci kenti Musul'da 300 kadın, şehrin ana caddesinde 900 metrelik sembolik bir maraton koştu.

Maratonu organize edenlerden Fatima Khalaf "Bu maratonla uzun süredir uzakta tutulan kadınlara yerlerini geri vermek istiyoruz" dedi.

Bazı kadınlar "Özgürce konuşmaya hakkım var" yazılı pankartlar çaşıdı.

İstanbul'da, İstiklal Caddesi'nde binlerce kadın "İtaat etmiyoruz, susmuyoruz, korkmuyoruz" ve "Kadınlar birlikte güçlü" sloganları attı.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki bir müzede antik dönemde kadının rolünü vurgulamak için üç tarihi eser sergilendi. Bunlardan biri 3300 yıl önce eşi Firavun Akhenaten ile birlikte önemli bir siyasi ve dini rol oynayan Kraliçe Nefertiti'nin kırmızı taştan yapılmış heykeliydi.

İngiltere'de Prens Harry ve Meghan Markle kız öğrencilere bilim ve matematik alanında kariyer yapmaları çağrısında bulundu.

Bu arada BBC çalışanları da kurumun Londra'daki merkezinde eşit ücret talebiyle eylem yaptı. Eylemde "Eşit işe eşit ücret" sloganları atıldı.

Kosova'nın başkenti Priştine'de de Oscar Ödüllü "Üç Billboard Ebbing çıkışı, Missouri" filmindeki gibi üç kırmızı billboard emniyet müdürlüğü binasının önüne konuldu.

Billboardlardan birine "Daha kaç cevapsız çağrı olacak?" yazıyordu. Diğer ikisindeyse kocaları tarafından öldürülen iki kadının, Diana Kastrati ve Zejnepe Bytyqi'nin adları yazılıydı.

Haveit Grubu'nun hazırladığı pankartlarda da cinayet kurbanlarını kurtarmak için zamanında harekete geçmeyen polis eleştirildi.

Bu arada Amerikan New York Times gazetesi, "göz ardı edilen" kadınların hayat hikayelerine yer verdi.

Bunlar arasında 1855'te ölen romancı Charlotte Bronte, 1963'te ölen şair Sylvia Plath ve 1971'de ölen fotoğrafçı Diane Arbus vardı.

Gazete, kendi arşivlerine bakıldığında yıllardır ölümlerin ardından yayımlanan hayat hikayelerinde büyük çoğunluğun beyaz erkeklere ait olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği'nin polis teşkilatı Europol ise, tam zamanında yapılan bir açıklamayla Belçikalı Catherine De Bolle'un kurumun ilk kadın başkanı olduğunu duyurdu.

Açık Toplum Vakfı ise, "Manellere (Sadece erkeklerin katıldığı paneller) son" başlıklı raporunda Avrupa genelinde düzenlenen başlıca konferanslardaki konuşmacıların yüzde 74'ünün erkek olduğunu belirtti.

Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun raporunda ise, çalışma hayatında cinsiyet eşitliği alanındaki gelişmenin yakın gelecekte durmasının hatta geriye çevrilmesinin beklendiğini yazdı.

Kuruluş "Dünya ortalamasına bakıldığında, kadınların işgücüne katılma ihtimali erkeklere kıyasla çok daha az kalmaya devam ediyor" denildi.

ILO'nun çalışmasına göre 15 yaşındaki kadınların yüzde 48,5'i küresel işgücüne katılıyor. Bu, erkeklere kıyasla yüzde 26,5 daha az bir oran. Bir başka dünya genelinde çalışan her 10 erkek başına altı kadın bulunuyor.