Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avusturya'da yeni kurulan hükümetin programındaki "AB'nin Türkiye ile müzakereleri kesmesi ve bunun için müttefikler aranacağı" ifadesine tepki gösterdi.
Bakan Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Avusturya’da merkez sağ ve aşırı sağ partiler arasında kurulması kararlaştırılan hükümet temel demokratik değerlere gecikmeksizin saldırmaya başladı" ifadesini kullandı. "Merkez sağ" ifadesinin etiket olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Çelik, "Önceki Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz partinin başkanı. Şimdi Başbakan oluyor. Zihniyeti aşırı sağdan bile radikal. Ve şimdi bu koalisyon hükümeti programlarına Türkiye ile müzakereleri kesmeyi koyuyor. Üstelik bunun için müttefikler arayacaklarını söylüyor" değerlendirmesinde bulundu. Çelik, paylaşımında, "Bu 'müttefik arama' işi ne kötü anıları çağrıştırıyor tarihten. Bu koalisyonla ilk defa AB içinde aşırı sağ iktidara geliyor. Ve Avrupa Birliği’ni Weimar Cumhuriyeti’nin akıbetine sürükleme gayreti içinde olacaklarını ilan ediyorlar" ifadelerine yer verdi. "Böyle bir hükümet programına rağmen, AB’nin genişlemeden sorumlu Avusturyalı komiseri Hahn 'Avusturya hükümetinin AB yöneliminden' memnuniyet duyduğunu söylüyor. Hangi AB yönelimi?" sorusunu yönelten Çelik, şunları ifade etti: "Bu yaklaşımlar, AB değerlerini bir formalite ve Avrupa içi güç oyununun parçası haline getirme çabasını gösteriyor. Avusturya Hükümetinin, hükümet programındaki ırkçı yaklaşımları görmezden gelerek AB yöneliminden bahsetmek, büyük bir zaaftır. Dünyadaki pek çok krize baktığımızda AB istikrarlı bir düzeni temsil etmektedir. Bu düzenin korunması ancak siyasi değerlerin korunması ile mümkündür. Değerler aşınırsa bu istikrar korunamaz." Yıllarca AB için tehdidin dışardan geleceğinin beklendiğine işaret eden Çelik, "Şu anda AB değerlerini tehdit eden akımlar içerde yükselmektedir. İslam düşmanı, antisemitik, göçmen düşmanı, yabancı düşmanı partiler yükselmektedir. Şimdi bu akım Avusturya’da iktidar olmuştur. Avusturya yakın tarihten ders almalıdır. Türkiye ile müzakereleri kesmek için müttefik aramak yerine, Türkiye ile çok güçlü ilişkiler kurmak için müttefikler aramalıdır. Bu Avrupa'yı sarsan krizlere karşı tarihsel ve stratejik pozitif bir hamle yapmanın tek yoludur" değerlendirmelerinde bulundu.