Avrupa Birliği Bakanı (AB) Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) oylanan ve Türkiye’nin Afrin’den çekilmesi çağrısına içeren Suriye tasarısına ilişkin değerlendirdi. Bakan Çelik, "Avrupa Parlamentosu gibi bir kurumun, Suriye’deki olup bitenden ne kadar uzak olduğunu, sahadaki gerçekleri görmekten ne kadar uzağa düştüğünü gösteren bir karar oldu. AP'nin son yıllarda altına imza attığı en vizyonsuz kararlardan bir tanesi bu” dedi.
Kararın AP'de oylanmasının hemen ardından Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bakanlıkta bir basın toplantısı düzenledi. Çelik, düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Bizi çok şaşırtan bir karar oldu. AP gibi bir kurumun, Suriye'deki olup bitenden ne kadar uzak olduğunu, sahadaki gerçekleri görmekten ne kadar uzağa düştüğünü gösteren bir karar oldu. Kararı dikkatle okuduk. Avrupa Parlamentosu'nun son yıllarda altına imza attığı en vizyonsuz kararlardan bir tanesi bu. Türkiye'nin Astana, Soçi ve Cenevre sürecinde oynadığı rol, buradaki istikrar için ne kadar gayret ettiğini gösteriyor. Çatışmaları kimin ürettiği ve kimin seyirci kaldığı herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Avrupa Birliğine adaylık müzakereleri yürüten bir NATO ülkesine bu saldırılar yapılırken, çatışmaya çatışma eklemek gibi bir yaklaşımla o cümlelerin ele alınması AP'nin bu konudaki ne kadar vizyonsuz, cahilane bir karara imza attığını gösteriyor.
3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaparak esasında sivillere en çok sahip çıkan ve bu konuda hassas olan ülkenin Türkiye olduğunu iyi anlamaları gerekir. PYD/YPG terör örgütü sivilleri öldürüyor, çocukları kendisi için askere alıyor, etnik grupların topraklarından uzaklaşmasını sağlayan bir takım faaliyetlere imza atıyor. Bunları hiç kınamadan soyut ve afaki şekilde sivil ölümlerinden bahsetmesi kabul edilemez, yalan yanlış bir haber."
Bakan Çelik ayrıca, tasarıda yer alan, “Türkiye'nin BM listesindeki terörist örgütlerin yenilgiye uğratılmasına odaklanması” yönündeki çağrıyla ilgilide şunları söyledi:
“Avrupa Parlamentosu, Türkiye PKK saldırısına uğradıktan 15-20 yıl sonra PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul etti. Şimdi biz kendisinin YPG/PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmesi için 15 yıl boyunca bu saldırılara tahammül gösterecek değiliz. Biz zaten sahada da DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veriyoruz. Etiketi ne olursa olsun PYD/YPG bir terör örgütüdür ve PKK ile eşittir. Raporda, ‘Türkiye'nin Kürt kuvvetlerinin olduğu bölgeye müdahalesi’ ifadesi var. Bu açık ve net bir şekilde AP tarafından terör örgütünün dilinin kullanılmasıdır. Aynı zamanda Suriye'deki Kürtlere yönelik de bir aşağılama çabasıdır, bu ifadeyi kınıyoruz. Çağrının ahlaki, siyasi veya sahadaki gerçekliklerle hiçbir ilgisi yok. Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için terör örgütüyle mücadele etmektedir. Biz bu çağrının bağlayıcı olmadığını zaten biliyoruz, ancak çağırdığı terör örgütlerine açık bir destek olarak algılıyoruz. Terörle mücadele konusunda bu terör örgütü bertaraf edilene kadar bu operasyon devam edecektir." (DHA)