Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nda oy çokluğuyla kabul edilen raporun 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen bir karara atıfta bulunması sebebiyle Türkiye tarafından iade edileceğini açıkladı. Bakan Bozkır, 1915 hassasiyetinin ise birçok kez Avrupa temaslarında dile getirildiğini ve bunun bir kırmızı çizgi olarak kalmaya devam ettiğinin altını çizdi.
Milliyet'ten Gizem Acar'ın haberine göre, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) ‘bugüne kadar en sert rapor’ olarak nitelediği, Türkiye’nin 2015 İlerleme Raporu’nu oy çokluğuyla kabul etti. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü vurgusu yapılan raporda, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) için gereken Kopenhag Kriterleri’ni ihlalinden endişe edildiği ifade edildi. Strasbourg’da yapılan oylamada, 375 kabul, 133 ret ve 85 çekimser oy kullanıldı. Ankara ise raporu ‘Ermeni soykırımı’ atfı nedeniyle geçen yıl olduğu gibi iade ediyor.
Sebep eleştiriler değil
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) kabul edilen Türkiye İlerleme Raporu’nun, 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen bir karara atıfta bulunması nedeniyle bu sene de iade edileceğini belirtti. Bozkır, rapordaki eleştirilerin iade sebebi olamayacağını belirtirken, 1915 hassasiyetinin ise birçok kez Avrupa temaslarında dile getirildiğini ve bunun bir kırmızı çizgi olarak kalmaya devam ettiğinin altını çizdi.
Bozkır, “Bizim bakımımızdan Avrupa Parlamentosu önemlidir. İyi ilişkiler içinde olmak için gayret sarf ediyoruz. Ancak Avrupa Parlamentosu’nun şu anki yapısında maalesef Türkiye ile ilgili çok yanlış kanaatlerin hakim olduğu bir ortam mevcut. Bizim son iki yılda dört seçim geçirmemiz nedeniyle parlamenterlerimizin eskiden olduğu kadar sık şekilde Strasbourg ve Brüksel’e gidememeleri, iki seçim arasındaki dönemde meclisin tamamen kapalı olması, bazılarının tekrar seçilememiş olması bir boşluk yarattı. Türkiye’ye hasmane düşünceler besleyen grupların, Türkiye ile sorunları olan bazı parlamenterlerin yanlış bilgilerle oluşturduğu algıların parlamentoya hakim olduğu bir durum ortaya çıktı. Ancak şimdi parlamenterlerimiz sık sık gidiyorlar temaslar yürütüyorlar. Bu yanlış anlaşılmaların kısa sürede doğru bilgi ile buluşacağını umut ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin İlerleme Raporu konusunda üç kırmızı çizgisinin “PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılmasının teklif edilmesi, Türkiye’nin üyelik sürecinin dondurulması ve 1915 olaylarının Ermeni soykırımı olarak niteleyen kararlara atıfta bulunulması” olduğunu hatırlatan Bakan, bu hususlara ilişkin hassasiyetlerin geçerli olduğunu sürekli olarak ifade ettiklerini belirtti. Bozkır, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da konuyu AP Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinde dile getirdiğini söyledi. Ancak Komisyon raporuna yapılan yaklaşık 500 ilave ile raporun içinden çıkılmaz bir hale geldiğini belirten Bozkır, “Türkiye ile hasmane bir düşüncesi olan neredeyse herkes bir değişiklik önergesi verdi ve bunların birçoğu da raporda yer buldu. Bizim için en önemlisi ise geçen sene raporun iade edilmesine neden olan 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasını öngören rapora atıfta bulunulması. Oylamada bu raporu kabul ettiler, biz de aynen iade edeceğiz” dedi.
Tenkit olabilir
Bakan Bozkır, rapordaki sert eleştirilere ilişkin, “Tenkit yapılabilir. Bunlar yapıcı ya da doğru olduğuna inanmadığımız tenkitler de olabilir. Diğer ilerleme raporlarında yaptığımız gibi görüşürüz, yeni bilgiler veririz, birbirimizi iknaya çalışırız. Önemli olan raporun Türkiye’ye ceza vermek ister şekilde yazılmamasıdır. Türkiye ve AB ilişkilerini ileriye götürmek için çıkan bir kağıt olmalıdır. Eleştirilerin bazıları haksız der, bunu ortak kağıdımız olarak kabul edebilirdik” ifadesinde bulundu.
Raporda ne yazıyor?
Kopenhag kriterleri: Yargının bağımsızlığı, toplanma ve ifade özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi alanlarda Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma olduğu belirtiliyor.
‘PKK silah bırakmalı’: Raporda “PKK silah bırakmalı, terörist taktiklerden vazgeçmeli ve beklentilerini barışçıl ve yasal yollarla dile getirmeli” ifadesi var.
Medyanın durumu: “Türkiye, gazetecilere yönelik sindirmenin her türüne karşı eyleme geçmeli, gazetecilere yönelik her türlü saldırı ve tehdit soruşturulmalı, medya organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli” ifadesi yer buluyor.
Yolsuzluk: ‘Türk hükümetinin yolsuzlukla her seviyede mücadele niyetinde olduğuna yönelik açık ve tutarlı sinyaller vermesi gerektiği’ belirtiliyor.
Kadına yönelik şiddet: Kadına karşı şiddetin çok yüksek düzeyde olmasından duyulan endişe dile getiriliyor. Raporun ertelenmesi: 2015 İlerleme Raporu’nun Türkiye’deki seçimler sonrasına ertelenmesi yanlış algı oluşturması nedeniyle eleştiriliyor.